1952'de Oslo'da dünyaya geldi. Kütüphanecilik eğitimi alan Petterson, tüm zamanını yazarlığa vakfetmeden önce bir süre kitapçılık, çevirmenlik ve edebiyat eleştirmenliği yaptı. 1987'de öykülerden oluşan ilk eseri Aske i munnen, sand i skoa yayımlandı. Daha sonra yazdığı Ekkoland (1989), Det er greit for meg (1992), Til Sibir (1996), I kjølvannet (2000) adlı eserleriyle Norveç'in en iyi romancıları arasına girdi. At Çalmaya Gidiyoruz ile büyük bir çıkış yapan yazar hem Norveç Kitapçılar Ödülü'nü hem de Norveç Edebiyat Eleştirmenleri Ödülü'nü aldı. Eser İngilizceye çevrildikten sonra dünya çapında ün kazandı. 2004'te Månen over Porten adlı bir deneme kitabı yayımlayan Petterson'un Lanet Olsun Zaman Nehrine adlı romanı Kuzey Ülkeleri Konseyi'nin edebiyat ödülüne layık görüldü.
Babası tarafindan terkedilen bir çocuğun içindeki yıllanmış yaralara dönüp bakıyoruz. Norveç ormanlarında bir kulübede yalnızlaşma, dönüp kendine sığınma ile ilgili düşünecek bolca zamanınız var. Çok uzun süre yalnız kalmışız ve artık bizi ötekilerden ayıran sınır bulanıklaşmış. Sınırı nerede geçiyoruz, konuşmakla konuşmamak arasındaki ayrım
Gerçekten at çalan birilerinin olduğunu düşündüğüm için bile garip görünmüştü kitap gözüme. Fakat enteresan bir kitap okuduğumu sayfalar sona ermeye başlayınca anladım. Şöyle ki bir kitap sizi içine alıyorsa, muhtemelen olayların akışı epeyce merak duygusu uyandırıyordur. Bu kitapta merak duygumu ön planda tutamadığı halde beni kendine bağlayacak
Bazı kitaplar bir diğer kitabı özletir. Bazıları ise diğer kitapların yarattığı boşluğu sarar.
Sözsüz bir anlaşma olduğunu düşünürsünüz aralarında. Siz de bu anlaşmanın sessizliğine uyup; kabul edersiniz varlıklarını.
‘Ardından’ da öyle, ‘Lanet Olsun Zaman Nehrine’ ve ‘Benim Durumumdaki Erkekler’ ile birbirlerini ağırlıyorlar.
Arvid Jansen’ı kayıplarından, düşüşlerinden tanıyoruz artık.
İçine doğduğu aileyi de biliyoruz, oluşturduğu aileyi de.
.
Ardından’da Arvid Jansen artık 43 yaşında. Evliliğinin yürümemesi, işteki sıkıntılardan sonra farklı bir şey olacak mı- Jansen değişecek mi diye bir beklentim oldu.
Ancak bu beklentimden çok daha fazlasını buldum, karakterin geçmişinin aydınlanması gibi.
.
Per Petterson okumak beni öyle sakinleştiriyor ki. Sıradan hayatların güzelliği onun dilindeki. Dingin bir anlatıma karşın yumru gibi boğaza takılan hayatlar.
Eğer yazar ile tanışmadıysanız ‘Lanet Olsun Zaman Nehrine’ iyi bir başlangıç olacaktır
.
Nesrin Demiryontan çevirisiyle. Kapakta yer alan detay ise Edvard Munch’un Kış Gecesi adlı çalışmasından~
.
Dipnot: Yazarın bu eserde İnce Memed’ten en sevdiği kitaplardan biri olarak bahsetmesi de gözlerimin ışıldamasını sağlamış olabilir