Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Herkesin ömür boyu yakasından düşmeyen bir baş belası vardır. Benimki üç tane; biri sensizlik, biri yokluk, ötekini söylemesem de olur.
· Allahı sev! Ne kadar?.. «Had» mefhumunu da yaratan o olduğunu bilecek, onun tecelli ettiği her yerde hiçbir zatî had imkânı kalmadığını sezecek, yani «had» mefhumunun zatiyle beraber bütün hadleri yok görecek, yoklukta bile mutlak yokluk haddini tanımayacak kadar...
Reklam
Gerçekten insanlarda bir parça akıl ve düşünce olsaydı, sonsuz bir hayat aramak, hatta bu tembel ve başarısız varlığa bile dayanamayarak "eyvah zevkini" "hayat kadehini" yokluk sultanına takdim ederlerdi!
Sayfa 104Kitabı okudu
Beşiktaş’lı oluşumun hikayesi bir tür çaresizlik ve yokluk hikayesidir. Beş altı yaşlarındayım. Yıldıztepe Mahallesinde oturuyoruz. Evimizin tam karşısında geniş bir arsa var. Mahallenin çocuklarıyla beraber sabahtan akşama kadar it gibi top koşturuyoruz. Takım falan tutmuyorum henüz ama kırmızıyı çok sevdiğimden Galatasaray’a yakın gibiyim..
Bütün bir ömür dövülen kalp, en büyük ve cesur önderdir.
Kendisine şef ve önder arayan Müslüman Türk çocuğu, eğer kendinde irade kuvveti varsa, onu tarihte ve toprağının altında bulacaktır. Ancak Kur'ân'daki sonsuzluğu görmeyen, ummandaki benliğini tanımayan şaşkın hasta, şefini nerede bulsun? Yokluk onun kendindedir.
Sayfa 28
N. H. Abel
Matematikçi olarak kendisini Avrupa'daki matematik çevrelerine bir türlü kabul ettiremedi. Sonunda yirmi altı yaşında, yokluk içinde veremden öldü. Ölümünden iki gün sonra adına bir mektup geldi; Berlin Üniversitesi'nden gönderilmiş olan mektup, Abel'in ölümünden habersiz, genç matematikçinin çalışmalarının dikkat çektiğini ve kendisine üniversitede iş teklifi ettiklerini bildiriyordu. Öldükten sonra anlaşılma olgusunun bu denli tez gerçekleştiği bir daha görülmedi.
Sayfa 23 - TÜBITAKKitabı okudu
Reklam
"Hiçbir şey olmamak, ne büyük bir mutluluk olmalı" diye düşündü birinde. "Bulutların arasında süzülerek uçmak, sonsuzluk avucunun içinde... Galaksiler arasında hamak kurmak... Ayaklarının dibinde güneşlere ve gözlerinde sonsuzluğa sahip olmak... Ey yokluk, büyülerin büyüsü! Evrenin hazinesi! Hayır, ölmeyeceğim, doğmadan önce neysem yeniden o olacağım! Ne ölü ne canlı, fakat sayılmayacak kadar çok, dingin bir yokluk. Mutlu bir boşluk..."
Sayfa 78 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ecel geldiğinde terk edecek ne kadar az şey var ise "Lebbeyk" diyerek ölüme o derece çok kucak açılabilir. Varlığınız çoğaldığı oranda onu hayır yolunda azaltınız ki yolculuklarınız kolay olsun!... Çokluğun derdi elbet çok olur; yokluk kapısında nefis de yok olur. Yunus ne güzel söylemiş: "Bunca varlık var iken gitmez gönül darlığı"
Ey İmparator Sezar(Octavianus Augustus), senin yalnızca toplumun genel refahı ve kamu düzeninin kurulmasına değil, devletin senin sayende topraklarının genişletilmesinin yan sıra gücünün nüfuzlu bir itibarla yansıyabileceği kamu yapılarına da önem verdiğini gördüğümden, bu konudaki yazılarımı ilk fırsatta sana sunmam gerektiğini düşündüm. Çünkü yüce niteliklerinden dolayı kendisine bağlı olduğum babana(Julius Caesar) beni her şeyden önce ilk tanıtan bu konu oldu. gökler konseyi, ona ölümsüz yaşamın katlarında yer verip yetkilerini senin ellerine devrettiğinde de ona olan bağlılığım değişmeden sürdü ve onun anısı, beni seni desteklemeye yöneltti. Böylece Marcus Aurelius, Publius Minidius ve Gnaeus Cornelius ile Ballista, Scorpiorie ve diğer ağır silahların üretimini ve tamirini üstlendim; bu hizmetlerim için onlarla birlikte ödüllendirildim. Bana ilk verdiğin bu ödüllerden sonra, kız kardeşinin övgüleri üzerine beni ödüllendirmeyi sürdürdün. Bu ayrıcalık sayesinde yaşamımın sonuna dek yokluk kaygım olmayacak; sana borçlandığımdan bu yapıtı senin için yazmaya koyuldum, çünkü geçmişte ve şimdi çok sayıda yeni yapı inşa ettiğini, gelecekte de özel ve kamu yapılarının, gerçekleştirdiğin diğer görkemli işlere yaraşır şekilde ölümsüz olmalarına özen göstereceğini gözlemledim. Sana kesin kurallar geliştirdim; onlara bakarak gerek var olan yapıların, gerekse yeni yapılacak olanların kalitesi hakkında kişisel bilgiye sahip olabileceksin, çünkü ekteki kitaplarda mimarlık sanatının tüm ilkelerini açıkladım.”
Rubai:
"Hayyam, bâde ile sarhoşsan, mutlu ol. Lâle yanaklı biriyle oturmuşsan, mutlu ol. Mademki dünyanın sonunda yokluk var, Say ki yoksun. Varmışsın gibi mutlu ol."
Sayfa 85 - YKYKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.