Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kitapları süs olarak dolap içinde tutmanın hiçbir değeri yoktur; çünkü o zaman kitapla diğer eşyalar arasında bir ayırım yapamayız.
120 syf.
·
Puan vermedi
İlhan Engin'in Göç Yolları Tıkadı adlı romanının konusu Trakya'da bir kasabada geçer.Yaklaşan İkinci Dünya Savaşının burada yaşayan kasabalılar üzerindeki etkisi, üzerinde durur.Almanların ilerleyişi, savaştan kesitler zaman zaman okuyucuya gazete haberi gibi romanın içinde verilir.Kahvede toplananların başlıca korkusu savaşın hangi şekilde seyr ettiği ve kendilerini etkileyip etkilemeyeceğidir.Romanın ilerleyen sayfalarında askeri birliklerin hudut sınırına doğru hareketlenmesi ve kasabadan birkaç gencin askere alınması endişeleri iyice doruğa çıkarır.Ailelerini yaklaşan savaşın etkisinden kurtarmak isteyenler başka yerlere gönderir.Böylece Edirne'den başlayarak tüm Trakya bölgesinde savaş çıkma endişesiyle İstanbul ve Anadolu istikametine doğru bir hareketlilik başlar.Yazar savaşın kasabada yaşayan insanlar üzerinde bıraktığı korku ve endişeyi bu romanında çok güzel, akıcı bir dille anlatır.Savaşın getirdiği yoksulluk, açlık romanda ele alınan diğer temalar olarak dikkatl
Göç Yolları Tıkadı
Göç Yolları Tıkadıİlhan Engin · Çağlayan Yayınevi · 19559 okunma
Reklam
408 syf.
6/10 puan verdi
Diğer polisiye romanlarına göre yazarın biraz farklı kurgulanmış ve güzel de olmuş;ancak bir bölümden sonra diğer kitapların içinde gibi hissettim yani okuduğun diğer kitapların tabi ki yazarın diğer tarafta konu itibarı ile yaşanmış tarihi değeri olan olayları da içten içe hissettirmesi de yabana atılır değil okumaya zaman ayırın bu kitabı değer mi? Değer:
Beyoğlu Rapsodisi
Beyoğlu RapsodisiAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201627,2bin okunma
364 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle dil bakımından daha önceki kitaplardan farklı ve bu kitaba bu anlamı yüklemek ne kadar doğru bilmiyorum şöyle ki : Yazar içinde bulunduğu topl umun değer yargıları ile ilgili ip uçları vermekte ve buradan yola çıkarak yasal düzenlemelerin yanı sıra toplumsal değerleri içten içe eleştirmektedir ''ne kadar kelime kalabalığı'' yapsa da Sadece yazarın yansıttığı zaman diliminde değil günümüzde de söz konusu durumlarla da karşılaşmak pek mümkün zira toplumun sırtında çözülmeyi bekleyen kambur olarak durmaktadır bir çok çözüm bekleyen ve sıkça karşılaştığımız sorunlar gibi Temele aile yapısını alıp düzensiz yaşam biçimi,eğitim ve ekonomik politikaların amacına ulaşmaması,hukuksal düzenlemelerdeki eksiklik ve yazılı olmayan toplumsal değerler- kurallar gibi bir çok neden sıralamaktadır Katılır mısınız bilmiyorum. Keyifli okumalar
Lolita
LolitaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 20192,749 okunma
Gelecekle nasıl iletişim kurulabilirdi ki? Doğası gereği olanaksızdı. Gelecek ya şimdiye benzeyecekti, ki o zaman ondan haberi bile olmayacaktı ya da şimdiden farklı olacaktı, ki o zaman da içinde bulunduğu durumun hiçbir anlamı kalmayacaktı.
672 syf.
9/10 puan verdi
Okumaya başladıktan itibaren bırakılmaması gereken bir kitap olarak görüyorum. İki farklı zaman içindeki bağıntılı olaylar çok güzel işlenmiş. Yoğun bir tarih havası da var. Genel itibari ile Dan Brown kitaplarını andırsa da daha hikaye daha gerçekçi duruyor. Yarım bırakıldığında tekrar baştan başlamak zorunda kalabilirsiniz. İlk 30 sayfayı atlattıktan sonra hikayenin içinde kayboluyorsunuz.
Labirent
LabirentKate Mosse · Altın Kitaplar · 2006147 okunma
Reklam
672 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Muhteşemm!! Kesinlikle, açık ara bu sene okuduğum en iyi kitap. Her sayfasından büyük bir zevk aldım. Bu yüzden 671 sayfa bana az geldi. Kitapta aklınıza gelebilecek her şeyi bulabilirsiniz. Sadece cadiler, vampirler ve iblislerden ibaret değil. Mitolojiden tutunda biyoloji, simyaya kadar her şeyi içinde barındırıyor. Aynı zamanda farklı konulara sahip birkaç kitap okuyan birisi olaraktan bu kitabı okumaya başladığımda tamam bir bölüm okur sonra diğer kitaplarıma bakarım diyordum ki hiç bu kadar yanılmadım. Elime aldım ve bırakamadım. Her sayfayı soluksuz, büyük bir merakla ve açlıkla okudum. Uzun zamandır bir kitabın içine hiç bu kadar girmemiştim. Heralde bu kitabı çok rahat bu türde okuduğum en iyi 10 kitap arasına sokabilirim gönül rahatlığı ile. Yazar, kelimeler ile harika bir dünya yaratmış. Basit cümleler ile bizi etkilemeye çalışmamış. Buna rağmen o kadar akıcı ki ne zaman kitabı yarıladığınızı okurken farkedemeyeceksiniz. Şiddetle tavsiye ederim, okuyun:) Serinin diğer kitapları; 1. A Discovery of Witches - Cadıların Keşfi 2. Shadow of Night 3. The Book of Life " Ölmüyorum, yaşamıyorum, iyileşmiyorum, acısız bir hastalık bu çünkü aşık olabiliyorum. Sahip olacak mıyım bir gün bilmiyorum çünkü beni yaşatacak ya da yok edecek bütün merhamet onun ellerinde. "
Cadıların Keşfi
Cadıların KeşfiDeborah Harkness · Pegasus Yayınları · 2019791 okunma
350 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Hoşçakal Demeden- Harlan Coben Orjinal Adı : Play Dead Edisyon Adı : Hoşça Kal Demeden Yazar: Harlan Coben Goodreads Puanı : 5/3,69 Puanım :5/4,5 İlk defa bir Harlan Coben romanı okudum.Kitabın başında da şlk Harlan Coben kitabınız ise başka kitaba geçin diye de bir uyarı da var aslında. Yazar bu kitabı acemi olduğu dönemlerde yazdığını
Hoşça Kal Demeden
Hoşça Kal DemedenHarlan Coben · Martı Yayınları · 2020488 okunma
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
"Buğulu gözlerini, kapı ile televizyon sehpası arasındaki boşlukta duvara yaslı duran sandığa çevirdi. Uzun ve dalgın bakışlarla sandığı süzdü. Sonra yutkundu. Kırışık ve dar anlının altında iki küçük lamba gibi parıldayan gözlerini tekrar resme kaydırdığında Gülfidan’ı ile bakışları kenetlendi. Konya sokakları kadar soğuk ve donuk iki masum
Şizofrenin Kamburu
Şizofrenin KamburuArifzade · Mola Kitap · 201215 okunma
"kafka’nın değişim eserinde hayvanlaşan hayat anlayışımızı kaç kişi anlayabildi ki, intihar etmek için çabalarını kaçımız düşündü ki, yoksa hasta bir kişiliği mi okuyoruz? kaç kişi sanat adı altında mozart’ın sarayda kızların peşinde koşarken krala yakalanmasını biliyor ki? kız çığlıklar içinde kaçarken mozart onun peşinde koşuyordu. üstü
Reklam
Zaman bir şey değildir. Dolayısıyla var olan bir şey değildir; yine de zaman içinde var olanlar gibi zamansal bir şey olmaksızın kendi geçip gidişi içinde sabit kalır.
Seni, lavanta kokulu bir sabunda; bir kavun diliminde, açık, uçuk gümüş rengi bir çorapta; bir yasemin dalında; adını bilmediğim, bilmemekten utanç duyduğum halde öğrenmek istemediğim tek bildiğim, görünüşüne bakılırsa tatulayla bir hısımlığı olması gerektiği sabun kokulu, el büyüklüğünde, fildişi rengi bir çiçeğin açışında; yıkık kemerlerde uyuklayan kedilerde; gecenin soğumuş kumunu döven, patlayan dalgaların sesinde; günün ilk ağartısında —karanlık saatler boyunca dağıtıp durduğun yatağında sabahın serinliği çıplaklığına işlemeğe başlarken— uyanmaksızın, omuzlarına doğru çektiğin, örtündüğün bir çarşafın ılık, ak mutluluğunda bulacağım; dirim içimden çekilesiye... Kokularım, seslerim, görüntülerim, anılarımsın sen benim. Dokunduğum, okşadığım, en gizli tadını tattığımsın. Kahvaltının üçüncü çayı bittiğinde "Uyanamadın mı daha?" dediğim zaman "Ne gereği var?" diyen ilk insansın bana. Yıllardır, yaz gelince bir denize, belli bir denizin belli bir noktacığına gitmekten, orada birkaç gün geçirmekten umduğumuz, bu birkaç günde bulduğumuz nedir? Ödünç bir genlik mi? Bir bolartı tansığı mı? Bir çocukluk uçmağına uğramanın vazgeçilemez olmazlığı mı? Yoksa, bir özgürlük düşü ardında gizlenmiş mutluluk, sürünün içinde kalıp kurda nanik demenin çocuksu böbürtüsü mü?
gerçeküstücülük,bu ilişkinin her zaman tıbbi gözlem modeline göre kurulmasını ön görmüştür.işin içine keyfiyet girmeden tek bir olay atlanmaz,hatta tek bir ad değiştirilemez.bazı olayların dolaysız,şaşırtıcı akıl dışılığının ortaya çıkartılması bunları kaydeden insani belgelerin kesin biçimde özgün olma koşulunu gerektirir.içinde son derece etkili bir soruşturmanın yer alacağı zaman dilimi hiç bir şey eklenemeyecek ve hiç bir şey çıkarılamayacak kadar güzel olmalıdır,çok güzel olmalıdır.ona hakkını teslim etmenin tek yolu bu zaman diliminin gerçekten akıp gittiğini düşünmektir,bu zaman diliminin insanda böyle bir izlenim uyandırmasıdır.
Adımızı başka birileri koymuş olsa da, zaman içinde o adın anlamının karakterlerle birleştiğini düşünürüm hep. Adlarıyla barışık olmayanlarsa hayatla barışık değil gibi gelir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.