"Düşüncelerimiz birbirinden ne kadar farklı olursa olsun,bir konuda bugün yeryüzünün bir ucundan öteki ucuna kadar aynı görüşü paylaşıyoruz:Dünyamız anormal bir konumda ve bir ahlak bunalımı içerisinde."
"Ancak hayat dediğin nedir ki?Anlaşılmaz bir sır. Kurduğumuz düzen hep böyle sürüp gidecek sanırız. Birden ip kopar,ışık söner,her şey darmadağın olur."
"Şimdi ben sana yalnız şunu söyleyebilirim:"Çocuk kalbinin,çocuk ruhunun bağdaşamadığı her şeyi reddettin.İşte beni teselli eden de budur.Bir şimsek gibi yaşadın sen. Bir defa çaktım ve söndün. Şimşeği çaktıran göktür. Ve gök ebedîdir. İşte budur beni teselli eden. Bir başka tesellim daha var: İnsanda ki çocuk vicdanı,tohumdaki öz gibidir. Ve o öz olmadan tohum filizlenmez,gelişmez. Yeryüzünde bizi neler beklerse beklesin,insanoğlu doğdukça ve öldükçe ,insanoğlu yaşadıkça,hak ve doğruluk denen şey de var olacaktır.
Sana,senin sözlerini tekrarlayarak veda ediyorum:"Merhaba Beyaz Gemi,ben geldim!"