YouTube kitap kanalımda Dostoyevski'nin hayatı, bütün kitapları ve kronolojik okuma sırası hakkında bilgi edinebilirsiniz:
ytbe.one/0i9F0L1dcsM
Kitaplarından alıntı yaparken “Dost” yazarak adı çıkan Dostoyevski’nin, kendisinin yazdığı ve benim ona ait okuduğum ilk kitabıdır İnsancıklar.
Zamanında Slav topraklarında yaşadığım
İki Şehrin Hikayesi
Fransız İhtilalinin öncesi ve sonrasında gerçekleşen burjuva ve aristokrasi arasındaki kanlı çatışmalar, bir kurgu içerisinde anlatılmıştır. Artık ezilen halkın aristokrasiye tahammülü kalmamış ve halk önüne gelen soyluyu parçalayan kana susamış bir köpek balığına dönüşmüştür.
Kitabın karakterlerinden, Charles Darnay:
Değişim Sürecinde Türkiye
Reform, laiklik akımı, Rönesans hareketleri.. 18 yy Aydınlanma çağı.. Buhar makinesi seri üretim.. Birinci Dünya Savaşı... 1929 Dünya ekonomik krizi.. 20 yy sanayi kapitalazminin yükselişi.. İkinci Dünya savaşı.. Soğuk savaş dönemi ABD ile Rusya arasında kapitalizm ile sosyalizm mücadelesi.. Sovyetlerin
İhsan Oktay Onar'ın bu muhteşem kitabında tek eksik olan bir sözlük. Bu kitap kelime dağarcığınızı geliştiriyor...
İhsan bey'in bu kadar kelimeyi nasıl öğrendiğini merak ediyorum doğrusu. Bir elimde kitap, Bir elimde tablet. Tableti sözlük olarak kullanıyorum. Şu an itibari ile 10 sayfalık bir sözlüğüm oldu. Bu sebeple bu kitabı bitirmek öyle
"Düşünce ve yazıda özgür olmak isterim, dünya davranışımızı yeterince sınırlıyor."
Wolfgang Van Goethe
______
Osman Şahin'in okuduğum ikinci kitabı oldu. İlki otobiyografik öğelerin ağırlıkta olduğu Kolları Bağlı Doğanlar kitabıydı. Selam Ateşleri- Ay Bazen Mavidir kitabında birbirine yer yer tema, konu veya ele alınan duygu
Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
Devletler, güçlü şirketler gibi bütünleşme ya da savaşın önüne geçmek için yapılan siyasî evlilikler ilk devletler, dinler ve tüccarlardan belli var olan evliliklerdir.
Marie Antoinette'de o da siyasi evliliğin kurbanıdır. 14 yaşında XVI.Louise ile nişanlanıp 15 yaşında evlenen toy ve kişilik açısından vasat bir kraliçenin hayat hikayesidir bu
891 yılında bir seyyah, Bağdat'ta yüzden fazla halk kütüphanesinin bulunduğunu kaydeder. Onuncu yüzyılda Irak'taki Necef gibi küçük bir şehrin 40 bin cilt kitabı vardır. İslâm dünyasının öteki kutbunda, Müslüman Ispanya'da, Kurtuba'daki Halife Hakem'in 10. Yy da 400 yüz bin ciltlik bir kütüphanesi vardır. Oysa bundan 4 yüzyıl sonra, Bilge, yani bilgin olarak ünlenen Fransa Kralı 5.Şarl ancak 900 kadar kitap cildini bir araya getirebilmiştir. Bu arada Kahire'deki Halife Aziz'in kütüphanesinde 6 bini matematik ve 18 bini felsefe kitabı olmak üzere 1 milyon 600 bin cilt eser bulunuyordu.
18. yy Fransa döneminde yaşamış olan Jean-Jacques Rousseau, Avrupa'da Aydınlanma Çağı'nın ilerlemesinde kilit bir isimdir. "Bilimler ve Sanatlar Üstüne Söylev" kitabıyla Dijon Akademisi'nin yarışmasında birinci olmuş ve ününü kazanmıştır.
"İlimin ve sanatın gelişmesi ahlakın gelişmesine katkı sağlamış mıdır?" sorusuna yanıt olarak Rousseau meşhur eseriyle hayır yanıtını kesin bir dille vermiştir. Bilim ve sanatla insanın köleleştiğine inanan Jean-Jacques, aydınlanma ile sanat ve bilim alanındaki ilerlemelerin toplumun düzenini bozduğunu ileri sürmüştür.
"Bilimlerimiz ve sanatlarımız geliştikçe ruhlarımız bozulmuştur." diyen Rousseau, erdem sahibi olan insanlığın bu gelen değişimle erdemsiz konumuna düştüğünü, ahlaki değerlerin kaybolduğunu ve yapmacıklığın ortaya çıktığını eserinde anlatıyor.
Bilimleri ve sanatları doğuranın insanların kötü yanları olduğunu anlatan yazar, astronomiyi boş inançlara; geometriyi cimriliğe; fiziği boş bir hevese; güzel sözleri söylemeyi ise hırsa, dalkavukluğa bağlamıştır.
Kitabı okumadan önce karşıt düşüncelerin kenara bırakılması gerektiğini ve öyle okunması gerektiğini düşünüyorum. Ben sanat ve bilimin ahlaki değerleri besleyen iki önemli değer olduğuna inanıyorum. Farklı düşünceleri okumak her zaman keyiflidir. İyi okumalar dilerim.
Victor Hugo yurdunun ve halkının çıkarlarını savunması nedeniyle tam 20 yıl sürgünde kaldı. Bu, onun eserleri açısından en verimli dönem olmuştur. Sefiller de bu dönemin eseridir.
Sefiller 18.yy ve 19.yy Fransa'sının toplumsal sorunlarını ele alan bir kitaptır. Aslında sadece Fransa için değil sefaletin sürdüğü tüm toplumlar için yazılmış bir
İncelemem biraz ansiklopedik bilgi, birkaç yorum içerir. Güzel cümleler sıralamada beceriksizim kimse kusura bakmasın.
Eserin sahibi büyük şair William Wordsworth olduğundan öncelikle onu, İngiliz Edebiyatı’nın bu mühim şahsiyetini anarak başlıyorum. Kendisi İngiliz Şiiri açısından çok büyük önem arz eder çünkü döneminde (18.yy sonu, 19.yy başı)