Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Sadece bunları yeniden düşünmek bile kendimi ölüm döşeğinde yatan bir yaşlı gibi hissetmeme yetmişti. Ben yazmak istemiyordum. Hiçbir şey istemiyordum. Dünya üzerinde yapılacak işlerim bitmişti. Düşündüğüm her şeyi denemiştim. Şimdiyse sakin bir şekilde ölümü beklemek istiyordum. Zihin yolculuğumun son aşamasındaydım. Dünyanın en güzel sanat eserini ortaya çıkarıp on dakika seyrettikten sonra yakan bir ressam gibi ben de keşfettiğim düşünce cennetimi tasfiye ediyordum.
Aralık ayında, başıbozuk kuvvetlerin durumu daha da karıştı. Birçokları yeni orduya geçti; fakat Ethem’in etrafında hâlâ kuvvetli bir kısım bulunuyordu. Miralay Arif, Anadolu İhtilâli hakkındaki hatıralarında bundan epeyce bahseder. Yazdığına göre, Ethem’in üç bin kişilik kuvveti, ayrıca yüz makineli tüfeği ve dört topu varmış. Onların fikir
Reklam
İlim ile Bilim arasındaki fark nedir? Atatürk'ün İlminin Manası Nedir?
Mustafa Kemal Atatürk'ün sahip olduğu ilmin ne anlama geldiğini Atatürk'ü dine yamama çabalarını boşa çıkarmak için açıklamak zorundayım. Mustafa Kemal Atatürk'ün sözlerini bilmek, öğretmek, öğrenmek aşamasını geçtik. Şimdi o sözlerin manasını öğrenerek yarım kalan devrimi tamamlama aşamasına geçiyoruz. İlim sahibi olmak
Ve elbette öylelerine bahşedilir büyüyüp yine sıradan aileler kurmak; gelecekte her şeyin kolayca cık oluverdi kendine en uygun insanı elinle koymuş gibi bulabilirsin kendine en uygun insanla üç aya kalmaz nişanlanabilir kendine en uygun insanla altı ay sonra evlenebilir iki yıl içinde de dünyanın en güzel kız çocuğunu doğurabilirsin akıl sır
BEYAZ LÂLE Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
Mehmet dinç ile “Biricik” insan üzerine söyleşi
Bu üretim bandında biricik olmak imkânsız…Her şeyi başarmalısın, her şeyin en iyisine layıksın çağında yaşıyoruz. Sizse, "insanoğlu bu dönemde haddini bilemiyor, bu nedenle herkes olduğundan güçlü görünmeye çalışıyor" diyorsunuz. Peki bunun altında yatan psikolojik veya kültürel sebepleri siz nasıl açıklarsınız? Bizim irfanî
Sayfa 22 - Söyleşi/Eray Sarıçam
Reklam
Douglas Malloch ne güzel söylemiştir: "Dağ tepesinde bir çam olamazsan, vadide bir çalı ol, Fakat oradaki en iyi küçük çalı sen olmalısın. Çalı olamazsan bir ot parçası ol, bir yola neşe ver. Bir misk çiçeği olamazsan, bir saz ol, Fakat gölün içindeki en canlı saz sen olmalısın. Hepimiz kaptan olamayız, tayfa olmaya mecburuz. Dünyada hepimiz için birer şey var, Yapılacak büyük işler, küçük işler var. Yapacağınız iş, size en yakın olan iştir. Cadde olamazsan patika ol, Güneş olamazsan yıldız ol; kazanmak ya da kaybetmek ölçü değildir. Sen her neysen, onun en iyisi olmalısın!"
Sayfa 113Kitabı okudu
"Hayatımızdan çıkma riskini alarak bize hata yapan, kırmayı göze alan insanlara yapılacak en güzel şey kapının nerede olduğunu göstermektir.”
Sayfa 296 - Ephesus YayınlarıKitabı okudu
Ben Diyeyim Sen Dinle Göl Olmak Yaşlı bir usta, çırağının her gün bir şeylerden şikâyet etmesinden sıkılmıştı. “Bu, böyle devam ederse ne bende ne de başkasında kafa bırakır. Şuna iyi bir ders vereyim,” der. Onu tuz almaya gönderir. Hayatı boyunca mutluluk suratına hiç uğramamış, asık suratlı çırak, elinde bir poşet tuzla döndüğünde ustası, bir
Osmanlı'nın yönetim şekli
Gülhane Hatt-ı Hümayunundan [1839] önce Osmanlı Devleti, Osman ve Orhan Gazi zamanından beri beyliklerden farklı bir yönetimle idare ediliyordu. Bu idare gayet sağlam ve usta bir idareydi. Allah Teala bu yönetim sayesinde Osmanlı Devletine Ortadoğu ve İslâm dünyasını yönetme imkânı vermişti. Ayrıca Osmanlılar hilafeti de bünyelerine almışlardı.
Reklam
Hiçbir şey istemiyordum. Dünya üzerinde yapılacak işlerim bitmişti. Düşündüğüm her şeyi denemiştim. Şimdiyse sakin bir şekilde ölümü beklemek istiyordum. Zihin yolculuğumun son aşamasındaydım. Dünyanın en güzel sanat eserini yaratıp on dakika seyrettikten sonra yakan bir ressam gibi ben de keşfettiğim düşünce cennetimi tasfiye ediyordum.
Sayfa 17 - KayraKitabı okudu
Bir sahabi” Madem ki cennetlik ve cehennemlikler şimdiden bellidir, öyleyse kaderimizdeki yazıya güvenip bir şey yapmayalım mı? Bir başka sahabi de “Madem ki cennetlikler ve cehennemlikler daha şimdiden bellidir, öyleyse yapılacak amelin ne faydası var’ diye sormuş Efendimiz (sav) ise “ Siz görevinizi yapın! Herkes niçin yaratıldı ise onu kolayca elde eder” (Buhari, Cenaiz 82, nr. 1362) (Kim bağışta bulunur, kötülükten sakınır ve en güzel olanı doğrularsa biz ona iyilik yolunu kolaylaştırırız. Ama kim cimrilik eder, kendini Allah’a muhtaç görmez ve en en güzel olanı yalanlarsa ona da kötülük yolunu kolaylaştırırız.( Leyl 92/5-8)
"Böyle bir geceyi bütün varlığımızla içemeyişimizin sebebi kafamızı birçok saçma şeylerin doldurmuş olmasıdır. On bin yirmi bin sene evvelki insanlar gibi olabilsek, tabiatı onların gözüyle görsek muhakkak ki şimdi burada böyle sükûnetle oturamazdık. Onlar güneşi, ayı, falanca büyük tepeyi veya filan bulutu ve yıldırımı babalarının hayrına mı
Evet, yaptığınız bir tür delilik sayılabilir ama mantığı bencillik üzerine kurulmuş olan şu berbat dünyada yapılacak en güzel, en iyi, en doğru şey belki de bu deliliktir.
407 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.