Eğer onun gözünde yoksam ne kadar yokum diye düşünmeye başladım. Bunun derecesini tayin etmeye çalıştım. Bütünüyle mi yoktum acaba, yoksa kısmi bir yokluk muydu benimki? Dünyada iki kişi kalsak mesela, arar mıydı? Aramazsa herhalde kati surette yok sayılırdım onun gözünde.
Ben çok illeri çağ görmüş bir kimse değilim
Ve herhangi birinize sözlerden seçip nasihatler vermek haddim değil.
Bu savaş coğrafyasında yarı gülmek bile bazen beni incitiyor
Ve fazla yemek bazen beni utandırıyor
Önüme iki çeşit yemek geldiğinde
yada çok fazla akan bir su bulduğum da
Aklıma ya kerbela gelir, yada herhangi bir yokluk için de
ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA
Seni sevdiğimi anladığım günden beri
Sesler değişti, renkler değişti
Yüzümdeki çizgiler başkalaştı
Geçmişim değişti, oyunlaştı
Yeşilin ortasında gelincik gibi
İnceleşti, yabancılaştı
Etkileyici bir kitabın sonuna gözyaşlarımın eşliği ile geldim. Hikaye Stalin yönetimindeki Leningrad'da (şimdiki adı Saint Petersburg) Leningrad Kuşatması'dan günümüze uzanıyor.
Kitaba başladığımda bir annenin kızlarına karşı nasıl bu kadar uzak kalabildiğini, soğuk davranabildiğini okudukça nasıl yani demeden duramadım. Babaları, kızlarının hayatındaki anne ilgisizliğini müthiş bir sevgi ve anlayışla kapatmaya çalışıyor. Fontanka Köprüsü'nde başlayan masalı okudukça, o müthiş aşkın sonsuz can yakışına tanık olmak, savaşla birlikte yokluk ve açlıkla yapılan mücadeleleri okumak.....
Vera, Leningrad Kuşatması'nda çok kayıplar veriyor. Yaşadıklarının izleri kızlarıyla aralarında aşılmaz gibi duran bir duvar örse de zamanı geldiğinde (ki bu zaman babanın ölümüyle başlıyor).
Nina'nın ısrarları ile Vera 'Köylü Kız ve Prens' masalını anlatmaya başlıyor. Masal ilerledikçe aralarındaki duvar çöküntüye uğramaya başlıyor. Duvar küçüldükçe Nina ve Meredith'in annelerine olan yakınlığı şaşırtıcı değil elbette.
Velhasılı kelam Kristin Hannah bir kez daha gönlümü fethetti. ;)
Kış BahçesiKristin Hannah · Pegasus Yayınları · 20164,893 okunma
"Dünya birçok anlamla doludur. Ama kalbimiz kendi kendine uydurup yarattığı birçok yalan ve sahteliğe bağlanıp, güzelliği de, iyiliği de, doğruluğu da, yüceliği de göremez. Sadece özgür olan bir kalp bunları görebilir, bu görüş aynı zamanda yaratmaktır. Aslında orada olduğu halde kimsenin görememesi yoklukla aynıdır, bu yokluk ancak o görüş elde edildikten sonra tam bir varlığa dönüşebilir. Aslında şiir yazmak da böyle bir görüştür ama görüyorum demeden yaratmanın anlamı esas burada saklıdır."
Kişiliği Gelişmemiş Kişisel Gelişim Uzmanı Olur mu? Olur… Baba Parası İle Büyüyen Adam Girişimci Kabul Edilir mi? Edilir… Bedeni İle Bedenlere Ahlak Dersi Veren İnsan Yaşar mı? Yaşar… Yokluk Görmeyen Varlıklı, Yokluğu Anlatabilir mi? Anlatır… Aşk Acısı Bilmeyen Sosyete Güzeli Aşkın Tarifini Yapar mı? Yapar… Anasının Kıymetini Bilmeyen Adam, Anasız Büyüyen Çocuğu Bilir mi? Bilir… Vatanın Topraklarında Can Vermiş Binleri Umursamayan Kişi, Vatan Millet Sakarya Naraları Atar mı? Atar…
Eğer Sen Karakteri Olmayan Vicdan Yoksunlarına Karakter Koyarsan, Bunlar Senide, Aklını da, Toprağını da Satar mı? Satar…! Soner AYAN
"'Varlık' kavramı üzerinde düşünürken ister istemez onun karşıtı olan 'yokluk' kavramını da işin içine katarım. İnsanın sonsuza dek var olamayacağını hemen hatırlayıvermeden varlık hakkında düşünmesi olanaksızdır. 'Varlık' ile 'yokluk' arasındaki gerilim 'oluş' kavramıyla çözülür. Çünkü bir şeyin oluş halinde bulunması bir bakıma hem olması hem de olmaması demektir."