Sıradan bir insan için hissetmek yaşamak , düşünmekte nasıl yaşayacağını bilmek anlamına gelir. Oysa benim için düşünmektir yaşamak hisler ise düşüncenin besinidir sadece.
Zamanların en iyisiydi, zamanların en kötüsüydü, hem akıl çağıydı hem aptallık, hem inanç devriydi hem de kuşku, aydınlık mevsimiydi ,karanlık mevsimiydi ,hem umut baharı hem de umutsuzluk kışıydı, hem her şeyimiz vardı hem hiçbir şeyimiz yoktu.
Hakikaten şu insanlar pek müziç mahlûklardı. Kendi akıllarının üstünlüğüne inanarak başkasına öğüt vermekten vazgeçmiyorlar fakat kendi güçlüklerini, zavallılıklarını da bir türlü idrak edemiyorlardı.