Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Həyatımda ilk dəfə gördüyüm insanların simalarını xatırlayıram. Onları ilk dəfə gördüyümə baxmayaraq kimin alçaq, kimin isə boşbeyin olduğunu dəqiq bilirdim. Öncədən həmin insanın mənimlə səmimi olub-olmadığını və ya dilinin ancaq yalan və yaltaqlıq yağdıra biləcəyini bilirdim. Qəribə olan daha bir şey var idi ki, mən onların özüm və ya başqaları haqda nə düşündüklərini bildiyimə də əmin idim…
Sayfa 122Kitabı okudu
Bilirsinizmi, narkotiklər insanların həyatında çox önəmli bir missiyanı yerinə yetirir. Onlar insanların zəif tərəflərini, qəlb günahlarını ortaya çıxarır. Yalan danışmaq belə çox çətinləşir.
Sayfa 110Kitabı okudu
Reklam
Behlüle Dana'nın kıvrak zekası...
Harûnê Reşid, ji bo tayinkirina qadîtiya bajarê Bexdayê bi derdora xwe dişêwire Hemû Behlûl pêşniyar dikin. Xelîfe ji Behlul daxwaz dike wiha beyan dike: "Pêwîst e ku tu di karê hukumetê de bi mere alîkarî bikî û qadîtiya Bexdayê bimeşînî." Behlul, bersiva xelife dide, dibêje: "Ez nikarim vî karî bikim, ji qeweta min der e." Lê, Harûnê Reşîd dibêje: "Hemû ehlê bajêr te dixwaze, bi yeki din ji razî nabin." Behlûl jî dibêje: "Sibhanellah! Melûm bû ku hinekên din rewşa min ji min baştir dizanin." Û berdewam dike, dibêje: "Ger ez rastgo bim, nelayiqbûna xwe ez bi xwe îqrar dikim, dibêjim, ez ne layiq im, lê ku ez bi gotina xwe ya ku dibêjim, ez ne layiq im, derewan bikim, hingê hûn bi çi eqli mirovekî derewkar di meqamê qazitiyê de didin rûniştandin? Harun Reşit , Bağdat kadılığına tayin için çevresindekilerle istişare eder ve hepsi Behlül'ü teklif eder. Halife, Behlül'den rica eder ve şöyle bildirir: "Hükümet işlerinde bize yardımcı olman ve Bağdat kadılığını yürütmen elzemdir." Behlül halifeye cevap verir ve şöyle der; ben bu işi yapamam, kuvvetimin dışındadır. Ancak Harun Reşit " bütün şehir seni istiyor ve başkasından da razı olmuyor." der. Behlül'de şöyle der "Sübhanallah belli ki bazıları benim durumumu benden daha iyi bilir." Ve devam eder der ki: "Eğer doğru sözlü isem layık olmadığımı kendim ikrar ediyorum, diyorum ki ben layık değilim. Eğer ben layık değilim sözüm ile yalan söyluyorsam, o zaman siz hangi akılla yalancı bir adamı kadılık makamına oturtursunuz?
said-i kurdî
Said, bu başlıktaki adını Bitlis’te bir köy olan Nurs’tan alıyor. Saidi Nursi’nin birçok ad ve lakapları vardır. Bu ad ve lakaplar, onun hayatı içindeki mücadele safhalarına göre yer bulur. Örne­ğin gençliğinde Kürdistan’da bir Kürt mücahidi idi. Bu devirde kendisine Melaye Meşhur-Mela Saîde Kurd! denirdi. Daha sonra İstanbul ve Şam’da, fevkalade
Ahulgo'da yaşanan felaketten bir yıl sonra 1840'ta Şamil'in tek­rar ortaya çıkmasıyla kıyasıya mücadele yeniden başladı. Ne re­form yapmaktan ve daha merhametli bir yönetimden bahseden Ruslar için ne de daha önce Müritlerle tam anlamıyla ittifaka yanaşmayan dağlılar için artık bir orta yol bulmak mümkündü. Dağlılar, akın akın
Yalan dünyanın izleri...
"Dünyayla ilgili anlatılan her şeyin uydurulmuş hikayelerden oluştuğunu anlamak için süper zeka olmaya gerek yok. Hesap yapabiliyorsanız her şey ortada"
Sayfa 50 - Bilge.Kitabı okudu
Reklam
Mitin henüz yaşamakta olduğu toplumlarda yerlilerin, mitleri-yani “gerçek öyküler”i- “yalan(cı) öyküler” olarak adlandırdıkları fabllar ya da masallardan titizlikle ayırt ettiklerini de ekleyelim.
Doğada ne kunduracı ne de demir­ ci vardır; bu tür işler onları yapan insanları bozar; bunlar durumları gereğince siyasi haklardan dışlanmış aşağı taba­ kadan ücretliler; isimsiz sefillerdir. Yalan söyleyip aldatma­ ya alışmış satıcılara gelince, onlara sitede ancak zorunlu bir kötülük olarak tahammül edilecektir. Dükkan ticareti yü­ zünden alçalan kişi bu suçu nedeniyle takibata uğrayacaktır. Eğer suçu sabitleşirse bir yıl hapis cezasına çarptırılacaktır. Suçun her tekrarında ceza iki katına çıkacaktır.
"Şu insanoğlu var ya, Hacı, çiğ süt emmiş, güven olmaz derler ya, yalan! Güven olur. Onlara azıcık iyilik et, seni baş ta cı etsinler. Öyle değil mi, Hacı?"
Kim köle?
Romalıların böyle bir töresi vardı, efendileri yerine köleleri işkence ile söyletirlerdi. Ama köleler de yalan söyleyip efendilerinden öclerini alırlarmış. Ci-cero bu çeşit soruşturmaların kaldırılmasma çalışmıştır.
Sayfa 75 - MEB, Nurullah Ataç
Reklam
Her gün gördüğümüz davranışçılığa daha açık bir örnek ereyim. Olasıklıkla kötü bir davranışta bulunan çocuklarını özür dilemeye zorlayan ebeveynleri görmüşsünüzdür. (Amcadan özür dile bakayım.) Burada amaçlanan nedir? Çocuğunu özür dilemeye zorlayan ebeveyn, onun birdenbire sihirli biçimde davranışlarından pişman olacağına veya bunlar yüzünden üzülmeye başlayacağına inanıyor mu gerçekten? Hem de tüm bilimsel kanıtlat bunun tersini gösterirken? Ya daha kötüsü, içtenliğe hiç önem vermediği ve yalnızca uygun sözcüklerin söylenmesine dikkat ettiği için çocuğun gerçekten pişman veya üzgün olup olmadığını umursamıyor mu? Zorla özür diletmek, çocuğun içten veya gerçek olmayan başka şeyler söylemesine de neden olur. Bunun yaygın olarak bilinen diğer adı "yalan söylemek"tir. Bu örnek yalnızca davranışa önem veren Skinner'ci düşüncenin, çocuklarla ilgili görüşlerimizi nasıl dar alana sıkıştırdığının ve yaklaşımlarımızı nasıl çarpıttığının örneklerinden biridir.
‘O gece kendini kandırmanın hafifliğini öğrendi, kendine yalan söyleyerek mutlu olmanın kolaylığında kaybolan herkes gibi.’
Sayfa 211Kitabı okudu
Tövratda daş lövhələrin üzərində Allahın “öz barmaqları” ilə yazaraq, Hz.Musa vasitəsilə İsrail oğullarına çatdırıldığı bildirilən on əmr belə sıralanır: 1. Sizin Allahdan başqa heç bir tanrınız yoxdur. 2. Özünüzə oyma büt düzəltməyin. 3. Allahın adını boş yerə çəkməyin. 4. Şənbə günü heç bir işlə məşğul olmayacaqsınız. 5. Atanıza və ananıza hörmət edəcəksiniz. 6. Öldürməyəcəksiniz. 7. Zina etməyəcəksiniz. 8. Oğurluq etməyəcəksiniz. 9. Yalan şahidlik etməyəcəksiniz. 10. Qonşunun heç bir şeyinə tamah salmayacaqsınız. Quranın “İsra” surəsinin 101-ci ayəsində “Biz Musaya doqquz açıq-aydın ayə verdik. Gəlin, Bəni-İsraildən soruşun” deyə işarə etdiyi doqquz ayənin şənbə qadağası istisna olmaqla, Tövratdakı on əmri əhatə etdiyi anlaşılır. Şənbə gününə hörmət yalnız yəhudiləri bağlayan bir qayda idi.
O gece kendini kandırmanın hafifliğini öğrendi, kendine yalan söyleyerek mutlu olmanın kolaylığında kaybolan herkes gibi.
72 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.