2.071 okunma, 135 beğeni - Meşa Selimoviç kitapları, eserleri, Meşa Selimoviç kimdir, öz geçmişi, Meşa Selimoviç nereli gibi bilgiler, kitap incelemeleri ile yorumları, Meşa Selimoviç sözleri ve alıntıları detaylı profili ile 1000Kitap'ta.
Hakkında
26 Nisan 1910′da Bosna’nın Tuzla kentinde doğmuştur. Selimoviç, yetişme döneminde Andersen’den Charles Dickens‘a, Dostoyevski‘ye kadar birçok ünlü yazardan beslenmiştir. Beslendiği bu yazarlar içerisinde özellikle Dostoyevski’nin fazlaca etkisi altında kaldığı görülür. 1930 yılında Belgrad Üniversitesi Felsefe Fakültesi’nde, Sırp Dili ve Yugoslav Edebiyatı eğitimi almıştır. Üniversite eğitiminin ardından öğretmenliğe başlayan Meşa Selimoviç, Halk Kurtuluş Hareketi’yle iş birliği yaptığı gerekçesiyle, 1942′de, kız kardeşi ve ortanca kardeşiyle birlikte, Hırvat faşist güçleri tarafından tutuklanmıştır. Dört aylık hapishane hayatının ardından delil yetersizliği sonucu serbest bırakılmıştır. ‘Çember’ adlı son romanını tamamlayamadan 11 Temmuz 1982′de Belgrad’da vefat eden Selimoviç’in bugün özellikle ‘Kale’ ve ‘Derviş ve Ölüm‘ adlı eserleri dünyaca üne sahiptir.
Çevremle olan ilişkimi kestikten sonra dünya bana daha canlı, fakat aldırmazlık içinde ve oldukça sevimli göründü. Ben de bağımsız ve içine girilmez oldum.
Başlangıç Tarihi: 31 Temmuz Pazartesi
Bitiş Tarihi: 14 Ağustos Pazartesi
🌷🌷🌷🌷🌷
"Hayat denilen bu yolculukta, bir kayıp, bir eksiklik duygusuyla bir arayış içindeyizdir çoğu zaman. İlginçtir ki, her buldum dediğimizde büyüsü kayboluveren buluşlar yaşarız genellikle. Buldum, diyerekten sarıldığımız şeylerin doyum vermediğini görürüz
"Şimdi ben neyim? Ödlek bir kardeş mi, yoksa inançsız bir derviş miyim? insanlara olan sevgimi mi yitirdim, yoksa inancım mı zayıfladı? İnsan şeklini mi, inancımı mı yoksa ikisini birden mi yitirdim ben?"
Bu cümle aslında bu kitabın özeti.
Yazardan ilk önce konuya girmek istiyorum.
Meşa Selimoviç 1944 sonlarında ağabeyini, 3.Kolordu Askeri
Herhangi bir beklenti içine girmeden elime aldığım bu eseri okurken, senkronize bir şekilde bir evin çatısına tüneyen güvercinler gibi benim de zihnimde düşünce kuşları oradan oraya uçuşup durdular...
İncelemeye başlamadan önce, bu ay bu eseri çok başarılı bir çeviri ve baskı kalitesi ile dilimize kazandıran
“Kendi derdin söyleyen/gayrı hikâye etmeyen” sahih anlatımıyla Boşnakların sevilen yazarı Meşa Selimoviç’in Derviş ve Ölüm kitabıyla huzurlarınızdayım.
1942 yılında Hırvat güçler tarafından haksız yere kurşuna dizilen ağabeyinin ölümüne yazılan bir metin Derviş ve Ölüm. Yaşanmışlığıyla roman olmaktan çıkan,yürek yakan bir anı....Hayata,ölüme ve dervişliğe dair bir ağıt,güzelleme ve koçaklamadır.
“Ölürse tenler ölür/Canlar ölesi değil” in iç burkan bir fotografı olan bu eseri 1962 de yazmaya başlıyor yazar ve 4 yılda tamamlıyor.Dilimizde ise 1973 yılında yayımlanıyor.
Kur’an-ı Kerim’den “Hokka ile kalemi ve yazmakta olan şeyleri tanıklığa çağırıyorum” ayeti ile başlayan hikâye Mevlevî tekkesi şeyhi Ahmed Nureddin’in anılarından oluşuyor. Anlatının gövdesini ise iç dünya ile dış dünya arasında ki adalet çatışmalarının ve bu iki dünya arasındaki gelgitlerin oluşturduğunu söyleyebilirim.
Kaybettiği kardeşinin ardından adaleti arayan,sorgulayan,derin iç hesaplaşmalarıyla hüznünü gözler önüne seren dervişin hikâyesi ise yerel olmaktan çıkıp dünya edebiyatında yerini alan,MEB in 100 Temel Eser listesinde bulunan bir eser olmanın hakkını veriyor.
Romanın 1967 2001 yıllarında çevrilmiş iki adet de filmi olduğunu hatırlatmakta fayda var,ilgililere duyurulur.
Sevgi ve Muhabbetle..
Derviş ve ÖlümMeşa Selimoviç · Timaş Yayınları · 20141,726 okunma