Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Bugün artık biliyorum: Hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı ilk fırsatta katlederiz. Sonra da ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız.
Sayfa 135Kitabı okudu
Hayal gücü Tanrı'nın insana vermiş olduğu büyük bir armağan.
Reklam
...konu haklı veya haksız, iyi ya da kötü olmak değildir. Kazanan ya da kaybeden olmak değildir. Genç ya da yaşlı, güzel ya da çirkin olmakla ilgili değildir. Bütün bunlar bitti. Sembolden baş­ka bir şey değildi onlar. Artık büründüğünüz kişilik olma zorunluluğu kalma­yınca, tamamen özgürleştiğinizi bileceksiniz. Bu derin bir özgürlük, gerçek siz olma özgürlüğü ve kendinize verebi­leceğiniz en büyük armağan....
Kızın dudaklarından tek bir söz çıkmadığı halde onu çok iyi anlamıştı ve içinde sıcak akan bir sel gibi yakıcı bir merhamet yükseldi, çünkü o böylesine sert, öfkeli ve tehditkâr bir inadın ne kadar acı verdiğini biliyordu; çünkü bu inat armağan etmek isteyen, ancak kendini redddedilmiş hisseden bir sevgiydi, sevginin büyük ve anlaşılmaz kılıfıydı
Dil, bize kimden armağan düşünmeliyiz bunu...Dil bize,ateşi yeni soğumuş bir gezegende her nasılsa hayat bulmuş, yeri kayıp ilk insanlardan armağan, ve onlar güneşe, aya bakıp çok korkuyorlardı...
Sayfa 152Kitabı okudu
Çocukluğumda, kar yağdığı zaman, yani pencereyi açıp da dışarıda diz boyu kar gördüğüm zaman öyle sevinirdim ki, alışık olduğumuz dünyayı bir süreliğine olsa da görmemek için, kendime, karın en yoğun ve en yüksek olduğu bir yer bularak hemen bir tünel, belki bir kulube kazıverirdim. Kar bu durumda bir armağan, bir yeni dünya gibiydi… Karın, soğuğun bitmek bilmez, öldürücü çilesini sevmek anlaşılır bir şey değildir.
Reklam
Önsöz yerine Niyet kelimesi kullanılmış.
Nedense son yıllarda Fransızların dünya literatürüne armağan ettikleri "problematize" etmek ifadesini ben "dert edinmek" diye çevirir oldum, tesadüf olduğunu sanmıyorum. Bir konu üzerinde yoğunlaşmak bir şekilde onunla kişisel de olabilecek bir ilişki kurmayı da içeriyor.Dert edinmeden bu yoğunlaşma pek sahici olamıyor. Başka bir çalışmamda bunu "ontolojikleştirme" diye adlandırmıştım.Bence dert edilmede onun akrabası.
Sayfa 11
“Anlamasın diye elindeki taşa sakladım gözlerimi. Bunu hissetmiş olmalı ki, o taşı bana armağan etti ve aslında gözlerimi bana geri verdi.”
Sayfa 71
Dünyanın hiçbir ordusunda yüreği sizinkinden daha temiz ve sağlam bir askere rastgelinmemiştir. Her zaferin mayası sendedir. Her zaferin en büyük payı senindir. " ... Millet de ordudan geri kalmamıştı. Binlerce sahne aktı hayalinden: Milli yükümlülüklerini gecikmeden yerine getirenler, ikmalciler, kağnı, araba, eşek ve deve kolları, işçi taburları, gizli örgütler, silah ve cephane kaçakçıları, hamallar, gümrükçüler, sandalcılar, motorcular, denizciler, havacılar, doktorlar, gönüllü hemşireler, dikimevi terzileri, sargı bezi hazırlayanlar, takılarını orduya armağan eden kadınlar, ustalar, işçiler, demiryolcular, şoförler, gazeteciler, öğretmenler, yurtsever din adamları, Kuva-yı Milliyeciler, Kızılaycılar, Müdafaa-yı Hukukçular, yöneticiler...
Erkekler ve tuhaflıkları
"Şu erkekler de ne tuhaf "dedi... Papazlara karşı dövüşüp canlarını veriyorlar, sonra da armağan diye dua kitabı getiriyorlar.
Çev: Seçkin SelviKitabı okuyor
Reklam
Haykırıyorum insan olduğumu
Fiziğin armağan ettiği bu teller keçeleştirirken cinsel organımı haykırıyorum insan olduğumu ve çatlıyor alnımın en gergin teli
Sayfa 35 - EverestKitabı okudu
"Hâlâ hakikati kavramaktan yoksun olan insan, hayat denen bu olağanüstü mucizeyle başa çıkamayınca, kendine bir koruyucu istiyor, kaderini yazacak kudretli bir varlık, ona mutluluğu armağan edecek kutsal bir senarist. "
Sayfa 361 - Yapı kredi yayınları 4.baskı
Edebiyatın gerçek yaşamdan damıttığı, düş gücü ve yaratıcılığın imbiğinden geçirdikten sonra gerçek yaşama armağan ettiği " kahramanlar" vardır. Örneğin, Gonçarov'un 1859'da yayımlanan Oblomov adlı romanına adını veren başkişisi. Rus aristokrasisinin toprak kölelerine dayalı yaşam biçimini amansızca eleştiren Gonçarov'un kahramanı, edebiyattaki en başarılı tiplemelerden biridir. Bu genç ve eli açık aristokrat, kararsızlığı yüzünden, sevdiği kadını becerikli ve pragmatik arkadaşına kaptırır. On dokuzuncu yüzyıl Rus toplumunun geriliği ve uyuşukluğunu özetleyen "Oblomovluk" kavramı bu karakterden türetilmiştir.
Yazan Kişi: Celâl Üster, Ağustos 2015
Şairin kurduğu her dize, dünyaya armağan ettiği yüreğinin sesinden başka bir şey değildir.
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.