Cefayı anış yeter artık;
Şükret, vefadan bahset.
Mevlana Celaleddin Rumi
Sayfa 89Kitabı okuyor
Ruhu anka tüyü gibi hafifti.
Yorgun dağların altında akan bir ırmak..
Asırlık ağaçlar gibi arifti.
Ruhu anış da kelebekler gibi tavizsiz
Fırtınalar gibi süratliydi...
Rukiye Suna / dil dade
19 mart 24 - 01.34
Anış
...
Ağaçlar çiçekteydi
Türkân'ım sağ beraberimde
Kalbim sevda içindeydi
İstanbul bahar içinde
Sayfa 55Kitabı okudu
Yeşil Çay Çoban Köpeği
İnsülin işi besinleri kandan çıkarmak ve hücrelere götürmek olan bir çobandır. Anış tanımı karbonhidratları alarak kaslara götürmektir.
Yeşil çay içmek insülinin çalışmasını sağlar ve bu da kasların güçlü kalmasını sağlar.
Kalori kaybına kendi başına günde 50 100 kalori arttırır.
Sayfa 224 - Pegasus Yayınları
“Allah’a yalvar, sızlan; “Ey Rabbim, şu dönüşten başka manevi bir dönüş ver, onu müyesser et bana.. bütün dilekleri veren sensin.. Senin keremin, rahmetin bütün varlıklara ulaşmıştır” de. Her an dileklerini O’na bildir, devamlı O’nu an.. Çünkü Hakk’ı anış, can kuşuna güç kuvvettir, kol kanattır..”
Kaf suresi
Ve lekad halaknâl insân: “And olsun ki insanı biz yarattık.”
Ve na’lemu mâ tuvesvisu bihî nefsuh: “Nefsinin ona ne vesvese verdiğini biz biliriz.”
Ve nahnu akrabu ileyhi min hablil verîd:
“Ve biz ona şah damarından daha yakınız.”
İz yetelakkâl mutelakkîyâni anil yemîni ve aniş şimâli kaîd:
“İki kayıtçı (melek), (insanın) sağında ve solunda daima onunla beraber olarak (yaptıklarını) kaydetmektedir.”
Mâ yelfızu min kavlin illâ ledeyhi rakîbun atîd:
“Onun ağzından bir söz çıkmaz ki yanında bulunan melekler onu yazmamış olsun.”
Ve câet sekratul mevti bil hakk:
“Ona ölüm sarhoşluğu gerçekten geldiğinde.”
Zâlike mâ kunte minhu tehîd:
“İşte, senin kaçıp durduğun şey budur (zamanın, vaktin geldi, denir).”
Sayfa 96Kitabı okuyor
A sarhoş bülbül!
Kara kış yüzünden
Ne vakte kadar feryad edeceksin?
Hay bülbül!
Cefayı anış yeter artık;
Şükret, vefadan vahset.
Mevlânâ Celaleddin Rumi
Sayfa 71 - Hayat YayınlarıKitabı okudu
‘İki mahkum hücre duvarına tıklayarak birbiriyle haberleşir. Onları ayıran duvar, aynı zamanda haberleşme vasıtalarıdır. Her ayrılık, bir bağdır’ demiş Simone Weil, ne güzel söylemiş. Bizi ayırdığını düşündüğümüz her şey belki de birbirimize sesimizi duyurabilmemizin bir vasıtası. Eğer aynı zindanın mahkumları olduğumuzu fark edebildiysek.
Beni şeytan bile kapsaydı seni anardım ancak... oysaki beni öyle bir kaptın; anış bile hatırımdan çıktı gitti.
Allah'a yalvar, sızlan; "Ey Rabbim, şu dönüşten başka manevi bir dönüş ver, onu müyesser et bana; bütün dilekleri veren sensin; senin keremin, rahmetin bütün varlıklara ulaşmıştır" de. Her an dileklerini O'na bildir; devamlı O'nu an. Çünkü Hakk'ı anış, can kuşuna güç kuvvettir, kol kanattır. O dileğe bir yoldan ulaşırsan nur mu, nur olur bu. Tam ulaşamazsan da Allah'ı anmakla azar azar, yavaş yavaş için aydınlanır, dünyadan kesilir gidersin.
Gözlerimi kısma gereğim de kalmadı zaten, hatırlarsınız, yani bilirsiniz, en güzel anış ve hatırlayış bunun için özel bir çaba sarf etmeden olandır.
Sayfa 252 - Okur KitaplığıKitabı okudu
Her an dileklerini O'na bildir; devamlı O'nu an. Çünkü Hakk'ı anış, can kuşuna güç kuvvettir, kol kanattır.
Sayfa 528Kitabı okudu
