Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bir şiir okumuştu dedem “Hatıralar kuşlar gibi Dal ister konacak.” (Oktay Rıfat) Düşündüm de öğretmenim Geçmiş yok aslında Gelecek de Hayal ya da hatıra, biz bütün bu zamanları Yaşadığımız zamana çeviriyoruz Yoksa nasıl yaşardık değil mi?
Sayfa 39
Annem İçin
Öldükten beş gün sonra geldin rüyama. Babaeski’deki eski evin oradasın. Hayır gelin çıktığın ev değil, diğeri. Biz çocukken her yazları kardeşlerinle, kuzenlerimle bir araya geldiğimiz eski mezarlığın oradaki ev. Evin bahçesine çiçekler ekilmiş. 20 li yaşlarındasın. Sanırım hiç evlenmemişsin. Bahçedeki çiçekleri suluyorsun. Çok mutlusun. O kadar
Reklam
272 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
 G. Gospodinov-Hüznün Fiziği 1-Hüznün Fiziği çok katmanlı, çok konulu bir “labirent” metaforu kullanarak içe içe geçen hikayelerden oluşan harika bir roman.  2-Yazar merkeze Yunan Mitolojisinde geçen Minotor’u (yarı  insan yarı boğa bir canavar olarak bilinir)alır. Minotor bir canavar olarak görülmekte ve ondan kurtulmak istemektedirler.
Hüznün Fiziği
Hüznün FiziğiGeorgi Gospodinov · Metis Yayınları · 2017876 okunma
Doğallık takıntımla iş başındayız
İlk karadut reçeli denememmm. 2 saat içinde kopar -ağaca çık kıyafetlerin mahvolsun ve böcek duşu al- sonra yıka -etrafı siyah böcek ve tuhaf renkli kurtçuklar bassın- sonra avuç avuç lavaboya 2 kez alıp 5-6 tane ala ala -biri tuzlu su- ile yıka ve tencereye al. Sonra şekeri kat ve su bırakmasını bekle. Yaklaşık 3 kilo ve 3 büyük boy kahve
Vecdi Çiçek Açtı
İçimizdeki en aklıselim insan olan annem, "İyi de dedi, defin işleri var. İmamı çağırmak lazım. Sala verdirelim. Biraz da ağlamaklı gözükün canım. Bu ne el âleme karşı. Millet bilmez bu Vecdi'den ne çektiğimizi, cenazeleri var ama bir zil takıp oynamadıkları kaldı, derler. Hadi Refiye, hadi bacım, ağlayın siz biraz'' diye zorlu görevi attı Refiye Teyzemle çocuklarına. Başta zorlansa da, çektiklerini anlatmaya başladı, Almanya'da olanları falan. Baktık iyi gidiyor, biz de gaza getirdik, iyice coștu. "Bunun yüzünden gün yüzü görmedim, evlenemedim, kurudum kaldım baba evinde" diye Vesile Teyzem de topa girdi, Baktık, sanki ölen bunun kocası, tabutun önünde ağlıyor. Anneannem tarlaya ağladı, dedem hapse girdiğine, Sedatla Vecihe babasızlğına; ben bile tutamadım kendimi. Zaten sevgilimden yeni ayrılmışım, acım taze, Vecdi bahanem oldu. İmam geldiğinde hepimizi çeşitli köşelerde ağlarken buldu. "Başınız sağ olsun" dedi, "Sağ ol dedik, dostlar sağ olsun." " Allah sizlere uzun ömür versin" dedi, "Amin" dedik. Bütün aile hep birlikte ağlayınca salaya gerek kalmadı, sesimiz göğü tuttu. Konu komşu akın akın gelmeye başladı. İçlerinden biri Doktor çağıralım, birer sakinleştirici yapsınlar, perişan halde insanelcıklar? dedi. Eminim hepimiz içimizden "Yok devenin nalı" dedik. Babam "Atsınlar acılarını, yașasınlar. İçlerine atarlarsa daha fena, sonra çıkacağına şimdi çıksın" diye geri çevirdi doktor teklifini.
"Deliler, kaybedecek şeyi olmayanlar. Dedem öyle derdi, bir bizim yok kaybedecek şeyimiz, bir de delilerin."
Reklam
Hhaha İsmail ağbide hikaye çok sjdh
Senin o ağzından çıkan lafa kulağın hiç mi hayret etmiyo? Ben kulak olsam utanırım açıkçası. Benim dedem İstanbul'u fetheden . . . " "Yuh! Fatih Sultan Mehmet mi senin deden İsmail Abi?" "Yok. Ama İstanbul'u fetheden ekipte yer almış bi' insan kendisi. Sayılır yani."
Kök yerinde ağırdır...
Bir Rum arkadaşıma sevimli bir kız soruyor: Bir Rum evinden gelen bir tepsi musakkaya karşılık annenin gönderdiği bir Anadolu mantısı ya da bir Ermeni evinden gelen midye dolma ve buna karşılık bir koca tabak baklava. “Biz İstanbul’ a 1984’te geldik. Siz ne zaman geldiniz?” Arkadaşım sakince cevaplıyor “3000 yıl önce.” Bu hayatın bizim gibi
Aliya İzzetbegoviç'in Türklere Yazdığı Mektup
"Merhaba efendim, ben Aliya. Aliya İzzetbegoviç. Bosna-Hersek'in cumhurbaşkanıyım. Sizi Devlet-i Aliyye'nin en güzel şehirlerinden birinden, Bosna Sarayı'ndan, sizin daha sık kullandığınız haliyle Saraybosna'dan selamlıyorum. Bu kısacık sohbetimizde, parçası olduğumuz Avrupa'dan, Avrupa'nın ve Batı'nın
Ne var ki annem sahiden de babasının kızıydı. Rahmetli dedem, albay emeklisiydi. Kendisi gibi vatana millete hayırlı, ciddi, kuvvetli, sert, dediğim dedik ve otoriter askerler olmasını arzu ederek dünyaya getirdiği oğullan, tabiatlan itibariyle analanndan halim selim çocuklar olarak çıktıkları için onlan elemiş; bir kız evlat olmasına rağmen
Reklam
Alparslan Türkeşin Papa Eftime İlgisi
Alparslan Türkeş'in İstanbul'a her geldiğinde mutlaka Papa Eftim'i ziyaret ettiğini söyleyen Sevgi Erenerol "Bizim Patrikhane'nin bir sorunu olduğunda ilk irtibata geçebileceğimiz kişi Türkeş Bey'di. Rahmetli babam onunla görüşürdü ve sorunlarımızı iletirdi. O da bizi gerekli yerlere yönlendirir ve sorunlarımızın çözümü noktasında çok gayret ederdi." diyerek kendilerine en yakın ismin Alparslan Türkeş olduğunu beyan etmektedir. Yine Sevgi Erenerol vasıtası ile edindiğimiz şu bilgiler de Alparslan Türkeş'in Fener ve Türk Ortodoks Patrikhanesi meselelerine bakış açısını öğrenmemiz adına önemlidir: "Türkeş Bey 1960 ihtilalinde 14'ler meselesi olmadanbönce gelip yine dedemi ziyaret etmişti. Fener Rum Patrikhanesi meselesini kökten çözümlemenin bir yolunu bulmaya çalışıyordu. Kendisi de genç bir albaydı o zamanlar. Ziyareti esnasında dedeme 'Baba, ben bu işi ne yapıp edip kökünden halledeceğim ve Fener Rum Patrikhanesi'ni buradan atacağım.' demişti. Dedem hep şunu söylerdu: 'Öyle bir şeye ihtiyaç yok, Patrikhane'yi Lozan'da çizilen sınırlar içinde tutalım devlet olarak. Geri kalanını ben zaten idare edebilirim. Önemli olan devletin o sınırları aşmasına izin vermemesidir.' Ama tabi çok geçmeden Türkeş Bey 14'ler meselesi ile yurttan uzaklaştırıldı."
Sayfa 210Kitabı okudu
Uzak Değil
O günden sonra internet kafeye gidemedik Abilerin halkı korumak için mahallenin etrafına kazdıkları çukurlar nedeniyle sokağa çıkma yasağı ilan edildi.Dedem abiler için ispiyonluk yapıp her gece çatışmalar oluyor.Abiler birer birer yok oluyordu.
147 syf.
10/10 puan verdi
#kübranınkitabı size gene çok güzel bir kitapla geldim .Kitapta Mustafa Güzelgöz’ün yani eşekli kütüphaneci’nin kitap dağıtmak ,kitap bulmak için çabaları ,pes etmeyişi ,eşeği ile köy köy gezip kadınlar ,çocuklar ,kitap okumak isteyenler okusun bilinçlensin diye nasıl eşeği ile kitap dağıttığını anlatıyor ,hem de kitap okumanın yasaklandığı ,kitapların yakıldığı ,öğretmenlerin öldürüldüğü bir dönem de tabi biz Dimitrios’a anlatımını dinliyoruz ,bu arada yazarımız fakir Baykurt’un hastalık döneminin son anlarında kaleme aldığı son eseri.Ama keşke Mustafa Güzelgöz benim dedem olsa dedim okurken hep zaten dedem de olmamdı hiç ya ve özellikle gerçek hikaye olması da çok etkiledi beni .He bide ben gibi istediği olmadığın da ağlaması da etkilemiş olabilir beni ama o vazgeçmiyor hemen ben vazgeçerim en sevmediğim huyum :( belkide kayıp dedem odur Eğer geleceği kurtarmak istiyorsak, kitapları asıl çocuklara okutacağız. “Köye kitaplık açmak, çöle çeşme götürmek gibidir. Kitaplığın girdiği yerden bilmezlik kaçar gider.” “Beyim diyor, bizim yolumuz, köprümüz, çeşmemiz yok; kitaplığı ne yapacağız? Anlatıyorum ona: Eğer kitaplığınız olursa, yolunuz, çeşmeniz, köprünüz de olur!” Kitap sevgisi diye bir sevgi vardır sanırım. Ana sevgisi, kar­deş sevgisi, yar sevgisi gibi bir sevgi. Kitap sevgisi de bütün öbür sevgiler gibi doğuştan vardır; ama uyuyordur. Onun, zamanı gelince uyandırılması gerekir.. - Kitap okuyanlar büyük insan olur. Tam o sırada biri parmak kaldırdı. + Kızlar da kitap okuyabilir mi? Kızlar da büyük insan olabilir mi? - Hem de çok iyi okuyabilir; çok iyi büyük insan olabilir..
Eşekli Kütüphaneci
Eşekli KütüphaneciFakir Baykurt · Literatür Yayınları · 20109,6bin okunma
Rahatlayın! Tarihteki bütün teknolojik devrimler aynıdır. İnsanlar başlarına gelecek olanlardan korkaklar. Fakat bilmeniz gereken şey şudur ki bilimsel bir devrim bir meslek yok eder, binlerce yeni meslek yaratır. Büyük büyük dedem Ahmed Hamdi ve diğer kandil üreticilerinin işi elinden alınmış olsa da elektrikli lambalar ile hayatımıza çok daha fazla yeni meslek girdi. Teknolojik devrimden korkmayın!
Sayfa 18 - Vahit Aygün-üniversite öğrencisiKitabı okuyor
1.468 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.