Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Basit bir soruyla başlayalım. Neyi "esenlik" olarak görüyoruz? Çok basitçe söylersek, esenlik sadece kendi içindeki derin bir hoşnutluk duygusudur. Bedeninin hoşnutsa buna sağlık diyoruz. Çok hoşnutsa buna keyif diyoruz. Zihnin hoşnutsa buna huzur diyoruz. Çok hoşnutsa buna mutluluk diyoruz. Eğer duyguların hoşnutsa buna sevgi diyoruz. Çok hoşnutsa buna şefkat diyoruz. Yaşam enerjilerin hoşnutsa buna saadet diyoruz. Çok hoşnutsa buna coşku diyoruz. Aradığın tek şey bu: içeride dışarıda hoşnutluk. Hoşnutluk içte olduğunda, huzur, neşe, mutluluk olarak adlandırılır. Çevrendeki şeyler hoş hale geldiğinde, bu başarı olarak adlandırılır. Eğer bunların hiçbiriyle ilgilenmiyorsan ve cennete gitmek istiyorsan, aradığın şey ne? Sadece, öbür dünyaya dair bir başarı! Yani, aslında tüm insan deneyimi, yalnızca farklı düzeylerdeki bir hoşnutluk ve hoşnutsuzluk meselesidir.
Bedenin hoşnutsa buna sağlık diyoruz. Çok hoşnutsa buna keyif diyoruz. Zihnin hoşnutsa buna huzur diyoruz. Çok hoşnutsa buna mutluluk diyoruz. Eğer duyguların hoşnutsa buna sevgi diyoruz. Çok hoşnutsa buna şefkat diyoruz. Yaşam enerjilerin hoşnutsa buna saadet diyoruz. Çok hoşnutsa, buna coşku diyoruz. Aradığın tek şey bu içeride ve dışarıda hoşnutluk.
Reklam
••• Yaşamın özü başkalarıyla ilişki içinde olmaktır. Yaşam sevgidir. Sevgi ilişki demektir. Bir bireyin diğerine olan bağlılığıdır. •••
Sevme Sanatı
İçgörüsü derin, felsefi, psikolojik ve manevi yaşam bakımından derli toplu, dört başı mamur bir kitap… Sevgi üzerine olgunlaşıp derinleşmek isteyen insanların okumasını öneririm. Özellikle anne babalara, öğretmenlere, sevgililere öneririm.
Sayfa 288Kitabı okudu
«Korku kültüründe hiç umursanmayan iç çocuk, sevgi kültüründe yaşam sevincinin, yaratıcılığın kaynağı olarak bilinir ve gelişmesine titizlikle özen gösterilir.»
Sayfa 110
Reklam
sevginin ürünüdür insan
Her sevginin başlangıcı ve süreci, o sevginin bitişinin getireceği boşluk ve yalnızlık ile dolu. Belirsizlikler arasında belirlemeye çalıştığımız yaşam gibi. Sevgi isteği, kendi kendine yaşamı kanıtlama dileği kadar büyük. Belki kendilerine yaşamı kanıtlamaya gerek duymayan insanlar, sevgileri de derinliğine duymadan, acıya dönüştürmeden yaşayıp gidiyorlar. Ya da sevgiyi sevgi, beraberliği beraberlik, ayrılığı ayrılık, yaşamı yaşam, ölümü ölüm olarak yaşıyorlar. Oysa yaşam ölümle, ölüm yaşamla tanımlı.
oysa gerçek yalnızlık dayanılmaz bir hücredir
Sevgi inandırıcı değildir. Düşüncelerin bulduğu, düşüncelerin biçimlendirdiği bir durumdur. Düşünüldüğünü oranda büyür, derinleşir, büyütülür, derinleştirilir. Ne denli düşünülürse, o denli büyür. O denli dayanılmaz boyutlara ulaşır, ulaştırılır. Gerçekleştirilemez. Soyutlaşır. Ve hiçbir zaman bitmez. Yaşam gibi. Ölüm gibi.
Yaşam ve Ölüm
Pek çok insan diğer insanlara ve onların sevgisine sahip olma eğilimindedir. Oysa ilişki ya da sevgi yaşayan bir süreçtir, nesne değil. Dolayısıyla sevgi, beraberliğe yaşam katabilmeyi ve canlılığını artırabilmeyi içerir. Sevgiye sahip olabileceği umudunu taşıyan insan ona sahip olduğunu sandığı anda boşluğa düşer ve sahip olabileceği yeni şeyler arar. Yaşayan süreçlere sahip olmak istemenin o süreci yok ettiğini göremediği için de bu böylece sürüp gider.
Sayfa 160Kitabı okudu
Çocuklar yaşam kaygılarımızı artırırlar, ama ölüm tasamızı azaltırlar.
Reklam
Hayatta en büyük mutlukuk kendiniz olarak sevilmektir. Sizi siz olduğunuz için sevenlere her zaman kalbinizi açın. Yaşam sevgidir, sevgi de yaşam.
Bir insanın Toltek olabilmesi için üç ustalığa sahip olması gerekir. Birincisi, Farkındalık Ustalığıdır. Bu kim olduğunuzun tüm olanaklarınızla birlikte farkında olabilmektir. İkincisi, Dönüşüm Ustalığıdır. Nasıl değişebileceğimizi, ehlileştirilmekten nasıl özgürleşebileceğimizi bilmek ve uygulamaktır. Üçüncüsü, Niyet Ustalığıdır. Toltek bakış açısı ile Niyet, enerjinin dönüşümünü sağlayan bir yaşam faktörüdür. Her şey olan "Tanrı"nın niyeti yaşamın ta kendisidir. Tanrının koşulsuz sevgisidir. Niyet Ustalığı Sevgi Ustalığıdır.
Her yeni gün yaşama bir başlangıçtır. Ve her yaşam sonsuzluğa başlangıç.
"Korku kültüründe hiç umursanmayan iç çocuk, sevgi kültüründe yaşam sevincinin, yaratıcılığın kaynağı ola­rak bilinir ve gelişmesine titizlikle özen gösterilir."
Bir kelime için 27 yıl beklemektir bazen..
Vakitsiz kaleme alınacak şiirler pek bir değer taşımaz. Şiir yazmak için beklemek gerekir. Beklemek, bütün bir yaşam, olabildiğince uzun bir yaşam boyu anlam ve değişik tatlar derlemek gerekir. Ancak o zaman eli yüzü düzgün belki on dize yazılabilir. Çünkü şiir herkesin sandığı gibi saf duygulardan oluşmaz (erken yaşta yeterince duygu bulunur herkeste); şiiri oluşturan yaşantılardır.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.