Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Acı Salkım/Bekir Sıtkı Erdoğan
Vakit yaklaşıyor toparlan ahbap, Yarın bir gün, bu meydanda talan var! Nasıl olsa görülecek şu hesap; Sanma bu dünyada baki kalan var. Nice oldu ticaret, hani kârımız? Yağmaya gidiyor bütün varımız... Görmesek, şahittir kulaklarımız; Duymasak da kapımızı çalan var. Haramdan bir eksik tartıp helâlı; Dengeye getirdik zehirle
Sayfa 83
"Ölüm, şehirlerimizi kaybetmekle başlar..."
Günaydın Ester, (1. Gün, Sabah) Sonunda güneş doğdu. Pencereden içeri sızmaya çalışan o kasvetli grilik yerini dupduru bir maviliğe bıraktı. Balkon kapısını açıp dışarı çıktım. Nemli bir rüzgâr çarptı yüzüme. Başımdaki ağırlığı giderir umuduyla derin derin içime çektim nemli sabah havasını; hoşuma gitti, hatta bir parça canlandırdı
Sayfa 15 - Everest Yayınları - GİRİŞKitabı okudu
Reklam
484 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Gereksiz yere, anlamsız ve çok uzun bir yorum olacak. Kendim için bir not niteliği olacak. O yüzden bundan sonraki tek bir kelimeyi okuyarak zaman kaybetmeyin. Sadece kitabı bitirdim ve içimdeki anlatamayacağıma emin olduğum duyguyu (bittikten sonra kitabi dakikalarca göğsüme bastırarak düşünüp titrememe, sonra amaçsızca evdeki odalara girip
Serenad
SerenadZülfü Livaneli · Doğan Kitap · 2020136,2bin okunma
488 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
"Insanlar ne dolu hayatlar yasiyor"demeden geçemiyorum ..bir dünya savaşında carpısmak gencecik ruhlarda ,tazecik bedenlerde ,nereden gelen bir meziyet ? ..bir gün öğrenci olup hayatla şakalasırken ,ertesi gun bir trene binip dağlar ,ovalar ötesine geçmek ...türk toprağı "Turan"ı görmek için cepheden cepheye savrulmak...yaralanmak ,hayal kırıklıklarının ortasında at sürmek ..yollarda yaşanan aşklar . Kasabalardan geçen açlık kafileleri ..Moskova da öğretmen ,kremlinde serseri ...çarlar devrilip ,devirler devrimlenirken misafir ...Nazım ile yoldaş, yurdunda surgun ,hapiste katip olmak .. Bir otobiyografi olarak mı değerlendirmesini yaparsınız yoksa yazılmamış bir tarih kitabımı onu size bıraktım. .kitaba başlarken şunu düşünmüştüm 2 Ağustos 1914 artık hiç unutmayacağım bir tarih ..derslerde. 1.dünya savaşı denildiğinde 1914 diye parmak kaldırırken 2 ağustosu ogretmemisler bize, eksik kalmışız biraz ..okudukça yeniden öğrendim yeniden büyüdüm bazı yazarlarla ve kitaplarla .."suyu arayan adam" da onlardan biri ....iki savaş arasında sıkışıp kalmış bir Türkiye gelişmeye çalıştıkça daralan zaman ..bir yanda Rusya bir yanda Hitler ...daha yapılacak çok şey varken yarım kalmış bir hikaye gibi vatanım. .. Ben çok severek okudum zaman içerisinde tekrar okumak istediğim bölümler kaldı aklımda ...eğer yakın tarihe bir göz atmak isterseniz kesinlikle tavsiye ederim ... "Suyu aramaya devam ta ki bulana kadar " Sevgiyle kalın. ..
Suyu Arayan Adam
Suyu Arayan AdamŞevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitapevi · 20213,449 okunma
160 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Gerçek olaylara referans vermede oldukça usta olan Martin Mystere yazarları bu macerada ünlü dedektiflik romanları yazarı Agatha Christie konusunu incelemişler. Hızlı akan ve sürükleyici bir hikaye ortaya çıkmış. 1926 Aralık ayında İngiltere'de tüm gazetelerin baş sayfasını Agatha Christie ismi süsler. Ünlü polisiye yazarı İngiltere'nin güneyindeki evinden esrarengiz şekilde kaybolmuştur. Aracı göl kenarında bir ağaca çarpmış, eşyaları etrafa dağılmış haldedir ama kendisinden bir iz yoktur. Her yerde aramalar yapılır ama bir sonuca varılamaz. Ve on bir gün sonra Yorkshire, Harrogate'de bir otelde bulunur. Yazar olanları hatırlamadığını ve hafıza kaybına uğradığını iddia eder. Bu olay yazarın ününe ün katmış olsa da yaşamı boyunca hep bir soru işareti olarak olarak kalır. Martin Mystere, yayıncısının da ısrarıyla bir yandan Agatha Christie'nin kayıp günlerine mantıklı bir açıklama bulmaya çalışırken, beklenmedik olaylar onu Mısır'a, Nil'e, binlerce yıl öncesinde kalmış bir uygarlığa kadar götürüyor. Romanda 2 yerde sanki konuşmalarda bir atlama oluyor; eksiklik varmış hissine kapıldım. Bu durum bende rahatsızlık yarattı, kafama takıldı. 1 yıldız oradan kırdım. Yoksa 9 yıldızlık bir hikayeydi. Bu eksik gibi gelen yeri orjinal İtalyan baskısından bir şekilde kontrol etme isteğim var.
Martin Mystere Sayı 178
Martin Mystere Sayı 178Paola Barbato · Lal Kitap · 20171 okunma
Çanakkale Muharebelerine Dair Yalanlar Ve Gerçekler
Türkiye’de 2003 yılından bu yana, 18 Mart, “şehitler günü” olarak anılıyor. Bu yüzden Mart ayı geldiği zaman Milli Eğitim başta olmak üzere burjuva ideolojisini üfüren tüm borazanlar benzer hamaset seslerini yüksek perdeden çıkarmaya başlıyorlar. “Şehitler” üzerinden ahlâksızca pompalanan kahramanlık edebiyatı ile emekçileri kapitalistlerin
Reklam
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM
Allah'ın Sevmediği Amel ZULÜM Zalim:Haksızlık ve zulüm eden, kötü kıyıcı, merhametsiz, gaddar kimse demektir. Zulüm:Haksızlık, eziyet, işkence, baskı, adaletsizlik demektir. Zulüm: bir şeyi kendine ait olmayan yere koymak, sınırı aşmak doğru davranmamak, günah işlemektir. Mazlum:Zulüm görmüş, zulme, haksızlığa uğramış kimse
736 syf.
10/10 puan verdi
·
5 günde okudu
Bir Tarihçi var ve kahramanımız Kvoethe hayatını, başından geçenleri 3 gün içerisinde bu adama anlatıyor ve Rüzgarın Adı sadece 1. Günde anlattıklarından oluşuyor. Kitabı nasıl ifade edebilirim, nasıl böylesine mükemmel bir kitabı size anlatıp sonrasında köşeme geçip anlattıklarımın eksik olmadığına kanaat verebilirim. Diyebileceklerim sadece alıp okuyun çünkü okuduğunuzda aynı zamanda bir kitabı nasıl yaşanırsınız, olay örgüsünün içine nasıl girersiniz anlayacaksınız. Ayrıca yazarın tasvir edebilme yetisi o kadar kuvvetli ki yapmış olduğu betimlemeler kitabı daha da güzel edebi bir hale getirmiş. Ben kalınlığına rağmen soluksuz, ve bitmesini istemeyerek okudum. Serinin 2. Kitabı için sabırsızlanıyorum.
Rüzgarın Adı
Rüzgarın AdıPatrick Rothfuss · İthaki Yayınları · 20193,776 okunma
492 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
Bir gün otobiyografinizi yazmak isteseydiniz,nasıl yazardınız? Yanlı,abartılmış, yalın, eksik, fazla, hayalci.... Karl ove, 6 ciltlik hayat hikayesinde bunlardan geçip kendi hayatını tüm çıplaklığıyla anlatıyor. Ve bunu yaparken öyle güzel bir atmosferde işliyor kş okuyucuya sanki fitili ateşlenmiş bir dinamit gibi patlamaya hazır bir finale gider gibi bir duygu içerisine giriyorsunuz. Elinizden bırakamayacağınız bir kitap...
Kavgam
KavgamKarl Ove Knausgaard · Monokl Yayınları · 2015513 okunma
Beygir Sınav yaptılar, sorular yanlış çıktı. Üniversitelerin taban puanlarını açıkladılar, taban puanlar yanlış çıktı... Kılavuz yayınladılar, kılavuz şinanay... Başarı sırası yaptılar, sıralama yanlış. Türkiye’de her sene 62 milyar adet milli piyango bileti satılıyor, 62 milyar adet... İster Bursa’dan al, ister Van’dan, ister
Reklam
Bayram
Âfâk bütün hande, cihan başka cihandır; Bayram ne kadar hoş, ne şetâretli zamandır! Bayramda güler çehre-i mâ'sûm-i sabâvet, Ümmîd çocuk sûret-i sâfında ıyandır Her cebhede bir nûr-i mücerred lemeânda; Her dîdede bir rûh demâdem cevelândır.
Oğuz Atay'dan 40 Alıntı | Söylenti Dergi
kaynak: soylentidergi.com/oguz-atay-tehli... 1- “Bu sözleri unutamam artık; bütün geleceğimi kararttın. Oysa, kitaplardan söz ederken sesin ne kadar farklıydı.” (s.15) 2- “İçimde bir boşluk var; perşembe sabahları, okula gitmek istemediğim sırada duyduğum korkuya benzeyen bir boşluk.” (s.20) 3- “İşte
544 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Ve “KUMA 1” ve “KUMA 2” kitaplarım bitti… Ancak seri devam ediyor… Şimdi 3. Kitabı bekliyoruz sabırsızlıkla… Eroğlu Aşireti; ve Şerwan Ağa konağın en büyük oğlu. Yani Babadan sonra Ağa olacak adam. Severek evlendiği ve delice aşık olduğu karısı Ezo ile 6 yıldır evli olan Şerwan’ın ne yazık ki bir çocukları olmamıştır. Her türlü tedavi
Kuma II
Kuma IIŞehnaz Haşimoğlu · Dokuz Yayınları · 2017607 okunma
480 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Ve “KUMA 1” ve “KUMA 2” kitaplarım bitti… Ancak seri devam ediyor… Şimdi 3. Kitabı bekliyoruz sabırsızlıkla… Eroğlu Aşireti; ve Şerwan Ağa konağın en büyük oğlu. Yani Babadan sonra Ağa olacak adam. Severek evlendiği ve delice aşık olduğu karısı Ezo ile 6 yıldır evli olan Şerwan’ın ne yazık ki bir çocukları olmamıştır. Her türlü tedavi
Kuma
KumaŞehnaz Haşimoğlu · Dokuz Yayınları · 2016890 okunma
Daha küçücük yaşlarımızda, henüz konuşulanları yarım yamalak anlar olduğumuz andan itibaren, “Kur’an” sözcüğü kulağımızdan eksik olmaz. İster koyu dindar, ister yarı dindar ya da ister dinle ilgisi bulunmayan bir aileden olalım, çevremizdekilerin hep bu sözcüğü kullanarak konuştuklarına tanık oluruz. Ve yaşça ilerledikçe, bu sözcük, “ilahi
1.457 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.