Hızla akan bir nehrin ortasındayken gözlerimizi inatla nehir kıyısında hâlâ görülebilen birkaç kalıntıya dikeriz oysa akıntı o sırada bizi kapıp götürmekte ve geri geri uçuruma doğru sürüklemektedir.
“Kendi iradelerini prensin iradesine feda etmekten bir tür zevk ve gurur duyan ve böylece bizzat itaatin ortasında bir tür ruhsal bağımsızlık inşa eden halklar gördük. Bu halklarda yozlaşmadan çok sefalete rastlanır.”
Bir ulus, evrensel tolumu temsil etmek ve onu yasası olan adaleti tesis etmekle yükümlü bir jüri gibidir. O evrensel toplumu temsil eden jüri, yasasını uyguladığı toplumun kendisinden daha fazla güce sahip olmalı mıdır?
önceden her ay okuduğum kitapları böyle bir liste halinde topluyordum, bir süredir yapmamışım. 6 şubattan önce 2 kitap okumuşum, onları da saymıyorum, mart ayında okuduklarım olsun bunlar:
1)