Keşanlı Ali destanı kendi halinde bir mahallenin güldürü alt temalı bir tiyatro kesiti. Tiyatro metnindeki her karakter size çok tanıdık gelecek zira ne kadar senden, bir o kadar benden, tamamıyla içimizden biri hepsi.
Keşanlı Ali bu namı almış yürümüş. Mahallenin belalısı Çamur İhsan'ı öldürmüş küçümsenecek iş mi! Yatmış paşa paşa çıkacağı gün gelmiş. Vee perde! Sahne Keşanlı Ali'nin. Çünkü daha muhtar seçilecek, kafa tutacak, mahalleyi adam edecek, haraç alacak, sevdiği kadının gönlünü alacak. Hepsi tamam da bu sonuncusu zor işte be Ali. Zilha sana kızgın, Zilha sana dargın. Ne edesin de onu yola getiresin. Belki tekstin sonuna doğru.
En başta dediğim güldürü alt temalı ifadesini boşa sanmayın. Fazlasıyla komedi barındırıyor. Hakiki komedi. Küfürsüz, aşağılama olmadan, hakaret etmeden, tuhaf şekillere girmeden güldürüveriyor sizi. Gözünüzde canlanıyor perde açılıyor gülüyorsunuz, kapanıyor gülüyorsunuz. O arada da düşünüyorsunuz. Mahalleden arkadaşlarla toplanmış oturuyor gibi hissediyorsunuz.
Keşanlı Ali destanı ilk olarak 31 Mart 1964'te sahnelendi. Büyük ses getiren tiyatro oyunu Türkiye'de pek çok ilde 130 kez sergilendi. Yurtdışında Londra, Berlin, Hamburg, Beyrut, Münih gibi önemli yerlerde tam 342 kez oynandı. 1965'te sinemaya uyarlandı.