Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
İnsan ister istemez, yaşamları boyunca kitlelerin devrimci hareketi üzerine bu denli çok konuşan, tıpkı bazılarının Mesih'in gelişini beklemesi gibi, yıllarca böyle bir hareketin ortaya çıkmasını bekleyen anarşistlerin, bu harekete hemen katılacaklarını, hareketle tamamen bütünleşeceklerini ve tüm varlıklarını harekete adayacaklarını düşü­nür.
Sayfa 185
Kendini eleştirme, aslında açık kafaların ve açık ruhların işidir.Kendini eleştirebilen kimse, kendisinin başkalarınca eleştirilmesine de açık ve tahammüllü bir kafa yapısına ulaştığını kanıtlamış olur.Böyleyken, kendini eleştirebilen kimsenin bu tutumu,eleştiriye tahammülü olmayan kişiler tarafından, yanlış istikametlere saptanabilmektedir
Reklam
Sütre
"Selam olsun aşk yolunda benlikten çıkanlara" Mademki beni seçtin bu güzel yolculuk için oturuver de kendimi tanıtayım azizim. Tanıtayım ki bilesin benim kim olduğumu. Bilesin de şüphen olmasın benden yana. Ben… Sütre! Kimi zaman mahremi örten perde, kimi zaman düşmandan koruyan bir zırh… Kimi zaman ise; bir âşık, aşkını mı
Laf-ı güzaf dedi Başkadı dudak bükerek. Yani sen şimdi. ömrü billah aynı yerde durursanız Allah'ı bulamazsınız mı diyorsun bize? Tövbe tövbe! Allah'ı bulmak için senin gibi paçavralara bürünüp yollara mı düşecek herkes? Öyle olsa ne cemiyet diye bir şey olurdu,ne medeniyet!" Odadaki adamlar kadıyı yağlamak için yarışa tutunca,ardı ardına
Bu dünyada çok az doğru/yanlış ya da iyi/kötü vardır. Öte yandan, yararlı ve yararlı olmayan vardır. Kimi zaman yıkıcı şeyler de vardır, doğurgan şeyler de. Uygun şekilde bütünleşmiş ve iyi niyetli eylemlerin yanı sıra, öyle olmayan eylemler de vardır. Ama bildiğiniz gibi, bir bahçenin ilkbahara hazır olması için, sonbaharda ters yüz edilmesi gerekir. Bahçe her zaman çiçeklenemez. Ama bırakın, hayatınızın altüst oluşlarını kendi içsel döngüleriniz düzenlesin, dışınızdaki başka güçler, kişiler ya da içinizdeki negatif kompleksler değil.
Sayfa 130Kitabı okudu
Sen, sen olarak yok olmak zorundasın, o zaman gerçek ortaya çıkar. Gerçeğin ne olduğuna dair hiçbir fikre sahip değilsin, rüyalarında bile. Sen gerçek dışısın ve gerçek dışılıkta yaşıyorsun. Rüyalarda yaşıyorsun, uykuya dalmış vaziyettesin. Uyanışın nasıl bir şey olacağını kavrayamazsın. Yalnızca bir tek şey söylenebilir: Bildiğin hiçbir şeyi
Reklam
Üç arkadaşın öyküsü bu. Beyoğlu’nda büyümüş, Beyoğlu’nda yaşayan üç ayrı kişilik, üç ayrı kimlik, üç ayrı insan. Ölümsüzlük merakıyla başlayan ölümler. Her cinayetin ardında gizemli bir neden… Ve soruşturma boyunca adım adım, bina bina, sokak sokak Beyoğlu. O çoksesli, çokrenkli, çokdilli, çokkültürlü Beyoğlu. Günümüzün Babil Kulesi… İnsanın
Lütfen okuyunuz. Çok muhteşem bir kesit. #delilik
"Görüyorsunuz ya, baylar, bu dâhi paranoyakla kendimizi karşılaştırdığımızda, ne kadar zavallı aptallar ve dar görüşlü kişiler olarak kalıyoruz! Biz gerçeklerin tutsağıyken, o tutkuların insanı; biz hep başkalarından alınma, elden düşme deneyimlerle yaşarken, o kendi deneyimlerine dayanıyor. Tıpkı dünyamız gibi, sonsuz bir yalnızlık içersinde, kendi evreninde dolanıp duruyor. Korkmak hakkına sahip. Yörüngesini açıklamak ve korumak için gösterdiği yetenek, tümümüzün tuttuğumuz yolları açıklamak ve savunmak için gösterdiğinden daha büyük. O, duyularının yarattığı yanılsamalara inanırken, bizler sağlıklı duyularımızla algıladıklarımıza kuşkuyla bakıyoruz. Aramızda bulunan bir avuç inançlı kişi ise, başkalarının binlerce yıl önce onlar için yaşamış oldukları deneyimlere sarılıyor. Bizler düşleri, kutsal sözleri, sesleri -nesnelere ve insanlara göz açıp kapayana dek yaklaşabilmeyi- gereksiniyoruz; ve bunları kendi içimizde bulamadığımız zaman geleneklere başvuruyoruz. Kendi yoksulluğumuz yüzünden, inanan kişiler olup çıkıyoruz. İçimizde daha da yoksul olanlar, bundan da vazgeçiyorlar. Ama ya karşımızdaki? O aynı kişilikte hem Allahı, hem peygamberi, hem de Müslüman kişiyi birleştiriyor. Ona kronik paranoya etiketini yapıştırmamız, bir mucizeyi mucize olmaktan çıkarır mı? Bizler nasırlaşmış akıllarımızın üstünde, cimrilerin paralarının üstüne oturmaları gibi oturuyoruz. Bizim düşündüğümüz anlamda akıl, bir yanlış anlamadan başka bir şey değil. Eğer salt düşünce düzeyinde sürdürülebilen bir yaşam varsa böyle bir yaşamı sürdürebilen tek insan şu karşınızda gördüğünüz delidir!"
Sayfa 494 - Sel YayıncılıkKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.