Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
1980’li yıllardan sonra düşünce hayatımızın genel özellikleri köklü olarak değiştirilmiştir. Bu ülkede yaşayan insanlar bir bütün olarak düşünceden, sistematik fikirden, ideolojilerden, estetikten, etikten, bilimden uzaklaştırılmıştır. Bu yıllarda insanların temel referans kaynakları önemli oranda yerle bir olmuş, bunun yanı sıra okuma edimi köklü
"Eski zamandan bugüne kadar, insan sezgisi ve düşüncesi, kabaca üçe bölünen çağlar boyunca, Allah ile tabiat arasında sallanmaktan kurtulmamıştır. Âdeta her çağa ve devrelerine, hâkim düşüncesinin karakterini veren tercih, bu sallantının bir ucudur. Eski Mısır'da ilim Allah'ın emirlerinden ibarettir ve rahiplerin elinde idi. Geldanîlerde ve
Sayfa 162Kitabı okudu
Reklam
Tarihten İbret Almak Bundan 30-40 yıl önce Moskova’daki Devlet Tiyatrosu’nun duvarlarında birdenbire büyük çatlaklar oluştuğu görülmüş. Temelden çatıya kadar yükselen bu çatlaklarla bütün binanın ansızın yıkılıp içinde bulunanlarla çevredekilerin ezilme tehlikesi başgöstermiş. Binayı inceleyen mühendisler,çatlakların nedenlerini
Beyaz Zambaklar Ülkesinde 'Bir Milletin Uyanışı' - Hayat Yayınları 1998Kitabı okudu
200 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Bilinç akışı olduğu içi doğal olarak anlaşılması çok zor bir roman. Ama o kadar sürükleyici ki, 50 sayfa okuduğumu bile anlamıyordum. Bir roman hem bu teknikle yazılıp, hem nasıl sürükleyici olabilir diyorsunuz. Kitabın olay örgüsünü anlamayı beklemeyin ama konu bariz belli kitabın arkasında yazdığı gibi. Peter Walsh yani ilk aşkı beklenmedik bir şekilde çıkıp gelir. Ve ikisi arasında geçecek olayların ve o olaylara bağlı zincirleme bir sürü olay. Araya girerek (Yazar bu romanda intihar edeceğini sayfa 198'de ciddi ipuçlarını veriyor bence) Emily Brönte'den bahsetmesi'de çok hoştu. Kitapta o kadar çok karakter var ki, bir an karakter denizinde yüzüyorum zannettim. Gerçekten o kadar karakteri tahlil etmek çok zor. Kim kimdi ne yapar ne eder bunları anlamak imkansız diyebilirim. Başta dediğim gibi bir çırpıda okunabilecek bir roman değil Mrs. Dalloway. Ama atmosferi şahane. Kelimelerin hepsi belkide yıllarca düşünülüp yazılmış. İkili ilişkileri ne kadar güzel anlatmış Mrs. Woolf. Sadece bunları okumak bile size yetebilir kanısındayım. Sonuç olarak anlaşılması zor ama harika bir roman okudum. 1001 kitap içinde olması da sizi heyecanlandırır düşüncesindeyim. İyi okumalar. !
Mrs. Dalloway
Mrs. DallowayVirginia Woolf · İletişim Yayınları · 20214,573 okunma
Eğer ömer istemiyorsa ağzından laf alabilmek imkansız gibi bir şeydi. Belki de onu anlamak yerine patlıcan yemekleri yapmayı öğrenmeliydim. Bu noktada ondan daha fazla yol katedeceğim aşıkârdı.
Sayfa 303Kitabı okudu
400 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Mitolojiye olan ilgim ve sevdiğim karakterlerin olması sebebiyle ister istemez seriyi bitirince içim bir cızz etti, kabul ediyorum. Evet diğer serilerle olan benzerliklerini eleştiriyorum sürekli ama elimde değil. Hikayenin başlangıcı Twilight'ı, Lucas ile akraba çıkmaları Kemikler Şehri'ni, Tanrılarla olan bu savaşları da bana ister istemez Melez
Tanrılar Geçidi
Tanrılar GeçidiJosephine Angelini · Altın Kitaplar · 201533 okunma
Reklam
%51 (140/272)
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Pes ediyorum. Coetzee'nin Utanç adlı eserini çok beğenerek okuyup bu eserine de aynı heyecanla başladım ve okumayı sürdürdümse de kitabın benim bilgimi aşan bir yönü var ve bu birikim bende olmadığı için artık takip edemiyorum. Kitapta Elizabeth Costello adında yaşlı, Avustralyalı bir kadın yazarın 8 farklı konferansa katılmasını takip ediyoruz.
Romancının Romanı
Romancının RomanıJ. M. Coetzee · Can Yayınları · 2004151 okunma
80 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Dönüşüm ve Ceza Sömürgesi ile Kafka okumalarıma başlamıştım, Babaya Mektup'la devam ediyorum. Bu kitapta Kafka'nın neden cezalandırmayı, aşağılamayı, suçlamayı seven bir baba figürünü kullandığını anlamak mümkün oldu: Ceza Sömürgesi'nin son hikâyesinde karakterimizi sürekli suçlayan ve kendini çok kötü hissetmesine sebep olan bütün o eleştiriler,
Babaya Mektup
Babaya MektupFranz Kafka · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202240,1bin okunma
152 syf.
9/10 puan verdi
Kitap, ikinci dünya savaşı sırasında bir başçavuş ve daha önce hiçbir savaş tecrübesi olmayan beş kadından oluşan Rus askerlerinin bir demir yoluna sabotaj yapmak isteyen Almanlara karşı verdiği müthiş mücadeleyi anlatıyor. Kitap bitiğinde çok üstün bir savaş teknolojisine sahip olmalarına rağmen Almanların neden Rusya'yı ele geçiremedikleri daha iyi anlaşılıyor. Kitabın ana karakteri olan başçavuş bir yandan emrindeki kadınları hayatta tutabilmek adına sürekli planlar yapmakta, bir yandan da savaş tecrübeleri olmadığından rahat hareket ettikleri için onlarla didişmektedir. Aynı zamanda zihninde emrindeki kadınlarla ilgili değerlendirmeler yapmakta bu değerlendirmeler sonucunda düşmanla baş etmelerinin imkânsız olduğu kanaatine varmaktadır. Ancak askerlerini zamanla daha yakından tanıdıkça değerlendirmeleri değişecektir. Başçavuş Almanlardan nefret etmesine rağmen savaşın anlamsızlığı üzerine kafa yormaktadır. Bütün bu zihin karmaşıklığı içinde bulunurken, emrindeki kadınların hepsinin büyük ihtimalle öleceğini ve gelecekte anne olamayacaklarını düşünerek üzülmektedir. Ana hikâye anlatılırken karakterlerin geçmiş yaşantılarına dönüşler yapılarak, onların savaş öncesi yaşantıları, savaştan nasıl etkilendikleri, psikolojik ve duygusal durumları verilmekte böylece karakterlere derinlik kazandırılmaktadır. İkinci dünya savaşında yaşanan acıları daha iyi anlamak adına okunması gereken değerli bir kitap olduğunu düşünüyorum. Kitabın aynı zamanda 1972 yılında filmi de yapılmış ve kitabı kadar beğenilmiş.
Sakindi Oranın Şafakları
Sakindi Oranın ŞafaklarıBoris Vasilyev · Evrensel Basım Yayın · 2015166 okunma
90 syf.
10/10 puan verdi
·
3 saatte okudu
Günlerdir süren iğrenç, yapış yapış, insanı yaşamaktan bezdiren sıcağın belki tümden, belki birkaç gün için gidiyor olmasının emaresi; birden, akşama doğru, her yeri kaplayan bulutlar, o bulutların gölgeleri, perdelerimizde ışığın kayboluşu ve odanızda, açık kahve perdelerde ışıklar kaybolup giderken Faruk Duman'ın büyülü, oyunlu, kıvrak ormanında
Sencer ile Yusufçuk
Sencer ile YusufçukFaruk Duman · Can Yayınları · 200926 okunma
Reklam
1724 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
23 günde okudu
Bir yanda böyle bir eserin bitmesinin hüznü, diğer yanda ise 1700 sayfalık dev bir eseri bitirmenin huzuru ve mutluluğu var. Hani bazı kitapları o kadar çok okumak istersiniz ama bit türlü başlayamazsınız. Buna ister korku deyin , ister çekingenlik deyin size kalmış. Böyle bir etkinlik düzenleyip kıvılcımı ateşleyen Hakan hocama ayrıca teşekkür
Sefiller (5 Cilt Takım)
Sefiller (5 Cilt Takım)Victor Hugo · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201587,1bin okunma
444 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
Aslında çok klasik bir hikaye. Kitap gurusu değilim ama kitapta çok fazla detaya veriliyor. Ağacın yeşilinden yağmurun nasıl yağdığına kadar. Belkide okuyucuyu içine çekmek için detaylar bu kadar fazla ama bazı bölümlerde eh yeter artık bişeyler olsun havasına giriyor insan. Kitabı acımasızca eleştirip yerden yere vuranları da anlamak imkansız. Tamam hayattaki tek başarısızlığı Murat'ı kaybetmesi olan Aslı'nın hikayesini anlatıyor ama son bölümü tahmin etmeme rağmen kurguyu ve onu okuyucuya aktarımı çok güzeldi. Tahmin ettiğim halde beni benden aldı.
Yüreğim Seni Çok Sevdi
Yüreğim Seni Çok SevdiCanan Tan · Doğan Kitap · 201634,6bin okunma
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.