Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Arabanın sigara dumanıyla kamaşmış ılık havasından devletin bölünmez betonluğuna girince hafiften tırstığımı hissettim. Vurdukları yerler de et kesmiş gibi sızlamaya başlamıştı. Bir odaya girdik herhalde sonra. Üstümü başımı soydular telaşla. Rus pazarı işi çapraz asker çantamı aldılar. Donla kalakaldım. Yeniden bağladılar ellerimi. Gidişiyle insanın içini çizen nakil araçlarının peşinden "N'olur götürmeyin, o daha küçücük bir çocuk," diye ağlayan annelerin koştuğu yıllardı. Şu çıplak halime yapabilecekleri geçti aklımdan, burnumun direği sızladı. Oradan göz pınarlarıma yürüdü sızı, ağlayacak gibi oldum. Sonra, o tıraşlı memur yüzleri, burada taşak burup evde evladını seven vicdansız elleri ve korkunç ağızlarıyla oligarşinin ağlayışıma güleceğini düşünüp tuttum kendimi. Dayan oğlum Şükrü. Devrim olsun, fidan diktireceğiz bu ellerine bunların, gübre kardırıp çiçek sulatacağız, dayan sen.
Sayfa 106Kitabı okudu
Enlil ve Ninlil
Enlil her ne kadar Sümer panteonunun başıysa da, gücü hiç de sınırsız ve mutlak değildi. İnsanın henüz yaratılmadığı ve Nippur kentinde yalnız tanrıların oturduğu zamanlarda, kentin "delikanlısı" tanrı Enlil, "genç kızı" tanrıça'nın Ninlil'di; "ihtiyar kadını" da Ninlil'in annesi
Sayfa 191 - Alfa yayınlarıKitabı okudu
Reklam
"Amaçsızca ve sonunu düşünmeden yürüdü, yürüdü."
Sayfa 16 - Türkiye iş bankasıKitabı okudu
Dadaist sanatçıların seçtiği protesto yöntemleri; fotoğraf ,kolaj , buluntu nesneler ve şaşırtıcı , kafa karıştırıcı sanatın tepkisel saiklerle yaratmasına olanak tanıyan diğer araçların kullanılmasına dayalıydı .Söz konusu hareket ,Birinci Dünya Savaşı ile eşzamanlı yürüdü ve bu savaşın yol açtığı bütün hayal kırıklarını açığa vurdu .
Yaşamadım. Çocukluğumu, gençliğimi, yaşamadım. Hep kafamın üzerinde yürüdü vücudum. Seni seviyorum sözünün bir yalan, bir teselli, bir alay olarak bile muhatabı olmamak. Muhatabı ve mütekellimi.
Hızlı hızlı yürüdü ama suyun altında yüzen bir yüzücü gibi hareket ettiğini düşündüm; zaman insanın midesini bulandıracak kadar yavaşlamıştı.
Sayfa 127Kitabı okudu
Reklam
"Çünkü anlamaya çalışıyorum. Senin bir canavarı nasıl sevebildiğini." "Neden?" Lorcan, Elide'in üzerine yürüdü. Elide bir adım bile gerilemedi. Aksine, gözleri alev alev yanarken "Çünkü bunu anlarsam benim de nasıl aynısını yaptığımı anlayabilirim."
Sayfa 428Kitabı okudu
"Yoldaşlık bedenle olmaz, gönül muhabbeti gıdadır ruha.. - Benim için ne söylediklerini, ne anlattıklarını biliyorum - Başkalarının sözüyle hareket etmem kulağım dışarıya sağırdır. Öyle güzel konuşuyordu ki karları erimiş dağdan akan bir billur pınardı. Gün boyu dinlenilse doyulmayandı. Kelimeleri ney üflemesi gibi yanık, kadife gibi yumuşak, gözyaşı misali ılık. Bir yürüdü mü bahçedeki gülleri kıskançlıktan solduracak kadar güzel. Alnı ayın şavkı. Aşk için fedakârlığın örneği. Ya beni sevmezse, küçümserse .. Sevginin maskeye ihtiyacı yoktu. Aşk herkesi çocuklaştırıyor. O, gökyüzünde bir Süreyya'dır; örülen ama ulaşılamayan. Yeryüzünde bir Firdevs; hayran olunan ama yaşanamayan. Asaleti takvada bulan Fatma'dır. Çölde yalnızlığı ile Yaradan'a teslimiyet gösteren Hacer'dir. İnandığına güvenen güöendiğine "neyim varsa yoluna fedadır" diyen Hatice'dir. Hayallerde yaşamayan esas zenginliği iç güzelliğinde gören Rabia'dır."
Dostluk
Çünkü o, o idi; ben ise ben. Ruhlarımız birbirine o kadar yakın yürüdü, birbirini o kadar coşkun bir sevgiyle seyretti ve en gizli yanlarına kadar birbirine öyle açıldılar ki ben onun ruhunu kendiminki kadar tanımakla kalmıyor, ona kendimden daha çok güvenecek duruma geliyorum.
Ancak bu sessizlik de onu kesmiyordu artık. Daha uzak ,daha sessiz, daha ıssızlıklara doğru gitmeliydi. Çıktı evden. Yürüdü ,yürüdü...Daha alınacak çok yol varmışçasına, edilecek çok kavga varmışçasına, tükürülecek çok yüz varmışçasına yürüdü.
Reklam
Sergei yerinden kalktı, oturduğum yatağa doğru yürüdü ve önümde çömeldi. Başını iki yana sallayarak bana baktı ve gülümseyerek başını salladı. "Korkunç bir yalancısın."
Ninella sonunda değişecek olan saçlarını gizlemek için şapkasını takıp tekrar dışarı çıktı. Sanki zapt edilmiş de sonra kurtulmuş gibi aydınlığa doğru çekilen dar sokaklardan yürüdü. Taşların çizgilerine basmamaya çalışmanın şu anda bir önemi yoktu ve konmşuları onun kaygısız halini görecekleri için mutluydu. Onunla karşılaşanlar giydiği şeylerle yaydığı zarafetin yalnızca kendine güvenden kaynaklanmadığını anlıyordu. Diktiği giysilerin de daima özel bir tarafı vardı. "Bunu Ninella'nın yaptığı belli oluyor," tepkisi onun için övgülerin en büyüğüydü. Onu depresyondan kurtaran şeylerden biri, hatta belki de tek şeydi.
Sayfa 36 - Pegasus YayınlarıKitabı okudu
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.