. . .
SÖZLERİN BÜYÜKLERİ, BÜYÜKLERİN SÖZLERİ
*******
(Allah dostlarının sözleri ve güzel halleri, birer manevî askerdir. Allah onlarla zayıf kalpleri kuvvetlendirir, maneviyatı bozuk olanları düzeltir. Mümin, onlarla destek
Martin Eden
Yarı-otobiyografik roman türünde bir başyapıt.
Martin Eden KİMDİR?
Basit ifadesiyle; Kaba saba bir denizcinin sevdiği kıza duyduğu aşkı için giriştiği rafine bir yazarlığa uzanan bir yontulma hikayesi. Ancak bu basit ifade yeterli kalmayacaktır. Lakin kaba-saba konuşan/davranan sınıfına has bir
Akıl dağlara kaçmış, fikir ne yapsın beyler?
Küfür dünyayı sarmış, zikir ne yapsın beyler?
Zengin hem vatandaşı, hem devleti soyarsa
Makul bir cevap verin, fakir ne yapsın beyler?
...
Eşref idama mahkûm edilmişti. İlçenin varlıklı ailelerinden Memduh Ağa ve eşi Latife Hanımı evlerinin önünde, hunharca öldürmek suçundan yargılaması devam ediyordu.
****
İzmir’in şirin ilçesi Tire’de kaymakamlık binası yakınlarında gece zil zurna sarhoş olduktan sonra, bağırarak sokakta dolaşan Eşref’in hallerinden rahatsız olan müderris
Marquis de Sade!
Seninle geç tanıştık usta!
Ama olsun henüz gencim neyseki...
Sade'yi bilen bilir zaten uzun uzadıya yer altı edebiyatının nadide yazarıdır vs. tarzında kendisini tanıştırmayacağım lakin dikkat çekmem gereken bir nokta cinsel sahnenin olmadığı bir eserdi. Açıkçası her sayfayı "hani nerede,nerede"diye okudum. Çünkü kendisini
İncelemeye başlamadan önce "kitabı beğendiniz mi ?"diye bir soru ile karşılaştım. Beğenmek mi ?
Bu kitabı on üzerinden puanlamaya kalkmak bile kitabın kendisine hakaret olur.
Kitabın adından mutlu bir romanı kavuşamama hikayesi beklemiyordum zaten siz de beklemeyin. Ama şimdi kitabın adı
1. Bir düşünceyi içinizden beşten fazla tekrarladığınızda beyin onu gerçek olarak algılar. Kendinize kırk kez, "Deliyim," derseniz, gerçekten delirebilirsiniz! Olumsuz iç konuş maları kafanızın içinde çok tekrarlamayın. Kendinizle konuşmanıza engel olamıyorsanız gidip başkalarıyla, konuyla ilgisiz şeyler konuşabilirsiniz! Dış konuşma yap tığınızda olumsuz iç konuşma yapamazsınız.
2. Bir düşünceyi içinizden çok duygusal bir ses tonuyla söyler seniz, beyin daha az tekrarda, daha kolay inanır. "Ben apta lım" ya da "Kesin olmayacak" gibi negatif ve sınırlayıcı düşüncelerinizi 'buğulu' bir ses tonuyla içinizden çok sık tekrarlamayın! Bu tür cümlelerinizle gücünüzü bağladı ğınızın farkında olun. Aptalsanız bırakın bunu başkaları söylesin. Bir karar verin, kimden yanasınız?
3. İç konuşma yaparken bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olma yan lışına çok düşülür. Arkadaşımız randevumuza biraz geç gelince, onu beklerken hemen bunu niye yaptığına dair iç konuşmaya başlarız. Cep telefonu kapalıdır, niye geciktiği hakkında bilgimiz yoktur ama niye gelmediğine dair fikir üretmede çok cesur davranırız. Bizi önemsememesine bağ larız oysa kaza geçirmiştir ya da tersine kaza geçirdi sanırız; önemsemediği için gelmemiştir. Zihnimizde kendi kendimize varsayımlar kurar, kendi kendimize inanırız.
Kendi akıl oyunlarımıza kanarız. Başımıza geleni içimizde olana göre yorumlarız. Bilgi sahibi değilseniz, fikir üret meye çalışıp aklınızı boşuna yormayın. Uğur Mumcu'nun deyişiyle, "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın."
Akıl dağlara kaçmış, fikir ne yapsın beyler?
Küfür dünyayı sarmış, zikir ne yapsın beyler?
Zengin hem vatandaşı, hem devleti soyarsa
Makul bir cevap verin, fakir ne yapsın beyler?
Akıl dağlara kaçmış, fikir ne yapsın beyler?
Küfür dünyayı sarmış, zikir ne yapsın beyler?
Zengin hem vatandaşı, hem devleti soyarsa
Makul bir cevap verin, fakir ne yapsın beyler?
•••
Atinalılar! Beni suçlayanların üzerinizdeki tesirini bilemiyorum; fakat sözleri o kadar kandırıcı idi ki ben kendi hesabıma onları dinlerken az daha kim olduğumu unutuyordum. Böyle olmakla beraber, inanın ki doğru tek söz bile söylememişlerdir. Ancak, uydurdukları birçok yalanlar arasında, beni usta bir hatip diye göstererek sözlerimin
Akıl dağlara kaçmış, fikir ne yapsın beyler?
Küfür dünyayı sarmış, zikir ne yapsın beyler?
Zengin hem vatandaşı, hem devleti soyarsa
Makul bir cevap verin, fakir ne yapsın beyler?
İncelememe bu güzel klasiği bu yaşıma kadar okumamış olmanın utancıyla başlıyorum. Arkadaşlar, böyle güzel kitapları görünce bize de haber verin okuyalım lütfen. Bu sitenin amacı bu. Zira pazar günü 8 saatlik otobüs yolculuğuna çıkmadan önce yanıma kitap almayı unutmasam, bu yol kitapsız geçmez deyip hiç sevmeme rağmen epuba sığınmam ve arkadaşımızın paylaştığı bu #27286134 güzel ve geniş arşive bakarken sırf alfabetik sırada önlerde ve yazarın referansından dolayı bu kitabı okumasam hala bu güzel kitaptan habersiz olacaktım.
Öncelikle kitaptaki başkarakterimizin ismi Zehra ki bu beni çok mutlu etti zira benim en sevdiğim kadın isimlerinden biridir, rahmetli babaannemin ismidir. Zehra da Feride gibi bir Çalıkuşu taşrada öğretmenlik yapan kendini adamış mükemmel biri fakat tek eksiği acıma duygusu yok. Kitap Zehra üzerinden gidecek sanırken birden Zehra'nın babasının hikayesinde buluyorsunuz kendinizi, yazar burda fena çalım atıyor hem hikayenin gidişatı hem karakterlerin karakteri anlamında. Konu olarak değil ama gidişat olarak bana Romantik filmini ve o filmin finalinde ki "inanç perdesi ne kadar kalınsa akıl güneşi o kadar geç doğuyor." sözünü hatırlattı.
Hele ki son zamanlarda okuduğum düşünce, fikir, deneme kitaplarından sonra güzel bir olay akışına sahip bu kitap baya iyi geldi diyebilirim. Tavsiye ederim.
Küfür dünyayı sarmış, zikir ne yapsın beyler?
Zengin hem vatandaşı, hem devleti soyarsa
Makul bir cevap verin, fakir ne yapsın beyler?
ABDURRAHİM KARAKOÇ
ŞU MODERN KLİŞE GEREKÇEYE ODAKLANIN BENCE!!
Evvel emirde söyleyeyim: Elbette Modern durumlar var, dikkate alınacaklardır. Ancak öyle hakikatler var ki, modern durum ne olursa olsun bu hakikatler onlara feda edilemez. Bunu hatırlatmama bir tarihselcinin şu ifadeleri sebep oldu: "Bizim İslâmî gelenekteki hâkim görüşten farklı bir vahiy