Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
" Zaferler de, yenilgiler de insan ölüleri üzerinden geçiyor."
Sayfa 71
"Sıradan Zaferler"
Reklam
Ey yüce Caesar! böyle mi düşecektin? onca fetihler, şanlı zaferler, ganimetler buncağız yere mi sığacaktı? elveda!
Mütevazı insanın kendi varlığını meşru kılmak için zaferler kazanmaya ihtiyacı yoktur.
Yarını düşlüyoruz ve yarın gelmiyor Gerçekten istemediğimiz zaferler düşlüyoruz Yeni gün çoktan geldiği halde, Yeni bir gün düşlüyoruz. Yapılması gereken savaşlardan kaçıyoruz.
Hayat,büyük aşklar,büyük zaferler ve büyük acılar değildir zaten.Hayat tuhaf ve ışık hızında çakıp giden ayrıntılarda sakladığımız hasret ve kırgınlıklarımızla yüklü bir bohça,bir sırt çantasıdır.İçinde rüyalarımıza senaryo olacağını bilmeden biriktirdiğimiz hayallerimiz ve arzularımız…
Reklam
Öyle günahlar vardı ki hatırası işlenmesinden daha çekiciydi; öyle zaferler vardı ki arzuları değil de kibri besleyip doyurur, duyulara verebileceği keyif ve tatmin duygusundan çok daha fazlasını zihne verirdi.
Sayfa 186Kitabı okudu
Yarını düşlüyoruz ve yarın gelmiyor Gerçekten istemediğimiz zaferler düşlüyoruz Yeni gün çoktan geldiği halde, Yeni bir gün düşlüyoruz. Yapılması gereken savaşlardan kaçıyoruz.
Melekler içinde en az filozof olanının başkaldırması üzerine bir yargıya varırken, bunun içine sempati, şaşkınlık ve ayıplama duygularının karışmaması güçtür, Evreni adaletsizlik yönetir. Orada inşa edilen her şey, çözülen her şey, pis bir kırılganlığın izini taşır; sanki madde, yokluğun bağrındaki bir skandalın meyvasıymış gibi... Her varlık bir başka varlığın can çekişmesiyle beslenir; anlar, zamanın kansızlığı üzerine vampir gibi üşüşürler dünya, gözyaşlarının biriktiği bir yerdir... Bu mezbahada kollanın kavuşturup durmak ya da kılıç çekmek eşit derecede beyhude hareketlerdir. Hiçbir harika zincirinden boşanma hareketi mekânı sarsamaz, ruhları da asilleştiremez... Zaferler ve yenilgiler, adı kader olan bilinmez bir yasaya göre birbirini izlerler; kader, felsefî olarak yoksun kaldığımızda, şu dünyadaki ya da herhangi bir yerdeki ikametimiz bize çözümsüz, maruz kalınacak bir lanet gibi saçma, ya da hak edilmemiş göründüğünde başvurduğumuz sözcüktür... Kader mağluplar terminolojisinin gözde sözcüğü... Devasızlığa bir isim kadrosu bulmaya meraklıyızdır ve isimler icat ederek, felâketlerimizin üzerinde asılı aydınlıklarda bir hafifleme ararız. Kelimeler merhametlidirler: Narin gerçeklikleri bizi kandırır ve teselli eder...
Metis YayınlarıKitabı okuyor
Reklam
"Aynı dili konuşmayanların aynı bayrak altında toplanmaları, aynı mukaddeslere gönül vermeleri beklenemez. Kelam, insanın en yalçın kalesi ve eşsiz zaferler sağlayan silahıdır." Cemil Meriç
"Ve hâlâ uyuyoruz."
Yarını düşlüyoruz ve yarın gelmiyor Gerçekten istemediğimiz zaferler düşlüyoruz Yeni gün çoktan geldiği halde, Yeni bir gün düşlüyoruz.
Umutsuzluğun evrenselliği
"... Eğer yaşamın yalnızca umutsuzluğu taşıyorsa gerisinin hiçbir önemi yoktur! İster zaferler isterse yenilgiler söz konusu olsun, senin için her şey kaybedilmiştir, sonsuzluk seni artık hiç içine almaz, seni hiç tanımamıştır veya daha da kötüsü seni tanırken seni kendi ben'ine, umutsuzluğun ben'ine çiviler! ..."
Sayfa 38 - Doğu Batı YayınlarıKitabı okudu
Asker, milletine, devletine güven duyduğu zaman zaferler kazanır. Bugün ordudaki genç zabitanın büyük bir bölümü milletine gönülden bağlı olmakla birlikte İstanbul'daki yönetime güvenmemektedir.
568 syf.
6/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Gök köklü Türkler! Türklerin Çin esaretindeki dönemle başlıyor kitap ve yeniden özgürlüklerini kazanmalarıyla devam ediyor. En sonda Bilge Kağan'ın ölümü ve oğlu İçen Kağan'ın başa geçmesiyle bitiyor. Bugüne kadar okuduğum Göktürkler konulu kitaplardan farklı olarak burada Göktürk kağanı Kapgan Kağan'dan bahsediliyor. Diğer kitaplarda hatırladığım kadarıyla karşılaşmadım. Kapgan Kağan Çin esaretinden kurtulup yeniden birlik ve düzen kuran lider. Çok savaşlar yapıp çok zaferler kazanmış. Kitaba göre biraz da başina buyruk görünüyor. Toya danışmadan kararlar alıyor, bu da hatalar yapmasına sebep olmuş. Onunla ilgili en trajik nokta ölüm şekli. Düştüğü pusuda yağılar (düşmanlar) tarafından öldürülüyor ve başı kesilip Çin'e götürülüyor... Kitap roman olarak sınıflandırılmış olsa da bir roman olmaktan uzak. Tarihî araştırma inceleme kitabı gibi ama bunu masallaştırmış, zaman zaman da şiirselleştirmiş. Arada kalmış adeta. Bu şekilde olunca, tarihi romanları çok seviyor olsam bile, bu kitabı istekle okuyamadım, kendimi zorlayarak okudum. Ek olarak kitapta sürekli aynı ifadelerin aynı cümle kalıplarının tekrar ediyor olması da okumayı sıkıcı hale getirmiş.
Göktürkler
GöktürklerAhmet Haldun Terzioğlu · Panama Yayıncılık · 2014573 okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.