Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur

Bora Yılmaz

Bora Yılmaz
@Borayilmazo
35 okur puanı
Aralık 2019 tarihinde katıldı
408 syf.
·
Puan vermedi
Ahmet Ümit, Bab-ı Esrar'da babası tarafından dini bağlılıkları sebebiyle terk edilen bir ailenin kızının baba ocağındaki mistik müfettişlik macerasını anlatıyor. Son dönemdeki eserlerinde de devam ettirdiği güncel ile tarihi gizemleri buluşturma tekniğiyle okuyucuda merak ve ilgi yaratmayı başarıyor. Şems-i Tebrizi ve Mevlana arasındaki
Bab-ı Esrar
Bab-ı EsrarAhmet Ümit · Everest Yayınları · 201836,1bin okunma
Reklam
504 syf.
·
Puan vermedi
Ahmet Ümit dilindeki akıcılığıyla ve postiş başarısıyla iyi bir romancı. Son romanı da 3 günde bitirdim. Berlin'de başlayan bu hikayenin kurgusu gerçekten iyi. Ümit polisiye türünün en iyi gizleyen yazarlarından biri benim nezdimde, bu ülkede öyle. Fakat bu romanda yazar okuyucuyla beraber koşarken romana ait birçok karakteri ve öğeyi ceplerinden düşürüyor, karakterlere derinlik veremiyor. O kadar çok öğe var ki hikayeye hizmet etmeyen, insan Ahmet Ümit'in bu romanı yazarken canının sıkıldığını, üşendiğini düşünüyor. Bir noktadan sonra klişe bir televizyon dizisi senaryosuna dönüyor her şey. Kültürlerarası ve metinler arası bir roman denilince 'Gülün Adı' akla geliyor. Fransisken Tarikatı'nın tarihi ve Avrupa'daki etkinliği muazzam bir kurgunun içerisinde paganlıkla, totalitarizmle, ekonomik ve toplumsal ilişkilerin seyri içerisinde aktarılmıştı, Eco'nun dev bir entelektüel oluşunun sayesinde. Ne yazık ki kitabın yarısını Zeus'un ağzından mitoloji tarihi anlatısıyla geçiren Ümit ise çok daha derin bir külliyatı basitleştirerek sunma derdine düşmüş, o anlatılar üzerinde düşünüp yeni anlamlar türetmek için veya günümüze özgü kavramlarla ilişki kurmak için hiç çaba göstermemiş. Roman, maalesef yeni anlamlar üretmeye açık bir eser olmamış. Ayrıca Yeşiller eski milletvekili niye pat diye çıktı abi? Romanda arkadaşına selam çakabilirsin de bu nükteli ve anlamlı bir ilişkide olur...
Kayıp Tanrılar Ülkesi
Kayıp Tanrılar ÜlkesiAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 202320,4bin okunma
360 syf.
·
Puan vermedi
siddetle palazlanan iki "sefil"in hikayesi. ilk karakterini hikayesi çok daha çarpiciydi.kendi kökenlerinden ve yatircadan kopmak isteyen fakat idealinden çok farkli bir sekilde hayatinin ekseni degisen tarikatin kizi derdânin hikayesinde her insani duygunun,her türlü tabunun parçalanmasi var."burka" giyip ingiliz sapiklarina dnasina hakim oldugu siddeti veren,eroine alistirilip defalarca insanlar tarafindan aldatilan fakat özgürlüge ulasabilmek için hep çok cesur kalan,dirayeti ile hayran olunasi bir insan derdâ.devasa molla bezirin menekseler ördügü bedeniyle 52 seytanin zakkumunu sindirebilen,tüm bu devlet-mafya-ruhban mekanizmasinin arasinda "kader"i olan siddete uyusturucu ve yine siddetle cevap veren "korkuyu beklemeyen" bir yatircali jan valjen.bir tutunamayan tam anlamiyla. mezarlik cocugu derdanin hikayesi bana biraz tuhaf geldi ve yasadigi saplantinin ilginçligi disinda hareketleri,çevresi ve psikopatliginda "organik" bir tema,bir davranis haritasi yakalayamadim.hakan gündayin iki hikayeyi belli basli tesadüflerle baglamasi ve bu cografyanin cocuklarinin kader benzerligini vurgulamasi hosuma gitti.fakat ikinci hikayede yazarin gerektiginden fazla ön planda olup oguz atayin metinlerini katliamla bulustururken yaptigi usta izcilik disinda konu ekseninde tabulara,fiyaka laflara ve halk agzina çok yaslandigi düsünüyorum. genel hatlariyla gerçekten basarili bir roman.gerek içindeki müzik tercihleri gerekse hakan gündayin yer yer basina buyruklasan keskin dili okumayi çok zevkli hâle getirdi benim için.
Az
AzHakan Günday · Doğan Kitap · 201921,2bin okunma

Okur Takip Önerileri

Tümünü Gör
266 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Bir edebiyat klasiği,popüler kültür miti,kendi dilini yaratan,müthiş etkili bir roman. Eserde tartışılan ve 20.yüzyıl başındaki libera Amerikan İdeolojisinin mutlak bir uygulanışı olarak kurulan şirket devlet modelinin ilk sayfalardaki tanıtımı çok başarılı.Okurun değer yargılarının ters yüz olduğu,Huxley'in kalemiyle kolektif bilincimizi ezen
Cesur Yeni Dünya
Cesur Yeni DünyaAldous Huxley · İthaki Yayınları · 202160,1bin okunma
208 syf.
·
Puan vermedi
Sevdiğim bir kitap daha oldu.Filmini henüz izlemediğim için büyük merakla okudum.çok iyi bir temel fikri var ve tartıştığı çok önemli bir psikolojik mesele var.İnsan egosunun ve kolektif bilincinin doğasından ve oluşturduğu düzenden birkaç ışık yılı uzaklaşıp Pierre Boulle'ün sarı noktaya düşen ışınlar gibi her şeyi tersyüz etmesine izin verme zamanı gelmiş. Boulle'ün sahneleri çok çarpıcıydı:türdaşlarla ilk karşılaşma,ana karakterin bir maymunla entelektüel ve duygusal düzlemde bir tür aşk bağı kurması,profesörün delirmesi vesaire insan beyninin çaresizliğini ve özgüvenini koruması için üzerinde bir parça hakimiyeti olduğunu düşündüğü toplum kuralları,etik yargılar ve biyolojik hiyerarşideki özel konumunu hatırlatan alışkanlıklarına ne kadar ihtiyacı olduğunu anlattığı için çok değerli bir kitap.uygarlaşmanın,bireysel ve toplumsal gelişmenin bir yandan sinirbilimsel örüntüleri olduğunu gösteren bir yandan da inanca,hayalgücüne(Ne habersin Harrari abi) ve üstünlüğün doyumuna nasıl prangalarla bağlı olduğunu gösteren bir roman.Bir mahkumiyet romanı fakat anlayabilen için bu mahkumiyet dünyamızın işleyişinin bizi sürüklediği mahkumiyet;bilimle,sanatla,siyasetle,''toplumsal sözleşme'' tipleriyle açıklamaya çalıştığımız mahkumiyet.Varolma mahkumiyetimiz. Okuyun,okutun.
Maymunlar Gezegeni
Maymunlar GezegeniPierre Boulle · İthaki Yayınları · 20185,3bin okunma
Reklam
248 syf.
·
Puan vermedi
olağanüstü bir kitap. Asimov,bilim kurgunun sadece gelecek hakkında spekülatif kurgusal sistemler kurup bunlar üzerinden toplubilimsel,etik,psikolojik çıkarımlar yapmak olmadığını gösteriyor.Alfred Bester'in Kaplan!Kaplan! kitabı gibi Ben Robot'u da okurken olağanüstü zevk aldım,hiç bitmesin istedim ama okuma iştahım hikayelerin 2 günde bitmesine sebep oldu. Üç temel kural üzerinden üretilen,20.yüzyıl değerlerinden oldukça uzaklaşmış ve emperyalistçe paylaşılmış evrene pazarlanan robotların evriminin;bilincin sınırlarında dolaşmalarına,insanı alt etmelerine ve düzeni ele geçirmelerine sebep oluşunun içinden anlatılan hikayeler. Düşük tempolu ve azcık klişe olan hoş bir hikayeyle başlayarak her bölüm derinleşen,farklı noktalara değinen ve yozlaşan hikayeler birbirine çelik bağlarla bağlanmışlar adeta.Kitabın en özel kısmı bu bütünselliğiydi bana göre.Bu hikayeleri bağlarken ilk 3 kuralın ortak konu olmasından fazla bir şey yapıyor Asimov,git gide bu üç kuralı da daha net gösteriyor aslında.Pozitronik robotların bir çeşit dogmanın uçurumunda nasıl dans ettiğini de zevkle okuyoruz,acayip bir bilimsellik, enteresan anıştırmalar,deyimler;sahici,hırslı karakterler... Her bölüm hakkında ayrı ayrı yazmak lazım aslında.Ama üşeniyorum şu an.Ayrıca yazarlığa merağı olan birinin Asimov'un uslubunu iyi incelemeli. Okuyun okutun
Ben Robot
Ben RobotIsaac Asimov · İthaki Yayınları · 20227,2bin okunma
376 syf.
·
Puan vermedi
Faust'un ikinci bölümünü sevenlerin favori bilimkurgu kitabı
Arcturus'a Yolculuk'un bir bilim kurgu romanı değil.Metafiziki bir fantezi evreninde geçen klasik erkek ana kahramanın ikili yolculuğu anlatısı olarak okunmalı:zaman-mekan uzamında varılması hedeflenen sondaki hazine veya dehşetli gerçeklik ile psikolojik evrendeki yolculuk.Bu kitabı da kendi düalist dünyası gibi artıları ve eksileriyle çözümlemek
Arcturus’a Yolculuk
Arcturus’a YolculukDavid Lindsay · İthaki Yayınları · 2016204 okunma
298 syf.
10/10 puan verdi
martin edenli kill bill.
inanilmaz sempatik bir kitap çok akici çok eglenceli icerigi çok zengin obov obov bir kitap öpüyorum kitabi su an. uzayda bir kapsülde hapsolmus mutlak irade sahibi hedonist gully foyle'un maceralari.tum rakiplerini katleden,engel ve zor kosul tanimayan, hayatindaki kadinlari yok eden,yapayalniz bir dev adamin intikam hikayesi.uzay emperyalistce paylasilmis,ahlak ve kültür yükselmesi gerekirken daha da vahsilesmis,adeta bir peygamberin gelmisini mujdeleyen kaos evreni ele gecirmis.ve anti peygamber,kainat jauntlama sampiyonu gully foyle'a kimse dur diyemez. muthis bir uslup,acayip bir mizah,acayip bir gerceklik.cok zekice,muthis detayli bir kitap.numaralar da numaralar.ben hayatimda bu kadar kendini okutan bir kitap okumadim diyebilirim.cok ama çok basarili.uzun uzadiya ovmek istemiyorum,tek kelimeyle kusursuz.
Kaplan! Kaplan!
Kaplan! Kaplan!Alfred Bester · İthaki Yayınları · 20171,392 okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
İthaki bilimkurgu serisine başladığım kitap oldu.ana fikir oldukça ilginç,özgün bir mizahi dili var.ama içinde sağlam bilimsellik veya teknoloji spekülasyonları görmek isteyenlere fazla bir şey sunmuyor kitap.belki de bu topa girmemek için dünyadan aşağı bir milleti antona uygun görüyor yazarlar. aslında bu kitabın esinlendiği yerler çok belli.üç silahşorları okumuş olanların hoşuna gideceğinden eminim.milady kadar kötü bir karakter don reba da.kitabın siyasi-sosyolohik atmosferi dünyada marxismin kabulü;noon'da ise ortaçağ vandalizmi ve coğrafi keşiflerin atmosferi ile naziler ve stalinist yönetimlerin siyasi idealleri,tarihsel hesaplaşmaları arasında bir yerde duruyor.kitap örneğin ''karanlığın yüreği'' gibi aşağı olan medeniyeti ötekileştirmiyor.hatta dünyanın en sağlam şeklinin bir piramit olduğunu söyleyen karakteri saf gösteriyor.tanrı gibi güçlü olan ana karakterimiz bu aşağı kültürden birine aşık oluyor,onun yüzünden cinnet geçirip tanrı rolünü oynamaya karar veriyor vesaire. felsefi içeriği zengin romanları severim.o yüzden çok beğendim.kitapta söylem tercihleri kendini sevdiriyor fakat daha önce bir arkadaşın yazmış olduğu gibi üslubu vasat.bilimsellik açısından da kıt.ama zevkle okunur,insan doğası üzerine düşündürtür.
Tanrı Olmak Zor İş
Tanrı Olmak Zor İşArkadi Strugatski · İthaki Yayınları · 20181,319 okunma
304 syf.
7/10 puan verdi
incognito kitabini iki günde okudum.birkac elestirisini de okudum.kitap ile ilgili sunlari dusunuyorum: kitabini girisi epey etkileyici fakat cümleleri-belli bir ömür kitlesine oulasmak icin-sürekli sizli bizli yazmasi can sikiciydi.ilk bolumlerini çok eglenerek,yer yer sasirarak okudum.biraz freud,jung,adler kurcalamistim ama modern norobiyoloji ile ilgili herkes ne biliyorsa ben de onu biliyordum,yani hicbir sey.o yuzden hem anlatilanlar ilgimi cekti hem de kitabin okuyucuyla oyun oynayan yapisi. bu kitabi okuyunca genetigin insan davranisi ve yasami uzerindeki etkisinin boyutunu kafamda daha rahat oturttum.kitap çok eglenceli,dili keyifli ve bol metinlerarasilik var.zengin bir icerigi var. begenmedigim yonleri de var.kitapta ele alinan konular birbirinden çok ayrik.adeta bir belgesel gibi.beyinle alakali bir seyler iste,boyle boyle,dizi baslayana kadar izle sonra hayatina dön iste kivaminda.bir de ozgur irade konusunu hukukla bagdastirip tartisiyor ama onerileri oldukca tutarsiz,bos laflar.tamam genetic sic oranin uzerinde onemli bir etmen ama bu insanlari nasil rehabilite edecegiz abi bi sey soylemiyorsiun ki.o kadar bosuna mi yazdin anlat anlat hiçbir sey demeden bitir.son uc bolum daha ciddi bir konuyu ele aldigi icin bastaki eglenceli havasindan uzaklasiyor ama sikici ve yararsiz tartismalara giriyor.evet eglenceli kitap ama ciddi ve bilimsel bir amaç güttügünü soyleyemem.populer bilim kitabi ama popular kismi çok agir basiyor.sezlong kitabi yani,kucumsemek icin soylemiyorum bunu yazarin amaci bu.yine de okumanizi tavsiye ederim.faydali bi kitap sonucta.bircok insana yeni bakis acilari kazandiracagi kesin.
Incognito - Beynin Gizli Hayatı
Incognito - Beynin Gizli HayatıDavid Eagleman · Domingo Yayınları · 20136,8bin okunma
Reklam
418 syf.
10/10 puan verdi
Dawkins baba döktürmüş.
Gerçekten etkileyici bir kitap.Richard Dawkins'in her kitabı sadece evrim teorisi,tanrı yanılgısı gibi büyük meselelere dair basit bir mantık ve yalın bir dil kullanarak oluşturduğu yaklaşım için bile okunur.Kaldı ki bu kitapta çok daha fazlası var. Bu kitap evrim teorisine dair çok şeye değiniyor.Oldukça mantıksal bir dili var.Yer yer esprili ve
Kör Saatçi
Kör SaatçiRichard Dawkins · Tübitak Yayınları · 20101,240 okunma
416 syf.
·
Puan vermedi
tartışmacı ve ne yaptığını bilen insanları okumak benim için çok zevkli bir şeydir.ama bu zevki almayan biri de olsaydım şarkiyatçılık'ın muazzam önemli bir kitap olduğunu söylerdim. oryantalizm köşe yazılarında,akşamları tartışma programlarında,belki de arkadaş ortamlarımızdaki çeyrek entelektüel tartışmalarda duyduğumuz bir kavram.peki tam olarak nedir bu oryantalizm?tarihsel süreç içinde nasıl değişim geçirmiş,günümüz dünyasına bakış açımızı nasıl etkilemeye devam etmektedir?dayandığı kurumlar nedir,varoluşu kimlerin avantajınadır?hangi yöntemler ve birikmelerle sömürgeci emperyalist düzene meşruiyet sağlamaktadır?doğu ve batı gerçekten küreselleşmiş bir ufukta buluşabilir mi?bunun karşısındaki oryantalizm,neden hala yıkılmamıştır? edward said müthiş keskin bir zeka ve büyük bir tecrübeyle bilimsellikten şaşmadan bir algısal gerçekliği,bir gösteriyi inceler gibi inceliyor,temel olarak metinler tarihi üzerinden biriktirdiği ikna edici notlarını okurlarıyla paylaşıyor.siyasetle,felsefeyle,sosyolojiyle ilgilenen ve dünya gerçeklerine kafa yoran insanların okumasını tavsiye ederim.
Şarkiyatçılık
ŞarkiyatçılıkEdward Said · Metis Yayınları · 2016487 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
genelev orospularının,dayakla büyüyen sinema aşıklarının,istemesini bilmeyenlerin misafirlik ettiği;acının,karamsarlığın ve umutsuzluğun hüküm sürdüğü bir şiir evreni.şükrü erbaş,kendine has bir içedönüklüğü sanatına taşıyan,okuru harekete geçirmek veya hizaya çekmektense modern kentlerde hayatın eskimesine,darbe sonrası gelen sistemdeki yozlaşmalara ve gittikçe kopulan değerlere sahip çıkmayanlara serzenişlerini estetik bir kalıba sokan bir şair.dili 80 doğumlu şairlerin en başarılılarından belki de. üretilen sanatsal metinleri toplumsallıktan uzak incelemek mümkün değildir.birkaç gün önce 40.yılını yaşadığımız 12 eylül atmosferinin kentli insanın psikolojisini nasıl bir hale getirdiğini şükrü erbaşın şiirinde izlemek mümkün.denilebilir ki temas gerektirmeyen bir toplumsallıkla yazıyor acıları,hataları.bir geçiş döneminin anatomisini mutlak bir şair duyarıyla kavrıyor kavramasına ama imgelerle,boşluklarla o topluma ait olmadığını da vurgulamaktan da geri kalmıyor asla.çocukları öldürdüler,koşaradım,kötülük imgesi olarak kalacaksınız gibi şiirleri de buna örnek. sonsöz minvalinde bir şey söylemek gerkirse bence erbaş yaşayan şairlerimiz arasında rüştünü ispat etmiş en kıymetlilerinden birisi.zevkle ve hayranlıkla kendisi okumaya devam ediyorum.en yakın zamanda yeni kitabı yasıyoruz sessizceyi de okuyup buraya yazarım,sevgiiyle kalın.
Bütün Şiirleri 1
Bütün Şiirleri 1Şükrü Erbaş · Kırmızı Kedi Yayınevi · 20208,1bin okunma
240 syf.
·
Puan vermedi
19-20. yüzyıl türkiyesinde yaşanan siyasi ve kültürel gelişmeleri ele alan,kapsamı için biraz dağınık fakat önemli bir kitap.Yayınlanmayan köşe yazılarına benziyor desek yanılmış olmayız.Bilgi birikimi açışından derya deniz bir kaynak olmasa da özellikle genç insanların okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.Önemli olan hangi bilgiyi nasıl kulandığımız ve bu kitap kültürel ve siyasi bilginin değerini etkileyici bir şekilde vurguluyor. İlber hocanın nasıl sıkı bir bilim adamı olduğunu her zamanki üslubundaki "entelektüel rahatlığıyla" yaptığı isabetli politik çıkarımlarda da bir kez daha gördüğümüz,oldukça kişisel bir eser olan "Türkiyenin Yakın Tarihi" naif ama zengin bir okuma. Bu kitabın bence en önemli tarafları tarih üzerinde akıl yürütebilmeyi çok güzel bir şekilde göstermesi ve kültürel değerlerimizin önemini okuması çok zevkli bir şekilde anlatması.
Türkiye'nin Yakın Tarihi
Türkiye'nin Yakın Tarihiİlber Ortaylı · Timaş Yayınları · 20174,252 okunma
436 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Kısa bir inceleme...
"küçük burjuvaların küçük insanlarının küçük muhitlerindeki fantezilerini" romanının merkezine aşırılıklardan uzak ve cömertçe yerleştirerek kendi toplumuna acı acı gülümseyerek yaptığı derinlikli eleştirileri ve roman kurgusundaki romantizme ters inceliğiyle özellikle kendisinden sonra gelen Rus Klasikçilerini derinden etkileyen bu
Madam Bovary
Madam BovaryGustave Flaubert · Kırmızı Yayınları · 201633,1bin okunma