Gerçek adıyla Rintaro Mori, çevirmen, şair, askeri hekim. Japonya'nın bugüne kadarki en geç tıp mezunu. Japonya ordusunda askeri hekim olarak göreve başladığında, eğitim alması için Almanya'ya gönderilir. Orada batı edebiyatı ile tanışır yazar. Japonya 'ya döndükten sonra edebi bir gazete çıkarır. Japon Edebiyatı'nın yenilenmesine için girişimlerde bulunur. Bu dönemde verdiği eserler "anti realist" ti çünkü Mori edebiyatın duygusal ve ruhani olanı yansıtması gerektiğini düşünüyordu.
İlk defa okuduğum yazarlar hakkında bilgi vermek alışkanlık haline geldi, fena mı tanışıyoruz değil mi?
Yaban Kazı yazarın en ünlü eseri, 1953 'te beyaz perdeye uyarlanmış, oldukça da ilgi görmüş.
1860' lı yılların Japonya 'sındayız. Babası ile yaşayan O-Tama çocuk yaşta annesini kaybetmiştir. Şekercilik yapan baba ile kız, kıt kanaat geçinirler. Önlerine bir fırsat çıkar ve değerlendirirler.
Zengin bir tüccar olan evli Suezo, O-Tama' ya metreslik teklif eder. Yaşlı ve yoksul babasını rahat ettirmek için, evli adamla metres hayatı yaşamayı kabul eder genç kız. Japonya'nın en prestijli üniversitelerinden birinde okuyan Okada, yürüyüşleri sırasında güzel O-Tama 'yı görüp aşık olur. O-Tama hergün camın önünde onun geçmesi bekler.
Kitap çok yalın ve akıcı bir dille ilerliyor. O-Tama' nın hayatını okurken, bir yandan da Japonya'nın değişimine ve kültürüne tanıklık ediyoruz. Farklı bir coğrafyanın geleneklerini az da olsa öğreniyoruz. Yormayan, zorlamayan bir eser. Okumanızı tavsiye ederim.
Kitapla kalın sevgili dostlar