Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acı ve zorluklar bizim kendimizle olan meşguliyetlerimizi arttırır, bizi yalıtır ve bizim kendi dışımızdaki dünyaya temas etmemizi engellemenin yanı sıra bizi de ulaşılmaz ve temas edilemez hale getirebilir.
Sayfa 100Kitabı okudu
"Sen de ne olursa olsun Yaşamayı seç Kızım.Hayatta,paketten ne çıkarsa çıksın cesaretle karşıla. Hayat zorluklara rağmen değil,zorluklar olduğu için de yaşamaya değer,bu sözümü yabana atma."
Sayfa 222Kitabı okudu
Reklam
Türkiye, düşüncenin başlıbaşına değer sahibi olabildiği bir ülke değil. Ne devlet, ne de herhangi bir kurum düşünceyi ve dolayısıyla düşüncenin temsilcisi olan insanları koruması altına almış değildir. Bu yüzden belirginliğe ulaşmış bir bilim çevremiz, bir sanat ve felsefe çevremiz yok. Siyasi dalgalanmaların etkisini üzerlerinde dolaysız bir biçimde taşıyan "okumuş" larımız, XIX. yüzyıla özgü "bon pour l'orient" damgasını hâlâ kendi insanlarına karşı bir baskı ve itibar unsuru olarak kullanabilmektedir. Böylesi zorluklar içinde düşünce dünyasına atılmış bir kişinin önünde iki yol açılıyor: Birincisi, şu veya bu mahareti gösterip varlığını kabul ettirmek ve bu kabul edilişin rantı sayesinde düşünce dünyasıyla bağlantısını koruyabilmek. Fakat bu, güvensiz ve düşüncenin bizzat kendisini de tehlikeye atan bir yoldur. Zira bu yolu seçen kimse, kendine düşünce dünyasını açmış olan mahareti sürekli olarak göstermek zorunda kalacak, bu yaptıkları da onun gerçek boyutlarıyla düşünceye yaklaşmasına engel teşkil edecektir. Hayatını düşünceye ve düşünmeye bağlamış insanların Türkiye'de varlıklarını idame ettirebilmek için önlerine çıkan ikinci yol ise bu ülkede geçerlik sahibi siyasi ideolojilerden birinin şemsiyesi altına girmek. Bu yolu seçenlerin kısa zamanda kendi sığınaklarında mahpus kaldıklarını görmeleri kaçınılmazdır. Çünkü ideolojiler müşterek bir aldanış olmaksızın ayakta duramazlar, düşünce ise müşterek bir aydınlanmayı gözetir.
Sayfa 11 - Şûle YayınlarıKitabı okudu
Aşk meşk mevzularının bu denli karmaşık olmasından acayip sıkıldım. Kültürüyle, sanatıyla, edebiyatıyla kolay olmayacağına öyle inandırılmışız ki, nerede bir sorun yumağıyla karşılaşsak onu aşk sanıyoruz. Zorluklar, mücadeleler, açmazlar, olmazlar, Leylalar, Mecnunlar, kavgalar, krizler derken saçma sapan döngülerin içine çekiliyoruz. Halbuki bir şey olacaksa kolayca olur, yağ gibi akar gider zaten.
Sayfa 111 - İletişim YayınlarıKitabı okudu
"Büyümek için üzülmek zorunda mıyız anne? Üzülmek zorundayız canım yavrum.Zorlanmak,esnemek,bazen kırılmak ve kendimizi onarmak zorundayız. Zorluklar sevimsizdir ama seni onlar büyütür."
Sayfa 215Kitabı okudu
İslam ülkelerinin bir çoğunda bulunan İlahiyat fakültelerinde sözde İslami ilimlerde uzman ve profesörlük almış, kişiliksiz, siyonist basın ve yayınlar tarafından büyük din alimleri gibi pazarlanan ve palazlandırılan, egemen güç ve kapitalist sermayenin payandası beľ'amlar sayesinde müslümanların saf ve temiz inançları bulandırılmak istenmektedir. Müslüman genç kızlar, büyük emekler ve zorluklar sayesinde elde ettikleri okullarından sadece ve sadece inançlarından dolayı örttükleri baș örtüsü zorla çıkartılmakta, sanki birer ruh hastası imiş gibi psikoterapi odalarına alınmakta, horlanmakta, aşağılanmakta ve bu orta çağ engizisyonlarını andıran işkencecilere, bu sözde alimler tarafindan gerçek dindarlar, dinini siyasete ve çıkarlarına alet etmeyen mü'minler diye yağcılık yapmak gibi rol biçilmektedir.
Reklam
Öldürmeyen güçlendiriyor mu bilmem ama hakiki zorluklar mıh gibi ayakta tutuyor insanı.
Sayfa 221Kitabı okudu
Turistin, önceden yapılan düzenlemelere rağmen zaman zaman karşılaştığı engeller, olmaması gereken durumlar olarak algılanır ve yakınma konusu edilir, seyyahın karşılaştığı zorluklar ise yola çıkışının amacıdır. Düş gücünün yaratıları bilindik mantık çerçevesine sığdırılamaz, ama yüreğimize açılan yolu gösterirler. Dolayısıyla, yaşamazlığın biçimci mantığından öte, gerçek sağduyunun yolunu da. Günümüz insanının yaşamını kurutan en önemli etmenlerden biridir geleceği denetleme kaygıları. Geleceğin güvencesiyle uğraşırken yaşanmakta olan anı kaçırıvermek. Oysa biz geleceği yazmaya çalıştıkça gelecek kendini yeniden yazar, gelecek düz bir çizgi üzerinde art arda dizilen olaylar şeklinde tasarlanamayacağı için. Düz çizgi üzerinde tasarılar geliştirebiliriz, ama yola çıkıldığı andan itibaren geleceğin bizimle satranç oynamaya başlayacağını da hesaba katarak. Bunu hesaba katmadığımızda, yolumuzda ilerlerken karşılaşıverdiğimiz bir fırtına paniğe kapılmamıza neden olabilir. Paniğe kapılıp fırtınayı durdurmaya ya da yönünü değiştirmeye çalışırsak işler daha da karışır ve baş edemeyeceğimiz bir güç karşısında yenik düşme olasılığı da artar. Yaşamı kendimize birtakım kesin çizgilerle ısmarlayamayacağımızı kabul etmişsek, telaşa kapılmayıp satranç oyununu bundan böyle fırtınanın bizi götürdüğü yerde sürdürebiliriz. Orada yenilirsek, bu bir yenilgi değil, deneyim olur.
Yürüdüğümüz hayat yolu, aldığımız kararlardan ibaret. Kaçtığımız ya da almaktan korktuğumuz, ertelediğimiz her karar bize başka zorluklar çıkarır.
Sayfa 58 - Destek YayınlarıKitabı okudu
Zaten Allah bizi; "Dünya çok mükemmel bir yer, sende orada mükemmel bir hayat süreceksin." Diyerek yaratmadı. Zorluklar ve bir şeylerin karşısında direnmek, bir insanın hayatında yapabileceği en anlamlı davranıştır. Sayısız derdimiz var, saysan sayamazsın, herkesin derdi başka...
Sayfa 190Kitabı okudu
Reklam
Başına gelen olayları değerlendirmek için daha çok erken. Hikayen bitmedi. Bugün yaşadığın iyi şeyler yarın başına sorunlar çıkarabilir ya da bugün yaşadığın zorluklar yarınki başarının temellerini atıyor olabilir.
Sayfa 248Kitabı okudu
Sonuç çıkarmayı başarırsanız zorluklar bilge bir öğret­men gibidir. Sonuç çıkarmayı bilmiyorsanız her gün da­yak yediğiniz, ama hiçbir şey öğrenmediğiniz öğretmeninize benzer zorluklar. İşin kötü tarafı, derse de girmek istemezsiniz; yani hayatı sevmezsiniz.
Sayfa 114 - Elma YayıneviKitabı okudu
Gençlikteki zorluklar insanı sağlam yapıyor; beraber çekilen zorluklar evliliği sağlam yapıyor.
Ama her olumsuz olayın bir de iyi tarafı vardır. Hatta za­manın mantığı bazen bilhassa zorluklar çıkartır insana.
Benliğin sade­ce yarısı bedelini ödemek, vicdan azabından kurtulmak ister. Öteki yarıysa, özgürlüğünün sürmesini ister. Dolayısıyla, tes­lim olan, 'yakalayın beni' diye haykıran, insanın sadece bir parçasıdır, öteki parçaysa engeller, zorluklar yaratır, kaçmaya çalışır.
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.