Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Değerinizi belirleyen duygularınız olmadığı gibi düşünceleriniz ve­ ya davranışlarınız da değildir. Bazıları olumlu, yaratıcı ve kolaylaştıncı olabilir; çoğunluğu da nötrdür. Diğerleri mantıksız, yenik düşmenize neden olan ve uyum bozucu olabilir. Yeterince çaba göstermeye is­tekliyseniz bunlar değiştirilebilir; fakat, bunlar kesinlikle iyi olmadığı­nızı göstermezler ve gösteremezler. Bu dünyada değersiz bir insan di­ye bir şey yoktur. "Öyleyse özgüven duygusunu nasıl geliştirebilirim?" diye sorabilir­siniz. Yanıt şu; bunu yapmak zorunda değilsiniz! Özgüven yaratmak ya da hak etmek için özellikle değerli bir şey yapmak durumunda değilsi­niz; tüm yapmanız gereken şey o eleştirel, nutuk çeken içsel sesi kapat­manızdır. Niye? Çünkü o eleştirel içsel ses yanlış! İçsel olarak kendini­zi istismar edişiniz mantıksız, çarpıtılmış düşünceleriniz sonucunda olur. Değersizlik duygunuz gerçeğe dayanmıyor, bu sadece depresif hastalığın merkezinde yer alan bir çıban. Bu yüzden üzgün olduğunuzda üç önemli adımı hatırlayın: ı. Olumsuz otomatik düşünceleri hedefleyin ve yazın. Bu düşüncele­rin kafanızda bir iş yapıyormuş gibi ortada dolaşmalarına izin vermeyin; onları kağıt üzerinde tuzağa düşürün. 2. On bilişsel çarpıtmanın listesini yeniden okuyun. Özellikle olanları nasıl çarpıttığınızı ve haddinden fazla alıarttığınızı öğrenin. 3· Kendinizi horgörmenizi sağlayan düşüncenin yerine daha nesnel bir düşünce yerleştirin. Bunu yaptıkça, daha iyi hissetmeye başlaya­caksınız. Özgüveninizi arttıracaksınız ve değersizlik duygunuz (ve tabi ki depresyonunuz) kaybolacak.
Herkesi babama benzetirdim. Ya da hiç kimse babama benzemezdi. Evimizde yapraklanan bir çınar ağacıydı. Gölgesi yazın serinlik, kışın sıcaklık verirdi. Yanımda olduğu zamanlar iki kat yaşardım. Yüreğimde karıncaların yürüdüğü bir yeni zamandı. Kim birazcık ona benziyorsa gizlice seviyordum. Bütün erkeklere mavilik veren bir gökyüzüydü. Bir gün gelmeyiverdi. Ben inanmadım. Sonraki günler de gelmedi. Ben bir çınarın her yaprağından defalarca düştüm.
Sayfa 37 - Kırmızı Kedi Yayınevi
Reklam
Okul duvarlarına yazılması gereken o söz
Ve şöyle sesleniyor kadınlara: "Para kazanın, kendinize ait ayrı bir oda ve boş zaman yaratın. Ve yazın, erkekler ne der diye düşünmeden yazın!.."
Yazın barajların boşaldığını ve kuraklığın yaşandığını korkutarak ekranlardan verenler kış aylarında yağışların, sellerin ve dolan barajların haberlerini asla vermiyorlar. Bu da bize aynı bilinçli propaganda tarafından yapılan bir oyun olduğunu gösteriyor.
Sayfa 123Kitabı okudu
Gurbetçi böyledir. Yazın gelir, güzün gider.
2. Zihinsel Geribildirim. Çok kullanışlı olabilecek ikinci bir yöntem, bir bilek sayacı ile olumsuz düşüncelerinizi izlemeyi içerir. Böyle bir sayacı spor malzemeleri satan bir mağazadan alabilirsiniz, bir kol saati gibi gözükür, pahalı değildir ve düğmeye her bastığınızda numa­ra değişir. Aklınızdan kendinizle ilgili olumsuz bir düşünce geçtiğin­de, her defasında düğmeye basın; böylesi düşünceler için uyanık olun. Günün sonunda, günlük toplam puanınızı not edin ve bunu bir defte­re yazın. Bu kadar basit bir tekniğin nasıl bu kadar işe yaradığı kesin olarak bilinmemektedir; fakat, sistematik kendini izleme, sıklıkla, kendini kontrol edebilme becerisinin artmasına için yardımcı olur. Kendinize nutuk çekmekten vazgeçmeyi öğrendikçe, çok daha iyi hissedeceksiniz.
Reklam
Özgüveni Arttirmak Için Özgül Yöntemter 1. İç eleştirinize karşı konuşun! Değersizlik hissi içinizdeki kendinizi eleştİren diyalog tarafından oluşturulmuştur. "Hiç iyi değilim." bunun gibi değer düşü­rücü ifadeler, umutsuzluk duygularını ve düşük özgüveni yaratır ve besler. Bu kötü zihinsel alışkanlığın üstesinden gelmek için, üç adım gereklidir: a) Aklınızdan geçtikçe eleştirel düşünceleri tanımak ve yazmak üze­re kendinizi eğitin. b) Bu düşüncelerin neden çarpıtılmış olduğunu öğrenin. c) Daha gerçekçi bir kendini değerlendirme sistemi geliştirmek için bu düşüncelerinizle konuşun. Bunu başarmak için etkili bir yöntem "üç sütun tekniği"dir. Basit­ çe, bir kağıdı üç sütuna bölecek şekilde, aşağıya doğru iki çizgi çizin. Sol sütunu "Otomatik Düşünceler (Özeleştiri)", orta sütu­ nu "Bilişsel Çarpıtma" ve sağ sütunu "Mantıklı Yanıt (Kendini savun­ma)" olarak adlandırın. Sol sütuna değersiz ve keyifsiz hissettiğİnizde aklınızdan geçen incitici/zarar verici tüm özeleştirileri yazın.
Çeşmelerden akan suları sevsinler istiyorum. Yeşil arpaların yazın açılmış çatlakları kapatan yüzeyini de. Mevsimlerin dönüşünü kutlasınlar istiyorum..
Sayfa 19 - Kaknüs YayınlarıKitabı okuyor
Yaşıtınız olan arkadaşlarınızın isimlerini yeni ajandanıza artık mürekkeple değil, kurşunkalemle yazın.
Selim.
Anlaşılmamaktan çok korkardı. Başkalarından ayrı hissettiğimi nasıl belirtsem? Kimse bilmeyecek.... Hiç olmazsa mezar taşıma yazın: Burada insanlara başka türlü hayran olan biri yatıyor. Ne türlü? Bir bilsem, ah bir bilsem.
Sayfa 384Kitabı okudu
Reklam
Zaten postmodern dünya;modernitenin feci yanlışlarına karşı koyacağım derken başka bir aşırılığa yuvarlanmış;eğitimi,bilgiyi,insan ruhunun yücelmesini,yazın,estetik gibi temel kavramları düşman belleyip her şeyi ilkel kimlik algısı üstünden okumaya başlamış.Sesini çıkarmıyor elbette ama bu yalınkat aydınlara siniri bozuluyor.Hele bir de Aydın olduklarını kanıtlamak için her şeye “çok da”demiyorlar mı?Bu tavrı çok da anladığım söylenemez veya çok da anlamlı bulmadım.”Yani az mı anladın,az mı anlamlı buldun?”
Sayfa 210Kitabı okudu
KİM BİLİR
Yürü yalan dünya sende yok vefa Benim sana güldüğümü kim bilir Herkes bu dünyada ölür bir defa Benim her gün öldüğümü kim bilir Uyan gönül uyan yeller esiyor Bu nasıl yaradır sinem eziyor Sağıma dönerim solum küsüyor Ara yerde kaldığımı kim bilir Köz neylesin külü savuran yele Kul başından ırak olur mu çile Hışır'ım hayatın benziyor güle Açılmadan solduğumu kim bilir
Sayfa 46
En az 5 milyon yıl olduğu tahmin edilen insan ve insansıların tarihinde şeker oldukça yeni. İnsanlar eski çağlarda ancak nadiren buldukları baldan ve yazın yedikleri meyvelerden biraz şeker alabiliyorlarmış. Zaten tarım öncesi çağlardaki yabani meyvelerin şekeri günümüzdekilerle kıyaslanmayacak ka­ dar daha azmış. Yaklaşık 1O bin yıl kadar önce Tarım Devrimi başladı. İnsanlar yabani meyveleri de ehlileştirdiler ve bu meyveler daha tatlı oldu. İnsanlar asırlar boyunca, hurma, üzüm, elma ve armut gibi yoğun şekerli meyvelerin suyunu sıkarak "şeker" niyetine kullandılar. Zaman içinde bu meyvelerin sula­rını kaynatıp, pekmez yapmayı da öğrendiler.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.