Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Neden böyle olmaktadır? Aslında her şey apaçık ortadadır. Fakat insanoğlu kendini zaman zaman ortaya çıkan bahanelerle aldatmaktan hoşlanmaktadır. Belki de böyle bir aldanışa ihtiyacı vardır. İnancını yitirmiş veya en azından çok zayıf bir inanca sahip kişilerin psikolojisidir bu.
Ayet
"Ey iman edenler! İslam’a bir bütün olarak girin. Şeytanın adımlarına uymayın. O sizin için apaçık bir düşmandır." (2/Bakara, 208) Ehl-i Kitap’tan iman edenler, bazı Yahudi geleneklerini devam ettiriyor, Cumartesi gününü yüceltiyor, deve etinden ve Yahudilerin haram kabul ettiği şeylerden sakınıyorlardı. Allah (cc) özelde bunlara, genelde de tüm İslam iddiasında olanlara, İslam’ın şiarlarıyla yetinmelerini, eski din ve âdetlerini terk etmelerini emretmiş oldu. (Taberi, 4016) Çünkü İslam, kâmil bir dindir. Ruh ve bedenin ihtiyacı olan her şey onda mevcuttur ve Kur'an ile bildirilmiştir. Onunla yetinmeyip eski din ve adetlerine uyanlar, onun eksik olduğunu ve tamamlanmaya muhtaç olduğunu söylemiş olur, teslimiyetlerini ve imanlarını zedelerler.
Reklam
Binlerce yıllık bir perspektiften bakıldığında apaçık görülür ki Batı, insanlık tarihinin en büyük canisidir.
Sanat da apaçık bir halde tabiatı taklit eder, aynı yoldan yürür.
Apaçık ortadasın, budur seni gizleyen.
Yaratıcılığın kendi özel kültürümüzde ciddi psikolojik sorunlarla bütünleştiği muhakkak -Van Gogh çıldırıya kapıldı, Gaugin içe kapanık (schizoid) görünüyor, Poe alkolikti ve Virginia Woolf ciddi bir çöküntü içindeydi. Yaratıcılık ve özgünlüğün, kültürlerine uymayan kişilerde bütünleştiği apaçık.
Reklam
Artık serilir ortaya her şey apaçık Devler küçülür, gözde büyürken cüceler
İbrahim -45/46
“Ad, Semûd gibi sizden önce yaşayıp kendilerine zulmedenlerin yurtlarında oturmuştunuz; onlara nasıl muâmele ettiğimiz size apaçık belli olmuştu; ayrıca her türlü misaller ve temsillerle size gerçekleri açıklamıştık. Hal böyleyken, onlar yine de, tuzak kurmaya devam ettiler. Bu tuzakları dağları yerinden oynatacak kadar güçlü kuvvetli bir şekilde tasarlanmış olsa bile, onların tuzaklarının cezası Allah’ın yanındadır; onları bir bir boşa çıkaracak ve asla başarıya eriştirmeyecektir."
-Çirkefin tadı başka… Herkes kötüler ama gene de içindedirler. Şu farkla ki onlar gizli, ben apaçık yapıyorum.
Sayfa 227 - Türkiye İş Bankası kültür yayınlarıKitabı okuyor
"Fetö, devlet aklının bu derin tasavvufi yapılanmasına karşı bir rövanş olarak da öne çıktı. Mesela Mahmud Esad Coşan'ın şüpheli görünen ve görmek isteyenler için de apaçık bir suikast olan ölümünde Fetö'nün elinin olduğu aşikâr. Bunu bir tek ben söylemiyorum. Genelkurmay eski istihbarat başkanı İsmail Hakkı Pekin de söylüyor. İskenderpaşa Cemaati, yani Zahit Kotku ve devamı olan Mahmud Esad Coşan, Fetö'nün önünü kesebilecek isimlerdi. Ama buna fırsat verilmeden Mahmud Esad Coşan'ın defteri kapatılıyor ve hem diğer tarikatlara gözdağı veriliyor hem de derinlerdeki savaşta önemli bir rest çekiliyor."
Reklam
Müfettiş ve iki dedektif hikayeyi anlatmasinın uygunluğunu aceleyle tartıştı. Doktor ani bir tehlikenin olduğunu düşünüyormusunuz? Dedi beri. Kesinlikle var diye cevapladim. Bu durumda adaleti sağlamak için ifadesini almak apaçık görevimiz dedi. Müfettiş sizi yine uyarlamaliyim ki ksyit altında alınacak hikayeninizi anlatmakta özgürsünüz bayım ...
Sayfa 185Kitabı okudu
Küreselleşme öncesi zamanlardan miras kalmış, halen ayakta duran siyasi kuruluşlar dünyevi dayanışmaların yeni gerçekliğiyle başa çıkmakta apaçık yetersiz kalıyor. İktidar sahibi ama açıkça ve kendini bilerek siyaset dışı duran kuvvetlerin durmaksızın artan güçlerine uyum gösterebilecek kadar güçlü siyasi araçlarsa çoğunlukla yokluklarıyla göze çarpıyor. Yerleşik siyasi kurumların kontrolünden sistemli biçimde kaçan ve bütünüyle küresel olarak tanınan kuvvetlerin (sermaye ve finans, emtia piyasası, enformasyon, suç mafyaları, uyuşturucu trafiği, terör ve silah ticareti gibi) hepsi birbirinin aynı. Başka açılardan ne kadar çeşitlilik gösterirlerse göstersinler hepsi azimle, kurnazlıkla ve dirayetle -hiçbir etkili (ne zorlu, ne geçirimsiz ne de geçilmez) engelle karşılaşmadan- bölgesel olarak dayatılan kısıtlamaları, sıkı kontrol edilen devletlerarası sınırları ve yerel (devlet destekli) kanunnameleri yok sayıyor ya da düpedüz ihlal ediyorlar.
..bu yüce Kitab, öyle bir Kitab-ı hakikidir ki öncekilere ve sonrakilere ait hiçbir kitabın kapsamadığı muazzam bir ilmi ve apaçık bir hakkı içerir. Dolayısıyla da "Onda hiçbir şüphe yoktur."
On dokuzuncu yüzyılda bile kadının sanatçı olmak için yüreklendirilmediği apaçık ortadadır. Tam tersine, kadın her vesileyle ağzının payını almış, tokatlanmış, diskurlara muhatap olmuş ve bol bol öğüt dinlemiştir. Şuna karşı çıkma, bunu yalanlama ihtiyacı kim bilir onun aklını nasıl zorlamış ve şevkini nasıl kırmıştı... İşte burada, bir kez daha kadın hareketi üzerinde bu denli etkili olmuş olan o çok ilginç ve anlaşılmaz eril aşağılık duygusunun menziline girmiş bulunuyoruz. Ta derinlerde yatan, o her yerde kendisini görme arzusu, “kadının” aşağı olmasından çok “erkeğin” üstün olmasına yönelik olduğu için, nereye bakarsanız bakın onun sadece sanat alanında değil, muhatabı ne denli alçakgönüllü ve fedakâr ve kendisi için ne kadar minimal düzeyde tehlike arz ediyor olursa olsun, siyasette bile onun önüne dikildiğini görüyoruz.
Hz. Yusuf'a selâm ..
Ey alnında yücelik parlayan, kalbinde meleklerin yerleştiğinin alâmetleri sözünde apaçık ortaya çıkan, gönül ülkesinin tutsak şehzadesi, sana selâm vereyim dedim bu alandan geçerken. Kenan illerinden geldim.
Sayfa 11 - Diriliş YayınlarıKitabı okudu
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.