2. İlim ve sanat dilinde yerleşmiş, tamamıyla Türkçeleşmiş ve halkın gündelik diline kadar girmiş yabancı asıldan kelimelere yabancı muamelesi yapmamalıyız.
Bu halde deli divane olmayasın
Yabancı olma, çünkü sen tanıdıksın
Canını eline verdiğin huri o
Her zaman istemiş olduğun Zin'dir o
Tam istediğin gibi, geldi yanına
Ya gelir, ya gelmez ve fanidir dünya
(...) yalan söylediğini ve yanıldığını itiraf ettiğinde babam benim için sahici bir insana dönüştü; yabancı biri olmaktan çıktı. Babam oldu. Kusursuz olmayan, hatasız olmayan biri. Sadece benim babam. Süper bir şeydi bu.
ne zaman ki hikayemi anlatıp susacağım, artık sadece yeni hatalar yapacağım! zamanı dörtnala koşturacak kadar yabancı hatalar! duvar saatlerini mıknatısa tutulmuş pusulaya çevirecek kadar bilinmeyen hatalar! daha önce kimsenin yapmadığı, adını bile duymadığı hatalar! makineler yapan makineleri yapan insanları yapan makineleri yapan insanlar kadar olağanüstü hatalar! tanrı'nın icadı kadar dev hatalar! tanrı'dan sonraki en büyük icat olan karakter kadar öngörülemeyen hatalar! yeni doğmuş bir bebeğin ilk hatası kadar büyülü, doğmak kadar ölümcül bir hata yapmak! tek isteğim bu... belki biraz da morfin sülfat.
" Yetmedi mi? Hiç istemiyorsun artık. Yine de kendine bunu istettiriyorsun, işte bu da senin suçun. Nefret ettiğin bir şeye bağlanıyorsun ve bunun için hayatını ortaya koyuyorsun. Neden kabul ettiğin bir şey için mücadele etmiyorsun? Kendi düşüncelerin için kan dök- Tamam! Fakat neden yabancı düşünce için? Ferdinand, özgür kalabilmek için neyi daha çok istediğini unutma, diğer taraftakiler ne? Kötü Aptallar! Kendin yeterince istemezsen seni bağlarlar ve o zaman kendin bir aptal olursun. Bunu sen bana hep söyledin... "
—Ayol, erkekler ayrı bir odada, kadınlar ayrı bir odada. Hanımlar, yabancı erkeklere hizmet etmezmiş.
— Servisi kim yapıyor?
— Kadınlara evin hanımı ya da kızı. Erkeklere de erkek servis yapıyor.
—Aman ne kadar güzel…
— Güzel mi?
— Evet güzel. Bizim orada, bir arkadaşımızın beyi, arkadaşının hanımına aşık olmuş. Yuvaları dağıldı…
"Nasılsın?"
"Nasıl olayım birader, öyle bir his ki, beni zehirli sarmaşık gibi sarmaladı durdu akşamdan beri. Kendimi buralara yabancı hissediyorum.
Buralara ait değilmiş gibiyim bir yama misaliyim...”
Lidia, Hiçbir şey bilmiyoruz biz.Yabancıyız
Nerede yaşarsak yaşayalım.
Her şey yabancı,
Ne de konuşan var dilimizi
Gel biz kendimiz bir sığınak yaratalım,
Ve el çekelim dünyanın incitmesinden, gürültüsünden.
Aşk daha ne isteyebilir başkalarına kapıyıaçmamaktan öte? Bilinmezlikte