“…okurlara kitabım sayesinde kendilerini okuma imkânı sağlayacaktım.” -Marcel Proust.
Kayıp Zamanın İzinde serisiyle dünya edebiyatının zirve noktalarından birini kaleme almış olan Fransız yazar
Marcel Proust, 1871’de Paris’in yakınlarında doğdu. Küçük yaşlardan itibaren edebiyata ilgi duyan Proust okulda arkadaşlarıyla edebiyat dergisi çıkarır ve yazılar yayımlar.
Bana çılgın diyorsun,seni sevdiğim için.Yanılıyorsun,sevmek çılgınlık değil.Sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence.Biraz da yaklaşmamızdır Tanrıya zaman zaman.
Dünyada sevmeyenlere,sevemeyenlere acımalı.O ot gelip,ot gidenlere acımalı.Sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır.Talihli insandır.Çektiği bütün acılara rağmen;mutlu,kıvançlı insandır o.Aşktır yücelten bizi ve derinliğimiz aşktandır.Gerisi boş,yalan.
Aşksa,sevmektir.Durmadan,nefes alırcasına sevmektir.
Sevmekle sevilmek ayrı şeyler...Sevilmeyi çoğaltmak,ona bir başka şekil vermek,daha da yoğunlaştırmak onu elimizde değil.Oysa ki sevgimizi dilediğimiz gibi yoğurabilir,dilediğimiz şekli verebiliriz ona.
Derinlikse derinlik,yükseklikse yükseklik,genişlikse genişlik.
Sevmekte gücümüz var,irademiz,aklımız var.Biz varız sevmekte.Sevmek yaratmaktır bir bakıma.Sevilmekse;yaratılmak.
Demek ki biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan.Sen beni yaratttıkça güzelsin işte ve ben seni yarattıkça güçlüyüm,daha da bir insanım.
Beni sevmeseydin yine bir şey değişmeyecekti benim için.Sen biraz eksik kalacaktın,biraz sen kaybedecektin.O kadar.
Şimdi insanların en güzeliyiz,en iyisiyiz elbette.Seviyoruz,seviliyoruz.
Sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda ölebilirim.Karşılık vermediğin anda değil.
Birbirimizi yeniden yaratmaya devam edelim.
Ümit Yaşar Oğuzcan
"Lakin tek korkum: Yarın ölebilirim kendimi tanıyamadan."
öyle diyor Sadık Hidayet "
Kör Baykuş " kitabında. Uçurtma Avcısı da barındırdığı konu itibariyle geç kalınmış bir "kendini tanıma" ve kendinle yeniden tanışma kitabıdır."İçe atılan ve zamanında yapılmayan veya söylenmeyen" her şeyin zamanla içsel
.
Eser mi sanıyordun,
senden sonraki rüzgarımın içten
Susar mı diye düşündün,
Adına açtığım şarkılar
O günden bu güne
Seni yazmadan durabildi mi ellerim
Kefenine toprak dolmuşken
Susabilir miydi ellerim hiç'ten
Bir kere daha haykırabilsem gel diye,
Gelebilir misin içten?
Toprak dolmuş bedeninle,
Gelebilir miydin yeniden?
Gözlerime bakarak ağladığın o güne,
Gidebilir miyiz sahiden?
Ya da gelebiliyorsam sana, orada
Ölebilirim istersen şimdiden...
💞💫ZAKA 💫💞
"Bana çılgın diyorsun, seni sevdiğim için. Yanılıyorsun, sevmek çılgınlık
değil. Sevmek insan tarafımızı bulmamızdır bence.. Dünyada
sevmeyenlere, sevemeyenlere acımalı. O ot gelip, ot gidenlere acımalı.
Sevebilen insan kendini keşfetmiş insandır. Aşktır yücelten bizi ve
derinliğimiz aşktandır.. Aşksa; sevmektir. Durmadan, nefes alırcasına
sevmektir. Sevmekle sevilmek ayrı şeyler.. Sevmek yaratmaktır bir
bakıma. Sevilmekse; yaratılmak.
Demek ki biz seninle birbirimizi yaratıyoruz durmadan. Sen beni
yarattıkça güzelsin işte ve ben seni yarattıkça, güçlüyüm. Beni
sevmeseydin yine bir şey değişmeyecekti benim için. Sen biraz eksik
kalacaktın, biraz sen kaybedecektin. O kadar. Şimdi insanların en
güzeliyiz, en iyisiyiz elbette. Seviyoruz, seviliyoruz.
Sevgimi anlamadığın ve ona saygı göstermediğin anda, ölebilirim.
Karşılık vermediğin anda değil. Birbirimizi yeniden yaratmaya devam
edelim."
Damarlarıma yeniden yayıldığını duyuyorum kanımın
İçtenlikle söylüyorum, seviyorum bu hayatı
Ölmek istemiyorum ama ölebilirim şimdi
Varsa ölümümün bu dünyaya bir yararı.
İncelemesini ilk kez yaptığım bu kitap, oldukça manidar olduğunu düşündüğüm türde bir kitap; aşk.
Manidar, çünkü benim kendimce aşka inanmama sebeplerim var(dı). Manidar, çünkü ben türü aşk olan kitapları okumayı hiç aklımdan geçirmezdim, kütüphanemdekiler bile rafların arkasında dururdu, elim okumaya bir türlü gitmezdi. Manidar, çünkü ben aşkın
İlk olarak benimle yaşıt olan (97 basım), bu Ahmet Erhan kitabını bana hediye ederek, okuma fırsatı tanıyan
DUA ablaya tekrardan teşekkür ederim.
Ben isterim ki yazılan bütün şiirler gün yüzüne çıksın. Şairler de tüm güzel şeyler gibi geçmişte kalmasın. Onlar ile birlikte dile gelsin acılarımız, sevinçlerimiz,