Van, aradan seksen yıl geçtikten sonra bile ada'ya aşık olduğunda duyduğu mutluluğun genç yüreğini nasıl cız ettirdiğini dün gibi hatırlıyor. Bellek ve düşgücü, yarı yolda, delikanlılığa ayak bastığı yılların şafaklarındaki hamaklarda buluşuyor. Doksan dört yaşında, aşkla dolu o ilk yaz mevsiminin izlerini, az önce uyandığı bir rüya gibi değil, belleği rüyasız bir uykuyla günün ilk hapı aasında kısa bir özet geçiyormuş gibi hatırlıyor.