Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kötülüğün özü, acı duyabilen bir varlığa kasıtla uygulanan şiddettir. Bu ise çoğu kez bilinçaltının ve kültürel kötülüğün dışa vurumudur. Bu yüzdendir ki, "jenotip saldırganlık" teknolojiyle birlikte bütün kainatı kapsayacak bir boyut kazanmıştır. Mesela Musevi-Hristiyan gelenekleri, Allah'ın bütün varlıkları, dilediği gibi kullanmaları için insana teslim ettiğini söyler. Oysa İslam bunu reddeder. İslam'a göre insanın bunlardan ihtiyacı nispetinde istifade hakkı vardır ama asla tasarruf hakkı yoktur. Tahrif edilmiş dinlerin mensuplarının idarecisine bir de seküler dünyanın sömürgeciliğini eklediğimizde, içinde debelendiğimiz kötülük sarmalının gerçek nedeni anlaşılır.
"Yanlış anlaşılması mümkün olan her şey mutlaka yanlış anlaşılır" sözü üzerine düşünürseniz, yanlış anlaşılmaya meydan verenin biraz da siz olduğunuzu görürsünüz.
Reklam
800 syf.
·
Puan vermedi
Alessandro Manzoni, başyapıtı olan Nişanlılar'ı, 1821-1823 yılları arasında yazmaya başlamış, 1840 yılındaki son halini alana kadar da üç kez yeni baştan yazmış. Manzoni'nin karakterlerini halktan kişiler içinden seçmesi dönemin edebiyatçıları ve siyasetçileri tarafından eleştirilmiş.Kullandığı dilin herkes tarafından anlaşılır olmasını hedeflemiş Manzoni. Hatta, romanın yayımlanmasından sonra, romanda kullandığı bazı ifadelerin, çoğunluk için anlaşılmaz olduğunu düşündüğünden, yöresel ifadeleri Floransa İtalyancasına dönüştürmüş. Nişanlılar, aynı zamanda, aristokrat tarih anlayışına karşı bir tür isyanmış. Manzoni'nin yaşamından da izler taşıyan Nişanlılar, saf bir köylü kızı olan Lucia Mondella ile ipek işçisi Renzo Tramaglio arasındaki aşkı odağına alırken, dönemin İtalya'sı üzerine de çok şey söylüyor. Alessandro Manzoni'nin tek romanı olan Nişanlılar, İtalya'nın Lombardiya bölgesinde geçiyor.Lucia ve Renzo'nun evliliği, bölgenin kabadayısı Don Rodrigo tarafından engellenir.İki âşık tekrar kavuşmak umuduyla, birbirlerinden ayrılmak zorunda kalır. İki gencin ayrılmasıyla birlikte, kendimizi bambaşka gerçeklik içinde buluyoruz.Her ikisinin de savrulduğu yerler, 17. yüzyıl başlarından değişik İtalya portreleri sunuyor. Protestan, Katolik savaşına, kıtlığa, vebaya, politikacıların ve ruhban sınıfının yozlaşmasına tanıklık ediyoruz.Bu tarihi olaylar o kadar hakim ki kurguya, nişanlıların aşkı geri planda kalıyor. Toplumun her tabakasında , iyilere ve kötülere yer vermiş Manzoni. Tam bir klasik okuma keyfi verdi, Nişanlılar bana.
Nişanlılar
NişanlılarAlessandro Manzoni · Literatür Yayıncılık · 2003283 okunma
Arapça değil Rab'ca ⚘️
Kuran, bir dil mucizesidir. Arapça olmasına rağmen hiçbir Arapça söze benzemez. Arapça konuşan biri, sözlerinin arasına Kur'an'dan ayetler katarsa, bu hemen anlaşılır. Hiç Arapça bilmeyen bir kişi bile, Kur'an'ı diğer Arapça sözler arasından ayırabilir. Zaten Arapça'ya bugünkü derinlik ve zenginliğini kazandıran da Kur'an'dır. Bu bakımdan Kur'an Arapça değil, Rab'cadır, denilmiştir. İlahi bir özellik ve güzelliği vardır
Sayfa 138Kitabı okudu
Bir tutkunun büyüklüğü ancak saçmalandığı zaman anlaşılır..
Sayfa 157Kitabı okudu
İnsan, nefis olgunluğuna iki şekilde sahipti : o ikiden nefsin keyfiyyeti olgunluk neşesine götürüyor! Birincisi: görünen varlığıdır, onun başlangıcı, babasının emeğidir! İkincisi: manevi varlığıdır! Onun başlangıcı da görmesini bilen mürşidin yol göstermesidir! Mademki tamamlama payesi ikincisindedir, mürşidin babaya öncelik kazanması, bu cümleden açıkça anlaşılır! Bunu bil!
Reklam
Adil olanın peşinden gidilmesi doğrudur, en güçlünün peşinden gidilmesi ise kaçınılmazdır. Gücü olmayan adalet acizdir; adaleti olmayan güç ise zalim. Gücü olmayan adalete mutlaka bir karşı çıkan olur, çünkü kötü insanlar her zaman vardır. Adaleti olmayan güç ise töhmet altında kalır. Demek ki adalet ile gücü bir araya getirmek gerek; bunu yapabilmek için de adil olanın güçlü, güçlü olanın ise adil olması gerekir. Adalet tartışmaya açıktır. Güç ise ilk bakışta tartışılmaz biçimde anlaşılır. Bu nedenle gücü adalete veremedik, çünkü güç, adalete karşı çıkıp kendisinin adil olduğunu söylemişti.Haklı olanı güçlü kılamadığımız için de güçlü olanı haklı kıldık
Sonsöz'den
Okurların sıklıkla gözden kaçırdıkları iyi yazımla çoğunlukla fark etmedikleri kötü yazım arasındaki en büyük fark, iyi yazımın genellikle büyük ölçüde gözden geçirme ve yeniden yazmaya ihtiyaç duymasıdır. Açık, anlaşılır yazmak hiç de kolay değildir -şeffaflık, eseri vicdansızca kısaltma ve kesme sonucunda, büyük bir çaba sarf edilerek yakalanır- oysa üzerine çalışılmamış, plansız yazım; ilham perilerinden gelmişçesine pürüzsüz şekilde akar yazarın kaleminden.
Sayfa 138
294 syf.
·
Puan vermedi
Öncelikle kitapta Muhammed Emin hocanın samimi dilini hissediyoruz.kitap Kuranı anlamaya anlatmaya dönelim anlatımı çok sade yalın ve anlaşılır mutlaka okunması gerekiyor okuduğumuz Kuranı daha çok anlamaya dinlemeye hayatımıza geçirmeye kısacası Kuranı Kuran diliyle yaşamayı bize öğretiyor. Ayet hadis risalei nur ve bir çok alıntıyla desteklenmiş muhteşem bir eser bence bir kaç kez okunmayı anlamak ve anlatmak açısından hak ediyor. Bir süre sonra altını çizdiğim not aldığım kısımları okumak için sıksık sayfalarını karıştıracağım bir kitap severek okudum ders ders her gün okumaya çalıştım. Okuyacak olanlara tavsiye ederim
Suffa Meclisleri - Kur'an Dersleri
Suffa Meclisleri - Kur'an DersleriMuhammed Emin Yıldırım · Siyer Yayınları · 2019476 okunma
"Judith"de esen yurtseverlik havası, aynı çağın bir ürünü olan "Battle of Maldon"da daha da çarpıcı bir nitelik alır. Gene başı sonu yok olan, ancak 325 dizelik bir parçası elimize geçen bu şiir, 991 yılında Anglo-Saksonlar'ın Danimarkalılar'a karşı verdikbu şileri gerçek bir meydan savaşından esinlenir ve büyük bir
Sayfa 35 - Yapı Kredi Yayınları
Reklam
Yalnız her ikisinin de içinde gizliden gizleye büyüyen bir korku vardı: bir gün gelip ayrılmak korkusu. Hiçbirisi bu korkusunu ötekine söylemeye cesaret edemiyordu. Kimbilir, belki öbürünün yanlış anlayacağından çekiniyordu (çünkü içten duyulan şeyler hep yanlış anlaşılır).
Sayfa 46
İYİ USTA...
- "Asıl usta şundan anlaşılır ki, daha yüksek hedefler uğruna, kasıtlı olarak hatâ yapar!.."
Sayfa 408 - (Laehmung) -Meslekler- Kültür ve Turizm Bakanlığı yayınları: 534Kitabı okudu
80 syf.
9/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Başlarken heyecanla başladığım, ortalarına geldiğimde bazı cümleleri kolayca kavrayamadığım için sıkıldığım ama sonlarına doğru, özellikle tavsiye maddelerinde, kendimi baştaki heyecanımdan daha şevkli okurken bulduğum bir kitaptı. Kitabın ismi "Gençlerle Başbaşa" fakat tabii o dönemin gençlerinin dili anlama kabiliyetlerine göre yazılmış. Okurken zorlandığımız cümlelerin sebebi de aslında kelime haznemizin ne kadar derin ve geniş olduğuyla alakalı ve bu kitap da size somut bir şekilde gösteriyor bunu,amacı bu olmasa da. Bu meseleyi fark edip daha çok kelime öğrenme şevki de verdiğini söyleyebilirim ve bunun için kitabın sonundaki sözlük kısmından faydalanabilirsiniz, kısa ve anlaşılır şekilde hazırlanmış. Tavsiyelere gelecek olursak ben kendi açımdan çok fazla bilmediğim yeni şey öğrenmedim, öğrendiğim çok kıymetli yeni tavsiyeler tabii var ama zaten artık aşina olduğumuz temel meseleler üzerinde duruluyor, gereksiz boş motivasyon pompalamaları da yer almıyor bence. Samimi bir üslupla, arayışta olan ve yol gösterilmeye ihtiyacı olan gençlerin- bunu yaşayan herkese hitap edebilir, haliyle sadece gençler değil bu sıkıntıları çeken-elinden tutup kendi tecrübeleriyle onlara ışık tutmak istercesine anlatılmış. Hülasa, kısa, özlü, dostane üsluplu, biraz zorlayan, hayatın gerçeklerini hatırlatan bir okumaydı. Sadece gençlere değil bir takım şeyleri duymaya veya hatırlamaya ihtiyacı olan herkese tavsiye edebilirim. Yazar Ali Fuad Başgil'i de özellikle sonda yazdığı " Senden beklediğim, beni hayırla anmandır." cümlesine ithafen rahmet diliyor ve eseri için teşekkür ediyorum.
Gençlerle Başbaşa
Gençlerle BaşbaşaAli Fuad Başgil · Yağmur Yayınları · 202115,7bin okunma
336 syf.
10/10 puan verdi
·
116 günde okudu
Muhyiddin Şekûr'la tanışma sürecimle başlamak istiyorum yorumlarıma. Sözlerine nerede denk geldiğimi hatırlamamakla birlikte çok etkilemiştim. Sonra sosyal medya üzerinden fan sayfası olarak paylaşım yapan bir hesabı olduğunu gördüm ve takip etmeye başladım. O kadar naif, samimi ve etkileyici sözleri vardı ki okudukça mest oluyordum. Bir zaman sonra hayatını araştırdım ve Amerikalı bir "psikolojik danışman" olduğunu öğrendim. Ve sanırım çok sevip etkilenmemin bir sebebinin de meslektaş olmamız olduğunu anlamış oldum. Kitabını alıp okumam bayağı bir zaman sonraya, yıllar sonraya denk geliyor diyebilirim. Her şeyin bir zamanı olduğuna inanırım Çok etkilenerek ve itiraf etmeliyim zaman zaman gözlerimde yaşlarla okudum. Çok fazla yabancı kelime olmasına rağmen oldukça basit, anlaşılır bir dili olduğunu söyleyebilirim. Yüreğinize süzülüp içinizi fetheden cümleler kurmuş yazarımız. Onun naifliğine karşılık naifçe okumak istedim ben de, saygıyla. Yazar, tasavvufa giriş sürecinde yaşadığı olayları, olaylar karşısında çıkardığı dersleri, olgunlaşma sürecini anlatmış eserinde. Günlük hayatta yaşadığımız ama üzerine düşünmediğimiz, basit gördüğümüz onca olayın aslında bir mesajı olduğunu, ama bunu anlamak için olgun bir gözün ve kalbin gerekliliğini anlatmış bize. Çok güzel, etkileyici bir eser, yüreğe dokunan cinsten. Tasavvufa ilgisi olanlar için güzel bir eser elbette ama herkes için kendisine bir pay alacağı şey de vardır eminim kitapta. O sebeple şiddetle tavsiye ediyorum kitap severlere keyifli okumalar dilerim
Su Üstüne Yazı Yazmak
Su Üstüne Yazı YazmakMuhyiddin Şekur · Sufi Kitap · 20213,076 okunma
408 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Mitolojiye, gizem kültlerine, fantastik konulara her zaman ilgi duysam da işin içine tanrılar girdi mi hafızası çok sağlam olmayan benim için konuya hâkim olmak muhteşem zor oluyor. Kirke’yi ilk elime aldığımda da bu sebeple biraz ürktüğümü söylemem gerek ama birkaç sayfa okuduktan sonra konu öyle bir içini alıyor ki sizi bir bölüm hadi bir bölüm daha derken başından kalkamıyorsunuz kitabın.. Kitabın, kahraman anlatıcı yani birinci tekil ağızdan yazılmasının etkisi olsa gerek hikâyenin içine kolaylıkla giriyorsunuz ve belki de yine aynı sebeple kitapta bahsi geçen onlarca tanrı olmasına rağmen bu şekilde konuya hâkim olmakta zorlanmıyorsunuz. Son günlerde okuduğum en sürükleyici kitap Kirke’ye on üzerinden on veriyorum! Kirke, Yunan mitolojisinde adı geçen titan Helios ile Perseis'in büyücü kızıdır. Yaptığı birkaç büyü sonrası kendisinin cadı olduğu anlaşılır ve babası Helios ve de tanrıların kralı Zeus tarafından alınmış bir karar ile Aiaie adasına sürgüne gönderilir...
Ben, Kirke
Ben, KirkeMadeline Miller · İthaki Yayınları · 202133,7bin okunma
1.500 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.