Sanırım bundan 5 ya da 6 ay önce bu kitabı raflarda görmüş çok merak etmiştim ve dayanamayıp almıştım. Hem Yılmaz Özdil’in köşe yazıları dışında nasıl yazdığını merak ettiğimden hem de Mustafa Kemal’in bilmediğim yönlerini öğrenmek istediğimden hemen aldım.Bir kaç gün önce okumaya başladım.
Okuması çok kolay olan kitaplardan biri oldu benim için çünkü her sayfada Mustafa Kemal ile ilgili bilinmeyenleri öğreneceğim için daha da sabırsızlandım. Bazı bölümlerde “Vay be” deyip gurur duydum, bazı bölümlerde biraz hüzünlendim, bazılarında Ata’ya yapılan haksızlıkları gördüm. Ama şüphesiz en sevdiğim bölümler onun daha önce bilmediğim yönlerini tanımak oldu. Ne hissederdi, ne düşünürdü, nasıl konuşurdu, nelere tepki verirdi, neye kızardı, neye gülerdi, en yakın dostları onu nasıl anlatırdı, annesinin görüşleri neydi? Bu anlamda sevdiğim bir kitap oldu. Bizden biri olan Mustafa Kemal’i biraz daha tanıdım.
Kitaba eleştirilerim ise şunlar olabilir, yaşanan olaylarda kaynak gösterilmemesi tuhaf olmuş, bir de konudan konuya geçişler çok hızlı, tam kafanda bir şeyi netleştirmeye çalışırken diğer bir konuya atlayıveriyorsun. Takibi sağlamak bazen zor oldu.
Son söz olarak iyi ki bu dünyadan yolu geçmiş ve karanlık günlere ışık olmuş, ruhu şad olsun...
“Sonsöz değil, dünya durdukça önsözdür.
Mustafa Kemal ilelebet payidardır.”