Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
·
Puan vermedi
Kronik olarak mutsuz, dirimi hiç kalmamış bir adamın romanı İnsanlığımı Yitirirken. Topluma yabancılaşan ve roller icabı maskeler takınmayı tercih eden bir karamsarın romanı. Neden yaşıyoruz, yaşamanın ne manası var, iyilik, kötülük nedir gibi derin sorular sorup sonra cevaplarının peşine düşmektense, kendi yaşamını canlandırmaktan ziyade ölmeyi, uyuşmayı seçen bir adamın romanı. Dönüp çocukluğuna baktığımızda, orada görülmek, sevilmek isteyen çocuğu hemen görüyoruz, istismar edilen, ihmal edilen, yalnız bırakılan çocuğu. Çocukluk mühim, hepimiz biliyoruz, tamam. Ama yetişkin olan çocuğun da kendi çocukluğuna karşı bir sorumluluğu var gibi geliyor bana. Geçmiş travmaların içine saplanıp hep alacaklı gibi beklemenin ya da saplandığın yerde debelenip durmanın ötesine geçmeye de yetişkinin gönlü olmalı biraz. Orada sanırım en mühim şey; o isteği duyabilmekte. Yaşama gücü olmayınca insanın her şey inanılmaz anlamsız geliyor. Belki de yaşamın biricik anlamı ya da en birinci amacımız onu canlı tutmaktır. İçim sıkılıyor, hiç bunları düşünecek havamda değilim. Müzik falan açmalı, yürüyüşe çıkmalı, iki dost görmeli, kuşlar, bulutlar, deniz… İnsan gözünü doğadan, elini insanlardan çekmemeli. Yalnızlık Allah’a mahsus
İnsanlığımı Yitirirken
İnsanlığımı YitirirkenOsamu Dazai · İthaki Yayınları · 202333,2bin okunma
Sanki var oluşumuz, yaşamımız birtakım anlamsız, saçma sapan rastlantılara bağlı değil de daha derin ve kavrayamadığımız bir anlamı varmış gibi duyumsarız ve itiraf etmesek bile herkesin hoşuna gider.
Reklam
UZAYLI KOCAKARI (Ursula K. Le Guin - 1976) Menapoz, akla gelebilecek en cazibesiz konu herhalde; bu da ilginç, çünkü menopoz hâlâ bir tür tabu kırıntısına sahip olan pek az konudan biri. Menopozdan ciddi bir biçimde söz etmek, genellikle huzursuz bir sessizlikle karşılanır; alaycı bir atıf ise rahatlamış kıkırdamalarla. Sessizlik ve kıkırdama;
192 syf.
·
Puan vermedi
Kitaba başlamadan önce bir durun. Cioran ve felsefesi hakkında kısa bir araştırma yapın. Eğer hala 'evet, gerçekten hazırım' diyebiliyorsanız başlayın derim. Kısa sürede okunabilecek, kolay hazmedilebilecek bir eser değil. Her sayfa, her cümle üzerinde durup bazen dakikalarca düşünmeyi gerektiriyor. Cioran mutsuzluğu seçmiş ve kanıksamış bir adam. Nietzsche gibi kendine bir çıkış kapısı da bulmamış. Ona göre bu hayata geliş sebebimiz bile mutlaka bir yerlerde bir günah işlemiş olmamız. Hiçbir şeyin anlamı yok. İnt*har etmemiz bile anlamsız. Çünkü hepimiz "palavracı iblisler olduğumuzdan sonumuzu erteliyoruz." Bu sebeple "aşağılık birer kürek mahkumuyuz ya da evrenin leşi üzerinde sürünen bir solucanız." Satırlarca altını çizdiğim sayfa var kitapta. Okurken gözleriniz bazen okuduğunuzun şiddetinden yuvalarından çıkacakmış gibi oluyor. Yazara kızıyor hatta 'hadi canım, o kadar da değil, zavallı, ne yaşadı ki acaba' tarzında monologlarda buluyorsunuz kendinizi. Korku filmi sahnelerini aratmayan satırlar bir yandan şok edici, dehşete düşürücü iken diğer yandan ilginç bir şekilde haz da veriyor. Yani ben öyle hissettim. Kitabın sonlarına doğru yazara hak verdiğim yerler bile oldu. En ilginç bulduğum yerlerden biri Duanın Küstahlığı bölümünde Tanrıya dua etmeme gücü için yalvarırken aslında yine dua ediyor oluşu paradoksluğuydu. Pek çok farklı konuya ayrı metinlerde değindiği için durup dinlenip gücünüzü toplayıp okumaya devam edebilirsiniz. Okuyacak okurlara kolaylıklar dilerim.
Çürümenin Kitabı
Çürümenin KitabıEmil Michel Cioran · Metis Yayınları · 202110,3bin okunma
Konuşmanın en korkunç yanı sözcükler değildi elbette, ardında yatanlardı, bütün her şeyin anlamsız olmasıydı, senin sürekli sessizce şunu belli etmendi: "Ben gelmek istemiyorum, bu durumda gelsem ne yararı var?" Fakat bu 40 dakikayı bana ne zaman ayıracağını bir türlü öğrenemedim. Sen de bilmiyordun, ne kadar zoraki kafa yoruyor gibi görünsen de karar veremedin. Sonunda şunu sordum: "Yoksa bütün gün mü beklemeliyim?" "Evet," diye yanıtladın ve hemen orada seni beklemekte olan bir grup insana doğru döndün. Yanıtının anlamı açıktı, zaten hiç gelmeyecektin, bana bahşettiğin tek şey seni bekleme izniydi.
224 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Delinin defteri
Öncelikle kitap, neva bulvarı, burun, portre, palto, bir delinin anı defteri ve fayton adlı altı eserden oluşmaktadır. Neva bulvarı adlı bölümün genelinde yüksek sosyete mensuplarının tabiriyle hiyerarşinin kol gezdiği alt-üst sınıflarının yoğun olarak hissedildiği, günümüz ölçütünde bağdat caddesi, Şanzelize caddesi olsun, tamamıyla lükse karşı
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve Fayton
Bir Delinin Anı Defteri - Palto - Burun - Petersburg Öyküleri ve FaytonNikolay Gogol · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 201955,3bin okunma
Reklam
Stoacılar ölüm sonrası bir yaşama inanmadığı için ölümün de bir anlamı yoktur. Epiktetos insanların ölümden sadece artık var olmayacaklarını bildikleri için korktuklarını söyler ve bunu anlamsız bulur.
224 syf.
6/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Güzel başlayan, iyi ilerleyen, anlamsız bir sonla biten bir kitap; Sputnik Sevgilim. Sputnik kelime anlamı olarak ‘yol arkadaşı’ demekmiş. Ayrıca Sovyetler Birliği’nin 1957 yılında uzaya fırlattığı ilk yapay uydunun ismi Sputnik’miş. Kitabın adı da buradan geliyor. Kitapta üç karakter var, bu üç kişinin aralarındaki ilişkiyi okuyoruz. Kitabın anlatıcısı öğretmen K, Sumire’ye aşık. Sumire ise kendinden yaşça büyük ve evli bir kadin olan Myu’ya aşık. Myu da Sumire’ye aşık fakat ona karşı cinsel bir istek duymuyor. Japonya’da başlayan ilişkiler sarmalı, Yunan adalarına uzanıyor. Sumire ve Myu tatil yaparken, Sumire aniden ortadan kayboluyor. Myu’nun, K’dan Sumire’yi aramak için yardım istemesi üzerine, K hiç düşünmeden Yunanistan’a gider. Kitabın yarısı bu arayış ile geçiyor. Kitabın Yunanistan bölümlerini daha çok sevdim, tasvirleri çok iyiydi. Kitabın mekanı Yunanistan olunca haliyle Türkiye’den de bahsediliyor. Milliyetçi duygular biraz rahatsız olacak şekilde. Yazarın anlatımı sade, dili yalın. Erken yaş kitabı yazacağım ama kitapta lezbiyen bir ilişki ve detaylandırılmış erotizm bölümleri var. O yüzden kesinlikle + 18 bir kitap. Haruki Murakami, uzak doğu edebiyatında beğendiğim bir yazar. Bu kitabı çok beğenmesem de, diğer kitaplarını okumaya devam edeceğim.
Sputnik Sevgilim
Sputnik SevgilimHaruki Murakami · Doğan Kitap · 20165,7bin okunma
Ansızın bir tıkırtı takılıyor kulaklarıma. Hülyaların bulandırdığı zihnimin gerçeklerinden, hayatın tekdüzeleşen kabullerine sığınmaya çabalıyorum bir süre bakışlarımla. Hafifçe doğruluyor, hemen sonra üstümdeki halsizlikten olacak yavaşça, birkaç adım karşımda bulunan duvarın zamanla kabarmış ve dökülmüş boyalarının üzerindeki büyükçe siyah bir
224 syf.
·
Puan vermedi
-Bir de ağızlarından özgürlük, kişiye saygı, kişilik, birey lâfı eksik olmaz, ayol ilk önce kendi yaşamınıza sokun bu erdemleri... -Bulamadığım, bulamayacağım bir şeyi daima arıyor gibiyim. Nedir? Beni mesut edecek ne gibi bir şeydir onu da bilemiyorum... -Öyle hislerle doluyum ve kelimeler de öyle dar anlamlı ki... -Bugün yaşamın anlamı dediğin şey yarın bir taş parçasından daha anlamsız olabiliyor. Bu kadar ince bekleyişler gerekir mi acaba? -Ben ruhumun her sızısını bir bir yaşarım. Adeta gözlerimden sızar acım… -Seni çok çok özledim, gözlerini, saçlarını, burnunu, ellerini, sesini özledim... -İnsanlar değişiyor, üç gün önce bıraktığın insanın yerinde başka bir insan buluyorsun… -Benim şimdi en büyük acım aşk denilen şeyin mevcut olmadığını anlamam... -İnsan sevmelidir. Ama neyi sevmelidir? Kimi sevmelidir? Bunları sakın ruhsal bunalımlar sanma. Bilinçliyim. İç diye bir şey var, kurtarılmayı bekleyen içler, kurtarılmayı bekleyen dışlar! Herkes bütün evren bekliyor... . . . #mektupaşkları #leylaerbil
Mektup Aşkları
Mektup AşklarıLeyla Erbil · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20211,060 okunma
Reklam
49 syf.
10/10 puan verdi
Kendini, "tanrı sonsuzluğu yarattıysa bende zamanı yarattım" ifadesi ile tanrılaştıran bir bilim insanının hikayesi aslında Zacharius Usta. Kusursuz saatleri icat eden ustanın bir gün anlamsız şekilde yaptığı saatler birer birer duruyor ve hikaye burada başlıyor. Kitabın içindeki mesajlar çok güzel yerleştirilmişti. Sanatçıların sanatı olmazsa onların var olmalarının bir anlamı olmayacağını da söyleyen bir eserdi. Kitap başından sonuna kadar kibrin insanın hayatını nasıl bitireceğini çok güzel bir şekilde anlatmıştı. Çok sevdim zaten çok kısa, hemen bitirilir. Mutlaka okumanızı tavsiye ederim.Kitabın son sözünü de buraya bırakıyorum. "tanrının dengi olmaya kalkışan sonsuza kadar lanetlenecektir!"
Zacharius Usta
Zacharius UstaJules Verne · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202119,5bin okunma
Bugünü Yaşama Arzusu
#Schopenhauer *Yazar #Aldığımız her nefes bizi sürekli etkisi altında olduğumuz ölüme doğru çeker... Nihal olarak zafer ölümün olacaktır, çünkü doğumla birlikte ölüm zaten bizim kaderimiz olmuştur ve avını yutmadan önce onunla yalnızca kısa bir süre için oynar. Bununla birlikte, hayatımıza olabildiğince uzun bir süre için büyük bir ilgi ve
Gerçekten de, bir kuş uçabilecek, yiyecek toplayabilecek ve yuva inşa edebilecek şekilde yaratılmıştır; bir kuşun bunları yaptığını gördüğümde onun mutluluğundan ben de mutluluk duyarım. Bir keçi, bir yaban tavşanı ve bir kurt da kendilerini besleyecek, yavrulayacak ve ailelerine bakacak şekilde yaratılmışlardır; ben de onların bunları yaptığını gördüğümde, onların mutlu olduğunu ve var oluşlarının akla uygun olduğunu kesin olarak bilirim. O halde bir insanın yapması gereken şey nedir? Bir insan da aynı şekilde hayvanların yaptığı gibi kendi var oluşunu üretmelidir; şu farkla ki, bunu tek başına yaparsa yok olup gidecektir; bunu kendisi için değil, tüm insanlık için yapmalıdır. Bunu yaptığında şuna kesin olarak kaniyim ki, o mutlu bir insandır ve var oluşu akla uygundur. Peki ya ben hayatımın o sorumluluk gerektiren otuz yılı boyunca ne yapmıştım? Bütün var oluşu desteklemek şöyle dursun, kendim için bile o var oluşu yaratamamıştım. Bir parazit gibi yaşıyor ve kendime "Yaşamamın faydası ne?" diye sorduğumda "Bir faydası yok" yanıtını alıyordum. Şayet insan var oluşunun anlamı bu var oluşu desteklemekte yatıyorsa, otuz yıldır kendimdeki ve başkalanndaki var oluşu yok etmekle meşgul olan ben, yaşamımın anlamsız ve kötü olduğundan başka bir yanıta nasıl ulaşabilirdim? .. Yaşamım hem anlamsız hem de kötü bir yaşamdı.
1.290 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.