Hiç şüphe yok ki herkes zaman zaman üzülür, sinirlenir ya da güvensiz hisseder. Bazen hayat koşulları ya da kişisel seçimlerimiz, huzur içinde amaçlı ve dengeli bir hayat sürmemizi zorlaştırır.
Aslında tek sorun, sorun olan o duygularla şimdi mi yoksa daha sonra mı baş etmeyi seçtiğimizle ilgilidir.
Tesadüflerin oyuncağı olacak olduktan sonra ne diye bir irademiz vardı? Kullanamadıktan sonra göğsümüzü dolduran hisler ve kafamızda kımıldayan düşünceler neye yarardı?
Seçme gücüne sahipsiniz. O halde sağlığı ve mutluluğu seçin. Dostluğu da seçebilirsiniz düşmanlığı da. Siz, işbirliği içinde olmayı, neşeli olmayı, dost olmayı ve sevgi dolu olmayı seçin, o zaman tüm dünya size karşılık verecektir. Harikulade bir kişilik geliştirmenin en iyi yolu budur.
"Eğer iyiliğin bir nedeni varsa, o artık iyilik değildir; eğer iyiliğin bir sonucu, yani ödülü varsa yine iyilik değildir. Demek ki iyilik, neden ve sonuç zincirinin dışındadır."
“Bizi mutlu ya da mutsuz eden, aslında deneyimle dışarıdan ilişkili şeyler değil bunları kavrama şeklimizdir. Ayrıca sağlık ve ona eşlik eden neşe her şeyin yerini alabilir fakat hiçbir şey onların yerini alamaz.”
“Memnuniyetsizliğimizin kaynağı, isteklerin katsayısını yukarı çekme çabamız sürekli yenilenirken bunu önleyen diğer katsayının hareketsizliğinde yatar.”
Günü gelince her tohum filiz vermeye başlar.Eğer filiz veren bitki bir turp ya da bir gülse sıkıntı yok-karışmasak daha güzel olur hatta-. Ama yetişmekte olan kötü bir bitkiyse derhal kökünden sökmeliyiz. Aynı şeyler hayatınıza giren insanlar içinde farklı değildir.