13 kitabını okuduğum yazar,en fazla okuduğum yazardır kendisi,
Orhan Pamuk ben nasıl yazar olmaya karar verdim sorusuna yanıtlar veriyor.
Çocukluk insanın anavatanı derler.Çocuk Orhan Pamuk bugünün sonucudur benim kanaatimce.
Orhan Pamuk ilk önce ressam olmayı düşünmüş ancak mimarlık fakültesinde yaşadığı sonu mutlu bitmeyen badem gözlü sevgilisinin aşkı yüzünden resme ve ressamlığa küsmüş. İstanbul peki bu işin neresinde?
İstanbul üzerine en çok tanımladığı, betimlediği, açıkladığı kelime" Hüzün " yazarın.
Bu hüzün Osmanlıdan kalan yenilgi mi yoksa Batılı yazarların önyargılı düşüncesi mi Doğu için ya da Orhan Pamuk'un dediği gibi yaşadığınız şehrin merkezi ne orası ne şurası şehrin merkezi sizsiniz diyerek kendi hüznü mü?
Anne ve babasının bitmeyen kavgaları, bir aile apartmanında yaşamak, abisiyle bitmeyen rekabeti midir şehri ya da Orhan Pamuk'u hüzünlendiren?
İstanbul en güzel nasıl anlatılır resim yoluyla mı yoksa yazarak mı?
150 yıl boyunca bir şehir değişir de insanların mutluluğu veya mutsuzluğu değişmez mi?
Bu kitap sadece bir hatıra kitabı değil sadece bir yazarın bir şehrin bir ailenin tarihidir.
İYİ OKUMALAR...