Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
20. yüzyıl anti-ütopyacı bir çağ olarak başladı. Hem genel bir düşünme tarzı olan anti-ütopyacılığın hem de anti-ütopya ve distopya gibi alt türlerin mayalandıkları zemin yine bir kriz anıdır, ancak bu kez söz konusu olan modernitenin krizidir. Dolayısıyla, bütün görünümleriyle anti-ütopyacılık modernitenin temel vaad­lerine güvensizliğin oluştuğu bir dönemde, yani bilim ve teknolo­jinin tahakküm edici gücünün, iki büyük Dünya Savaşı gibi katast­rofik olayların ve Nazizm ve Stalinizm gibi totaliter rejimlerin deneyimlendiği karanlık zamanlarda ortaya çıkar.
Sayfa 26 - Sentez Yayınları, 2015.Kitabı okudu
Gerçekten de, Medine'ye geçip de güçlenmeye başladığı andan itibaren hoşgörülü tutumunu terk etmiş ve şiddet uygulamalarına yönelmiştir. Örneğin güçsüz bulunduğu dönemde: "Kur'an bir öğüttür... dileyen öğüt alır." (Müddessir Suresi, ayet 53-54) şeklinde ya da; "(Ey Muhammed!) Sana düşen yalnızca duyurmaktır..."
Sayfa 276Kitabı okudu
Reklam
189 syf.
1/10 puan verdi
Boş. Cidden.
Hayatımda okuduğum en gereksiz kitaplardan biri. Güzel olacağı beklentisiyle almıştım lakin sadece arka kapağına bakarak kanıya varmasaymışım. Neyse en azından sadece 20 lira verdim. Kitabın sonu çok saçma sapan bir şekilde bitiyor. Neyin ne olduğunu anlayamıyorsunuz. Neyse boşuna okumayın işte. Düzenleme: KEŞKE 0 PUAN VEREBİLSEYDİM!
Sus
SusSara Becker · Kalipso Yayınları · 2012346 okunma
Hadîd Sûresi, 20. Âyet
Bilesiniz ki, dünya hayatı oyundan, oyalanmadan, gösterişten, birbirinize karşı övünmekten, mal ve evlat çokluğu ile böbürlenmekten ibarettir. Tıpkı yetiştirdiği bitki örtüsü çiftçilerin hoşuna giden bir yağmur gibi, arkasından bu bitki örtüsü kuruyuverir de onu sararmış görürsün; sonra da ot kırıntısı haline gelir. Ahirette şiddetli azap ile Allah'ın bağışlayıcılığı ve rızası vardır. Dünya hayatı, aldatıcı bir metadan başka bir şey değildir.
Kur'an'ın Tahrim Suresi'nde, Muhammed'e karşı kıskançlık göstermek üzere anlaşan eşlerin Tanrı tarafından uyarılmalarıyla ilgili şöyle bir ayet var: "Eğer O (Muhammed) sizi boşarsa Rabbi ona, sizden daha iyi... sebatla itaat eden, tövbe eden... dul ve bakire eşler verebilir." (K. 66 Tahrîm Suresi, ayet
Sayfa 218Kitabı okudu
88 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
"Sehirbaz Raçinski"
"Həyatdakı ən böyük şanslardan biri uşaq yaşlardan yaxşı bir müəllimlə tanış olmaqdır" ifadəsi məni hər zaman yaxşı müəllim axtarışında olmağa sövq edib. Bir dəfə müəllimlik ixtisasından imtina etdiyim üçün, "Yaxşı müəllim necə olmalıdır?", "Yaxşı müəllimlər nə edir ki, yaxşı müəllim olur?" və.s bunlarla bağlı heç bir fikrim yoxdur, ancaq kənd məktəbində təhsil almış biri olaraq harda görsəm anlayaram ki, yaxşı müəllim kimdir:), (bu mövzuda çoox həssasam)
İdeal Öğretmen
İdeal Öğretmen
-in hər cümləsi o qədər dəyərli, mənalıydı ki, hər bir cümləni bir kitab kimi mənimsəməyə çalışırdım. Kənd məktəblərinin halına bələd olduğum üçün, o hissləri dərindən hiss edərək oxudum. Professor Raçinskinin, kənd uşaqları haqqında dediyi sözləri oxuduqca, öz məktəb dövrüm yadıma düşdü və qəlbim sızladı. Hadisələr 20-ci əsrdə, Rusiyanın Tatevo kəndində baş versə də, mənə yad gəlmədiyinə necə üzüldüyümü ifadə edə bilmərəm. Kitab bitdikdən sonra, məktəb illərimizin müəyyən dövründə bizim də yollarımız ideal müəllimlərlə kəsişsəydi, həyatımız necə olardı, dəyişərdi ya fərq olmazdımı deyə düşündüm. Görəsən, Raçinski kimi, neçə müəllim öz komfort zonasından çıxaraq, bizləri- kənd uşaqlarını düşünüb onları maarifləndirməyə üz tutub, ya heç düşünübmü ki, onlara nə qədər ehtiyacımız var, bunlar haqqında ən kiçik bir fikrim belə yoxdu amma gələcək nəsilləri istədiyimiz kimi, əxlaqlı və təhsilli görmək istəyiriksə, günümüzdəki müəllimlərin, Professor Raçinsikdən örnək alması lazımdı, deyə düşünürəm..
İdeal Öğretmen
İdeal ÖğretmenGrigory Petrov · Zafer Yayınları · 20196,2bin okunma
Reklam
Dolayısıyla anarşizm bir ütopyadır.
20 insanı eşit oldukları bir ortama bıraksanız belli bir süre sonra belli başlı liderler çıkmaya başlar. Hem takip etme hem de kendisini takip ettirme özellikleri insanda doğal bir insiyaktır (içgüdüdür).
Altay Cem Meriç
Altay Cem Meriç
1717’de Manchester yaklaşık 10.000 nüfusa sahip bir kasabaydı; 1851 itibariyle geniş Lancashire bölgesinde, imalat ve ticaretin odağı olarak, nüfusu yaklaşık 300.000’e çıktı. 20. yüzyılın başlarında, çevre kasabalara bölünen Manchester’ın nüfusu 2.400.000’di. Bu tür gözlemler 18. yüzyılın sonlarında ve 19. yüzyılda kentselliğin yayılmasındaki yönlendirici gücün, kentselliğin önceki biçimlerinin altında yatan etkenlerden önemli ölçüde farklı olduğunu gösterir. Ancak bunlar yeni kentsel­ liğin belirgin karakterini açığa vurmaz.
Doksan Beş Tez
20. Dolayısıyla Papa "bütün cezaların tam bağışlan­ması" deyişinden basitçe bütün cezaların değil, sadece kendisi tarafından verilen cezaların bağışlanmasını anlar.
Asıl amaç zirveye çıkmak değildir, o zirveye çıkarken yaşadığın ihanetlerin, korkaklıkların, tereddütlerin, alçaklıkların ve kahramanlıkların deneyimlenmesidir. Hayat bundan ibaretdir.
Reklam
Haksız isyanlar
Sen sürekli bir işte çalışmamışsın, girmiş çıkmışsın, boşta kalmışsın, gelir sabitken gideri ha bire artırmışsın, üç emekli maaşı alsan geçinemez zengin görünme hastalığına yakalanmışsın. Her türlü hile hurdaya göz yummuş bizzat bulaşmışsın. Örneğin; işverenin primini eksik göstermiş, sen de günlük hesapçı olduğun için buna ses etmemişsin. Yetmez tabii o para sana çünkü eksik. Evet eksik, helali eksik. Adam tutmuş 40'lı yaşta seni emekli etmiş. 40 sene bu maaşı alacaksın öleceksin, 20 sene karın alacak o ölecek, kocasından anlaşmalı boşanan kızın da 50 sene alacak. Senin o abarttığın çalışma hayatın devlete +100 sene yük getirecek. Sen çalışırken aldığın parayı emekliyken de almak istiyorsan gençsin, sağlığın yerinde çalış, çabala kardeşim. Maaşını asgari ücretle kıyaslama, o hakkı onlar alın teriyle aldılar ve hala da yetersiz. Sen 30 sene bilfiil çalışmış fakülte mezunu adamla maaşını ne kıyaslarsın, sen ucundan devlet kıyağı ile emekli olmuşsun. Tutturmuşsun 'Ben de emekliyim, o da emekli' türküsü. Laf cambazlığıyla eşitlenemez bu konu. İyi de senin emek ne kadar, onun emek ne kadar? Neyse, çok söylenecek şey var da, gerek yok..."
İnsanlık batıl inançların batağına saplanmış, semavî dinler bile tahrif edilmişti kutlu Nebi (sav) gelmeden önce. Hükümler güçlü olanın, çıkar sahiplerinin elinde değiştirilmek için vardı sanki. Kemikleşmiş, değişmesi akılların ucuna dahi getirilemeyecek bu oluşum çöktü, insanlığın şafağı sökerken 20 Nisan 571'de.
Sayfa 200
Bilin ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir gösteriş, aranızda bir övünme, mal ve evlâtta bir çokluk yarışından ibarettir. Tıpkı bir yağmur gibi ki bitirdikleri çiftçileri imrendirir, sonra kurumaya yüz tutar, bir de bakarsın ki sararmıştır, ardından da çerçöp haline gelmiştir. Âhirette ise ya çetin bir azap yahut Allah’ın bağışlaması ve hoşnutluğu vardır. Dünya hayatı sadece aldatıcı bir yararlanmadan başka bir şey değildir. Hadîd Sûresi/ 20. Âyet
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.