Allah Teala, müminleri yaratmadan önce onların kalplerine imanı yazmıştır.Bu yazılmış bir yazgıdır .Ancak yazgı böyle diye bir şey yapmadan durup ona güvenmek caiz değildir. Aksine çalışmak, işe girişmek ve bütün gayreti sarfetmek gerekir.
Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
Şen kahkahalar ulumalar dona kalmalar mı?
Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı
benim eskil saatlerimde?
Geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,
deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları?
Titreyerek uçurulan köpükten balonlar,
anlık aşkın tasarımlar mı?
…
Böylece, esas olarak "kadınsı" kadının özelliği olan edilgenlik, kız çocuğun ilk yıllarından başlayarak gelişir. Ancak bunun biyolojik bir veri olduğunu ileri sürmek yanlıştır; gerçekte bu, kadına eğitimcileri ve toplum tarafından dayatılan bir yazgıdır. Oğlan çocuğun muazzam talihi şudur: Onun başkası için var olma biçimi, kendisini kendi için koymaya onu yüreklendirir. Kendi varoluşunu dünyaya doğru özgür hareket olarak öğrenir, başka oğlanlarla sertlik ve bağımsızlık yarışımına girer, kızları hor görür. Ağaçlara tırmanarak, arkadaşlarıyla dövüşerek, onlarla şiddet dolu oyunlarda karşı karşıya gelerek, bedenini doğaya egemen olmanın yolu ve bir mücadele aracı olarak kavrar.
…
Şayet cesaretlendirilseydi, o da bir oğlan çocuk gibi, canlı bir taşkınlık, merak, girişkenlik ruhu, yüreklilik gösterebilirdi. Kimi zaman, kızlar erkeksi bir şekilde yetiştirildiklerinde, böyle de olur; o zaman birçok sorundan kurtulurlar. İşin ilginç yanı, babaların kızlarına bu tür bir eğitim vermeye istekli olmasıdır; bir erkek tarafından yetiştirilen kadınlar, kadınlık kusurlarından büyük ölçüde kurtulurlar. Ne var ki töreler kızlara tamamen erkek gibi muamele edilmesine karşı çıkar.
Sayfa 23 - Koç Üniversitesi Yayınları (2. Cilt)Kitabı okudu
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Mülteci kampında hayatını kaybeden Humus’lu küçük kıza ithafen…
Ortadoğu Mektupları – AZİZE I
(ortadoğu çocuğu Azize’ye ve büyümeye hasret tüm çocuklara)
vurulduğunu söylediklerinde henüz çocuktum
aklım ermiyordu henüz bazı şeylere
hep ölüyordunuz azize
_EVLENMEK! Kadınlar sanki hipnotize edilmiş gibi gözlerini yaşamın bu noktasına dikerler. Özellikle Nevrotik kadınlar, sevme yetisinden tümüyle yoksun olmalarına ve erkeklerle ilişkileri dillere destan ölçüde zayıf olmasına karşın, bu tutkudan vazgeçemezler. Evlenme arzusunun zorlanımlı bir nitelik aldığı kadınlar grubunu da anmak gerek. İşte bu
Girdiği her tartışmada karşısındakini ikna ederek mutlaka galip gelen Sokrates, mahkemede kendini çok iyi savunduğu halde yargıçları neden ikna edemedi?
Onun ölümü nelere kâdirdi?
sokratesin ölümü;
haksız yere aldığı idam cezası, kendi deyimiyle adını daha da yukarılara çıkartıp kendisini ölümsüzleştirdi… Hatta kahramanlaştırdı.
MÖ 469’da bir
Kitabın içeriğinden bahsetmeden şunu belirtmeliyim çok dolu dolu bir kitap yani anlatacaklarım benim aklımda kalanlardır bana sorulursa kitabın özeti denebilir fakat kitaba, yazara yada başkasına göre bakarsak çok daha önemli noktalar olabilir şöyle:
"insan yaşamının mülklerini 3 sınıfa ayırmıştır dışsal olanlar, ruha ait olanlar ve bedene
Sen ne getirdin bana çocukluğundan?
Şen kahkahalar ulumalar donakalmalar mı? Üzüncün senin hangi çağrışımlara uzandı
benim eskil saatlerimde? Geçmişsiz ve geleceksiz suç sevinçleri,
deniz kıpırtılarınca yürek dalgalanmaları? Titreyerek uçurulan köpükten balonlar, anlık aşkın tasarımlar mı?