Zaten çok fazla hayali yoktu ve yorgunluk onun hâlâ koruyabildiği hayallerini elinden alıyordu.
"Kalpsizsiniz," demişti bir gün kadının biri kendisine. Hayır, onun bir kalbi vardı. Yaşamak için dünyaya gelmiş insanların her gün ölümünü gördüğü o yirmi saate katlanmasını sağlıyordu. Her gün yeni baştan başlamasını sağlıyordu. Artık yalnızca bu kadarına yetiyordu. Bu kalp nasıl olur da yaşam verebilirdi?