GÜLÜŞÜN EKLENİR KİMLİĞİME
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
güz biter sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur cellat olur her gece
Her gece yeniden bir talan başlar
acı ses olur, ses deli bir yağmur
eski bir eylüle gireriz böylece
Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim, sokağı devriyeler basar
bir de gülüşün eklenir kimliğime
AHMET TELLİ
Niçin öldün Nazım?
ne yaparız şimdi biz
şarkılarından yoksun?
Nerde buluruz başka bir pınar ki
orda bizi karşıladığın gülümseme olsun?
Seninki gibi ateşle su karışık
Her gecem oldu keder, qusse, felaket sensiz,
Her nefes çekdim, heder gitti o saet sensiz!
Senin ol celb eleyen vesline and içdim, inan,
Hicrine yandı canım, yok daha taqet sensiz!
Başka bir yarı nasıl arayayım, ey nazlı melek,
Biliyorum, sen de dedin: "Yok yara hacet sensiz"!
Sen benim kalbime hakim, sana kul oldu gönül,
Sen azizsin, ben ucuz, bir hiçim, afet, sensiz!
Ne gözüm var - arayım ben seni, kaderimde ki yol,
Ne de bir koşmağa var bende cesaret, sensiz!
Sen Nizamiden eğer emin olsan da, gülüm.
Gece-gündüz arayıp, olmadı rahet sensiz!
Jack Kerouac Kendini Anlatıyor
Ben hayatım boyunca pranga mahkûmiyetlerinden kaçan köksüz bir ağaç oldum. Ne durmayı ne de aynı yolu ileri geri kat etmeyi severim. Bana sorarsanız, gerçek yaşam hiç durmadan dosdoğru denize doğru gitmektir. Öyküler söylemek, öyküler dinlemek, öyküler yaşamak…
Benim öyküm de onlardan biri. Her zaman gizlice
En çok kim seviyor seni?
Hayatının ilk 11'ini yazsan kalede misin defansta mı? Yoksa şutlarınla mı meşhursun?
Hangi tribündesin? Kimlerlesin? En çok hangi mevsimi seversin?
En son ne zaman kendi hatrını sordun? En son ne zaman iki elini boynunun arkasına götürdün de kendi sırtını sıvazladın?
Kaç kere düştün, kaç defa ayağa kalktın?
"Hayat rezümende" kaç ah var?
En son kime, "Senin kredin sonsuz bende" dedin de sonra dostluğunu takside bağladın?
Vazgeçtiklerinle vazgeçemediklerinin boyları kaç metre olmuş biliyor musun?
En son kimi üzdün? O yanındakini üzdüğün akşamı ve rüyanda onu sana su uzatırken gördüğünü hatırlıyor musun?
Şimdi sana kaybolan yıllarını verseler geri alır mısın?
En çok neye ağlarsın?
Empati kelimesini elbezi yaptın her yeri siliyorsun, kimse seni anlamayacak o vakit ne yapacaksın?
Hiçbir hikaye bildiğin gibi değil, di mi?
Çünkü uzaktan bilemez, uzaktan göremezsin miyopla astigmat var sende.
Mızıkçılık yapamazsın, oyunun ortasındasın, tam kaybedecek gibiyken, " Hadi bana müsaade" de diyemezsin!
Hayat bu. Sonra bir bakmışsın aklını, kalbini merdaneye kaptırmışsın. Kendini, herkesi üzüp geçer olmuşsun. Geçmiş hayatlardan kalma hesaplarını bırak, sen kalp kırmazsın.
Bir gün yakınlarında düşer de dizlerimi, avuçlarımı kanatırsam koşar mısın? Cüzdanında yara bandı taşır mısın?
BIRAKIN KALSIN
Çokta kederlenir, az da gülerim
Ustura ağzında düşüncelerim
Deliliktir belki...bırakın kalsın
Doğan her bebeğin hakkı var bende
Öğütülen benim her değirmende
SÜRVEYAN HEKİM
“Doktordan satılık araba” diye ilan verirler, çok doğru aslında.
Ne o arabayı kullanacak vakit bulursunuz, ne de düzenli bir hayatınız olur.
Hele bir de cerrahsanız, o uyku denen tatlı şeyle bir türlü buluşamazsınız.
Ben de Güneydoğu’da görev yaparken hem uykudan, hem de arabamdan mahrum kaldım. Zaten kullanmaya vakit
Bazıları "boşluk" konusunu anlamakta güçlük çekiyor Belki aşağıdaki benzetme yardımcı olabilir. Dudağınızın uçukladığını düşünün. Bende çok etkili bir krem var. Size "bir de bunu dene" diyorum. Siz kremi kullanıyorsunuz ve yara hemen yok oluyor. Bir iki hafta sonra tekrar çıkınca siz "bu kremden başka var mı?" diye
Kim bilir kim olduk
Bile bile göre göre
Sustuklarımız kaçtıklarımız ne ?
Düşündürmeden durmayan
Uyku zaten uyutmayan
Dilde kelamsız tende selamsız
Bu halimiz ne ?
Defalarca neşter vurulan
Sonra geçti deyip sarılan
Ama hala kanayan yara bende
Kac gecedir sırt sırta
Bizden başka her şey orda
Sen mi ben mi daha cesuruz ayrılmaya (aglamaya)
SILA
Sen, senin için önemli olmayabilirsin ama benim için çok önemlisin. Çünkü sende açılan yara en çok bende kanıyor. Buna inan ve sor kendine; kimi yara'lar, en çok kimi yaralar?
Gülüşün Eklenir Kimliğime
Gün biter gülüşün kalır bende
anılar gibi sürüklenir bulutlar
Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır
yarım kalan bir şiir belki de
Aykırı anlamlar arayıp durma
güz bitip sular köpürür de
kapanmaz gülüşünün açtığı yara
uçurum olur zaman her gece
Her gece yeni bir savaş baslar
acı ses olur, ses deli yağmur
Sığındığım her yer adınla anılır
ben girerim sokağı devriyeler basar
Bir de gülüşün eklenir kimliğime.
Ahmet Telli
Gözüm yolda gönlüm darda
Ya kendin gel ya da haber yolla
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişsin trene halini unutup
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınırda derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez
Yara bende derman sende
Ya kendin gel yada bana gel de
Duyarım yazmışsın iki satır mektup
Vermişsin trene halini unutup
Kara tren gecikir belki hiç gelmez
Dağlarda salınırda derdimi bilmez
Dumanın savurur halimi görmez
Kan dolar yüreğim gözyaşım dinmez
"Yavuz Bingöl"
youtu.be/d40onqK6ums