Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Nermin abla
Kapı zili ve telefon eş zamanlı çaldı. Telefona doğru yürürken, kapı zili hem çalıyor, hem de kapı tıklanıyordu. Telefonu açtığımda, cevap yoktu, karşı taraf kapatmıştı. Kim aradı acaba diye düşünürken, kapı zili ve kapı tıklaması kaldığı yerden devam ediyordu. Koştum kapıya, gözetleme deliğinden baktım ve üst kat komşum Nermin ablayı gördüm.
104 syf.
8/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Dostum Hakan'a...
YouTube kitap kanalımda Hakan Sarıpolat'ın Cıs kitabını önerdim: ytbe.one/o73ZS-Wrw04 4 yıl önce "Eskiden buralar hep dutluktu" diyebileceğimiz sessiz sakin zamanlarda, almışım başımı hunharca Stefan Zweig okuyorum. Ama ne okuma... Satranç'lar, Korku'lar, Gömülü Şamdan'lar... Bütün kitaplarını bitirmeye ant
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021369 okunma
Reklam
104 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
"Nasıl caka satıyor puşt, bir görseniz."
"Çay getir ulan Kör Kazım. Elinin ayarına sıçayım, az açık koy." Bazen Yaşar Kemal hakkındaki görüşlerimi irdeleyerek fazlasıyla düşünüyorum. Bu adamın kitabının her harfinde memleket havası kokuyor, bunun sebebi ne? Şu zamana kadar bunun en büyük sebebinin ülkemizdeki köyleri, şehirleri; dağları, nehirleri bize birincil ağızdan
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021369 okunma
Ama bir bayram böyle mutlu olamadık. Arifeden bir iki gün önce, bir beyaz araba geldi, anamı aldı gitti. Biz iki kardeş hüngür hüngür ağladık. Abi anamızı nereye götürdüler? Hastaneye. N'olacak? Ameliyat edeceklermiş. Karnını mı kesecekler? Hee... Ya ölürse? Ölmez ki, doktorlar kesecekler. O gece babam bizi ablamın yanına bıraktı. Enişte ekmeğini, enişte yemeğini yedik. Eniştem şen adamdı. Bin bir türlü masal ve şaklabanlıklarla bizi eğlendirmeye çalıştı. Abimi bilmiyorum ama, ben o gece düşümde hep anamı gördüm. iki kardeş, ne zaman birlikte sokağa çıksak, ardımızdan; "Benim çift güvercinlerim" diyen anamı. O sene bayramı bilemedik ne atlıkarınca, ne dönmedolap mutlu kıldı bizi
Sayfa 59
Aşkın Hayali, Hayalin Aşkı
Bir kere düşmüşsen gecenin kanallarına Kapılmışsan o delici gözlerin derinliğine Zamanın gerisinde kalmaya razı olmuşsun demektir Gözlerini ayıramamak bir türlü salak gibi Aşık olmak tatlı kıvrımlara karşında duran Buna rağmen soğuk bir kasım rüzgarının nefesiyle Üflemek tepkisizce kuzeyden o sıcak tene Kuşlar eşliğinde yapılan tüm
104 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Hakan Sarıpolat’ın öyküleri; Varlık, Notos, Patika, Lacivert, HeceÖykü, Öykü Gazetesi, Altı Yedi, KE ve Trendeki Yabancı gibi dergilerde yayımlanmış.2019 yılında ise Satılık Melek Tüyü adlı öyküsüyle, Giovanni Scognamillo adına verilen GİO Öykü Başarı Ödülü’nü kazanmış. Satılık Melek Tüyü öyküsü, kitapta, ikinci öyküsü olarak yer alıyor. İlk öykü
Cıs
CısHakan Sarıpolat · İthaki Yayınları · 2021369 okunma
Reklam
Bir Irmak Kendini Asıyor
ne zaman aklımın kıyılarına uğrasan bir ırmak kendini boğazlıyor şavk'ında, bir uçurtmanın ipi çözülüyor içimde göğüne süzülmek üzere ne vakit zihnimin çeperlerine düşsen bir yürek kendinden çözülüyor itiraflarıyla, bir kuğu durgun bir gölde tevekkülle eğiliyor ceylanın gözlerine. ne zaman kuytumdaki sığınaklara girsen çekip kolundan atmak istiyorum uzaklığını, bir serçenin çığlığını öpmek ya da bu hayat denen atlıkarınca'dan inip kırların o senin yanağına sızmak istiyorum. ah ve ne vakit bir çocuk ağlasa bir yanım cam kırıklarıyla kesiliyor acısı milatsız künyesinden akıtılırken dilim ve sanki bir ırmak kendini asıyor yatağında. ...
Atlıkarınca gibiyim ; bir inip bir çıkıyorum ama hiçbir zaman durmuyorum. ✨
192 syf.
8/10 puan verdi
Atlıkarınca
Atlıkarınca
Emine Işınsu
Emine Işınsu
Bu kitabın incelemesine merhum
Attila İlhan
Attila İlhan
'ın şu sözü ile başlasam yeridir. "Türk aydını dediğimiz kişi, batı'nın manevi ajanıdır.
Attila İlhan
Attila İlhan
" Türk milliyetçilerinin önemli bir değeri ve kalemi olan Emine Işınsu hanımefendi, bu romanında adına burjuva, beyaz Türk, jakoben dediğimiz çakma aydın sınıfının
Atlıkarınca
AtlıkarıncaEmine Işınsu · Bilge Kültür Sanat · 201484 okunma
Göl Öyküsü-Tamamı
Dalga beni gökteki kuşlardan, kumsaldaki çocuklardan, kıyıdaki annemden ayırdı. Bir yeşil sessizlik anı oldu. Sonra dalga beni göğe, kuma, bağırışan çocuklara geri verdi. Gölden çıktım, dünya beni bekliyordu, gittiğimden bu yana pek hareket etmemişti. Kumsala doğru koştum. Annem beni kürksü bir havluyla kuruladı. "Orda dur da kuru,"
61 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.