Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Saçmalama, ekonominin temel aksiyomu insanın paralı olma içgüdüsüdür. Herhangi bir varsayım olmadan, tüm ekonomi çökebilir. Henüz sosyoloji için herhangi bir temel aksiyom yok. Ama ekonomiden daha karanlık olabilir. Gerçek her zaman toz tutar...
Sayfa 58 - İthaki YayınlarıKitabı okudu
Bütün teoremler uslamlama yoluyla birbiriyle bağıntılı iseler, "en temel aksiyomlar şunlardır" demek için bir neden yoktur; çünkü farklı bir şeyler söylendiğinde siz de başka türlü muhakeme yürütebilirsiniz. Bu, çok parçalı ve çok bağlantılı bir köprüye benzer; bazı parçalar düşmüşse onları farklı bir şekilde tekrar bağlayabilirsiniz. Günümüzdeki matematiksel yaklaşım şöyledir: Bir çeşit ön anlaşmayla aksiyom olarak seçilmiş fikirlerden yola çıkarak yapıyı kurmak.
Reklam
656 syf.
5/10 puan verdi
Lontano, yaptığım derin araştırmalar sonucu Grangé’ın, kötü giden kariyerini kurtaran kitaplarından biri imiş. Türün alıcı olmadığımı sanırım defalarca sizlere belirttim bu mecrada, ama uyumadan önce okumak/dinlemek kafa dinlendiriyor, düşünmeyi gerektirmeyen okumalar (o ne demekse artık?) Lontano, ikisi erkek, birinin ise kız olduğu üç farklı karakterdeki kardeşin, polis babanları tarafından etkisiz hale getirilen bir seri katilden yıllar sonra kopya cinayetlerin tekrar günyüzüne çıkışı ve Belçika, Afrika ve Fransa’ya uzanan oldukça çetrefilli bir okuma vaat ediyor okura. Grangé’ın kurguları, okuduğum birkaç kitabıyla, sürekli uluslararası ve şehir şehir dolaşan dinamik yapısıyla okuru diri tutma çabası gözle görülüyor derecede ayırt edici. Açıkçası aksiyom anlamında kitaba hareketlilik katsa da, beni oldukça yoruyor. Uzun, yorucu bir yolculuğuma çıkmışım gibi hissettiriyor, o yüzden sevemiyorum bu anlatım tarzını. Yazarın korku ve polisiye konularının yanında, muhakkak bilimkurgu sosu da mutlaka oluyor. Lontano da bu konudan nasiplenen bir başka romanı. Ben bayılmadım, lakin okurken sıkıldığım yer de çok fazla değildi. Sadece kardeşlerin babası oldukça sinir bozucu bir karakter. Finali de fena değildi. Polisiye seviyorsanız şans verebilirsiniz elbette, devam kitabı da varmış. Artık onu da ölmeden bir ara kafama eserse okurum. Kısmet.
Lontano
LontanoJean-Christophe Grangé · Doğan Kitap · 20163,960 okunma
Postulat ya da aksiyom; matematik alanında doğruluğu ispat edile­meyen, ispatına gerek de duyulmayan fakat doğruluğu kabul edilen önermelere denir.
342 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Etika-Spinoza
Baruch Spinoza
Baruch Spinoza
(1632-1677) Yahudi kökenli Hollandalı filozoftur.
Etika
Etika
kitabın orijinal ismi "Ethica Ordine Geometrico Demonstrata" ("Geometrik Yöntemle Kanıtlanmış ve Beş Bölüme Ayrılmış Ahlak") olup Latince yazılmış bir eserdir. Spinoza 45 yıllık ömründe fizikte
Etika
EtikaBaruch Spinoza · Dost Kitabevi Yayınları · 20191,586 okunma
bilginin,farkında olmanın bana verildiği gün diyet olarak huzur ve uykum alındı.içimdeki şahıslar bana sormadan bu takası kabul ettiler.şimdi içimdekiler güçlü ben ise huzursuz,uykusuz ve bir o kadar aksiyom...
Reklam
Spinoza’ya Giriş
Spinoza Ethika adlı eserinin birinci bölümünde Tanrı‘yı veya tözü şu şekilde tanımlar: “Özü varlığı kuşatan, başka deyişle tabiatı ancak var olarak tasarlanabilecek olan şeye, kendi kendisinin nedeni(causa sui) diyorum(Spinoza; 2014: 31). Tanım 3’te ise tözü, kendi başına var olan ve kendisiyle tasarlanan, yani kendisini teşkil eden hiçbir
Eski bir hukuki aksiyom, cinayetten kim yararlanıyor, onu arayın, der.
Sayfa 350 - Altın Kitaplar Yayınevi 1970 Baskısı 2. CiltKitabı okudu
Eşitlik aksiyomuna göre x daima eşittir x: Yani ortada hayali bir x varsa bu her zaman kendinin dengi olmalıdır, benzersiz bir varlıktır ve öylesine indirgenemez bir yapıdadır ki değişmez ve mutlak olarak kendine denktir, özü asla değiştirilemez. Fakat kanıtlanması da imkânsızdır. Daima, mutlaka, asla sözcükleri, matematik dünyasının rakamlar kadar hayati parçalarıdır. Eşitlik aksiyomunu herkes sevmez: Dr. Li bir keresinde sevimli yaramaz, aksiyom müsveddesi demişti ondan bahsederken ama o bu aksiyomun uçarılığını, kanıtlanması için verilen çabaların güzelliğine leke sürmesini sevmişti. Insanı delirtecek, benliğini ele geçirecek, kolayca hayatının yerine geçecek türden bir aksiyomdu. Ama şimdi aksiyomun doğruluğundan emin çünkü bizzat kendi, kendi hayatı bunu kanıtladı. Olduğum insan, olacağım insanla hep aynı diyor içinden. Bağlam değişmiş olabilir, bu evde yaşıyor, sevdiği ve iyi maaş aldığı bir işte çalışıyor olabilir, hatta ailesi ve arkadaşları da olabilir. Saygı görebilir mahkemede, korkulabilir bile ondan. Ama özünde tiksinme uyandıran, nefret edilecek bir insan sonuçta. Kendini havada bulduğu, uçmanın heyecanıyla feci olacağını bildiği inişin korkusu arasındaki o mikrosaniyede, x'in ne yaparsa yapsın, manastır kaç yıl geride kalırsa kalsın, Luke Birader'den ne kadar kaçarsa kaçsın, kaç para kazanırsa kazansın ve unutmak için ne kadar çabalarsa çabalasın daima x'e eşit olacağını idrak ediyor. Omzu betona vurup dünya bir anlığına da olsa irkilip ondan uzaklaşırken aklındaki son düşünce bu: x = x diyor içinden. x = x, x = x.
Kültürel görecilik nedir?
Diğer kültürleri değerlendirme konusundaki isteksizlik, en kutsal şeyimiz veya birçoğunun dediği gibi en değerli şeyimiz "kültürel görecilik" ilkeleri konseptine dayandırılabilir. Bu ilke ya da daha doğru ifade edecek olursak bu aksiyom, diğer kültürlerin değerlendirilecek inanç ve uygulamalar için geçerli evrensel standartlar olmamasından dolayı, inanç ve uygulamalar yalnızca meydana geldiği kültürün bağlamında göreli değerlendirileceğini ifade eder.
Sayfa 53 - Buzdağı Yayınevi, 1. Baskı, Mart 2015Kitabı okudu
Reklam
Bugünlerde derin inzivadayım. İnsan oluşum Beni sarsmaya başlıyor. İnsanlık duvarının öte yanında bıraktıklarımın anısı giderek Beni terk ediyor. Geçen her dakika görüş gücüm azalıyor: Neredeyse sızdırmaz bir duvar bu; ardında birtakım cılız gölgeler bazen hareket ediyor, ama Ben artık onların hatlarını ayırt edemiyorum. İşitme gücüm her saniye
Sayfa 73 - İş Bankası Kültür Yayınları - 12. Basım Temmuz 2023, İstanbul
250 YAŞINDA VAMPİR AUGUSTO PINOCHET
Tino Rossi, Les pecherus de perles youtube.com/watch?v=3OP9yKv... Döşemeleri sökülmüş, çürümüş, dökülmüş bu eski malikanenin her bir yeri vampirlerle dolu. Baş vampirin yanında Bolşevik İhtilali’nin ardından sürülmüş bir Beyaz Rus uşak, bir rahibe ve beş evlat var, General Augusto Pinochet’nin beş veledi. Bu beş evlat, burada, bu
Her şey insanın ellerinde, ama gene de bir tek ödlekliği yüzünden burnunun ucundan öyle şeyler kaçıyor ki... Bu bir aksiyom artık...İnsanlar en çok neden korkarlar acaba? Yeni bir adımdan, kendi dillerinden dökülecek yeni bir sözden korkarlar en çok...
Türlerin Kökeni
Charles Lyell'in jeoloji çalışmaları, bilim insanlarını zamanı yüzyıllardan ziyade sonsuzluk olarak değerlendirmeye zorlarken Charles Darwin (1809-82) Edinburgh'da eğitim görüyordu. HMS Beagle adlı gemiyle yaptığı yolculuk Galapagos Adası ispinozlarını incelemesine imkân sağladı; Darwin birçok farklı türün akraba olduğu fakat yerel şartlara uyum sağladıkları sonucunu çıkarttı. Yararlı özellikleri olan canlıların hayatta kalıp üremeye daha yatkın olduklarını ve bu özelliklerini aktararak türlerin zaman içerisinde evrimleşmesine olanak sağladıklarını savunduğu "doğal seçilim" teorisini geliştirmesi yirmi yıl sürdü. Teorinin insanlara uyarlanabilirliği konusundaki ilk tepkilere rağmen doğal seçilim yoluyla evrimleşme kısa sürede bilim için temel bir aksiyom hâline geldi.
Sayfa 278 - Kronik KitapKitabı okudu
235 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Mehmed Fuad Köprülü bu çalışmasında, Avrupalı Bizanist tarihçilerin kitaplarında bir mütearife(aksiyom) olarak sunmuş oldukları "Osmanlı Devleti'nin Fatih Sultan Mehmet devrinde Bizans müesselerini kopya ederek bir devlet haline gelebildiği ve bu devletin aslında Turanî ve müslüman Roma'dan başka bir şey olmadığı" fikriyle kaleme aldıkları söylemleri tenkid etmiştir. Bu amaçla Osmanlı bürokrasisinin, devlet görevlilerinin, kullanılan sembollerin, adet ve geleneklerin kökenini araştıran Köprülü, Bizanist yazarların görüşlerinin yanlışlığını ortaya koyarak bunları cerhetmiştir(çürütmüştür). Birkaç nokta hariç Osmanlı müesseselerinin Türk-İslam devletlerindeki ananelerin devamı olduğu kanıtlamış ve bunu yaparken de doğru bir Tarihçilik ile ilerleyerek sağlam bir metodoloji kullanmıştır. Ayrıca Bizanist yazarların çıkarımlarında yaptıkları metodolojik hataları da ortaya koymuştur. Bu eser tarihçiler için mutlaka okunması gereken eserlerin başında gelmektedir. Tarih metodolojisinin önemini ortaya koyan ve pek çok bilgi barındıran bu kitap okura doyurucu bilgi sunmaktadır. Özellikle tarihçiler tarafından bu kıymetli eser mutlaka okunmalıdır. Olumsuz olarak şunu ekleyebilirim: Meselelerin aydınlatılması için ne kadar gerekli olsa da dipnotların çok fazla ve uzun uzadıya kullanılması okuma akıcılığını düşürmektedir. Herkese keyifli okumalar dilerim.
Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine Tesiri
Bizans Müesseselerinin Osmanlı Müesseselerine TesiriFuad Köprülü · Alfa Yayıncılık · 2018108 okunma
364 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.