Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
" Ah nerde gençliğimiz Sahilde savruluşları başıboş dalgaların Yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller Elde var hüzün..." Attilla İlhan / Elde Var Hüzün Tumturak : gösteriş, ihtişam, debdebe. Dilimize Farsçadan geçmiş olan kelime daha ziyade kulağa hoş gelen kelimelerle konuşma manasında kullanılmaktadır
Sayfa 17
Ne vakit bir yaşamak düşünsem Bu kurtlar sofrasında belki zor Ayıpsız fakat ellerimizi kirletmeden Ne vakit bir yaşamak düşünsem Sus deyip adınla başlıyorum İçim sıra kımıldıyor gizli denizlerin Hayır başka türlü olmayacak Ben sana mecburum bilemezsin. Attilla İLHAN
Reklam
Belki haziran da mavi benekli çocuksun Ah seni bilmiyor kimseler bilmiyor Bir şilep sızıyor ıssız gözlerinden Belki Yeşilköy'de uçağa biniyorsun Bütün ıslanmışsın tüylerin ürperiyor Belki körsün kırılmışsın telaş içindesin Kötü rüzgar saçlarını götürüyor Attilla İLHAN
ATTİLLA İLHAN
Gözlerin gözlerime değince Felaketim olurdu ağlardım
Sayfa 115Kitabı okudu
Otuz sene önce otuz yaşındaydım. Yaşlandığınızda, otuz yıl önceki olaylar, bugünkülerden daha gerçekçi görünür. 1970'ler... 20.yüzyılın en güzel yılları. henüz tam uygarlaşmamışız. değirmenlerle savaşta yenilmemişiz daha. yedi kat yalnızlığa gömülmemişiz. Inanin bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi. bir kız, camdan el salladı mı, havalara
Reklam
"Elde var hüzün"
Ah nerede gençliğimiz Sahile savruluşları başıboş dalgaların Yeri göğü çınlatan tumturaklı gazeller elde var hüzün Attilla ilhan
1970'ler... 20. yüzyılın en güzel yılları. Henüz tam uygarlaşmamışız. Değirmenlerle savaşta yenilmemişiz daha. Yedi kat yalnızlığa gömülmeşiz. İnanın bana, o zamanlar aşklar ömür boyu sürerdi. Bir kız, camdan el salladı mı, havalara uçardık. Bir gülücük, mahcup, kaçamak bir bakış, bir merhaba... Yavru kuşlar gibi heyecanlanırdık. En büyük hazine
Hep şehri anlatmak istemişti zaten(Attilla İlhan). Şehir adamıydı o... Sokaklarında acı çektiği, âşık olduğu, poliseler tarafından kovaladığı, Müjgan'la beraber ağladığı şehrin şairi. Ne demişti o: Şenlik dağıldı, bir acı yel kaldı bahçede yalnız.
evet çok şey öğrendim şairlerimden “aşkların da bakım istediğini” “dumanı lekesiz birini bulmayı” “yaşamı öylesine ciddiye almayı, yetmişinde bile zeytin dikmeyi” “durup ince şeyleri anlamayı” gözlerimi indirmesem kitaplarına uzağım olacaktı Attillâ İlhan “bir viyolonsel gibi çökecektim” şuracığa eksiğim olacaktı Oktay Rıfat “nasıl biterse başlayan gülümseme” olmasa şairlerim, dilim tutulacak şiir yüzü göremeyecekti sevgilim sevgilim, süzdüğüm gökyüzü senin tenin
Sayfa 37 - Akgün AkovaKitabı okudu
Reklam
Bir yangın ormanından püskürmüş genç fidanlardı Güneşten ışık yontarlardı sert adamları Hoyraattı gülüşleri aydınlığı çalkalardı Gittiler akşam olmadan ortalık karardı. Attilla İlhan
Dünya masalından mısralar bırakarak ayrıldı
"An gelir Attilla ölür" dizesini yazdıktan üç sene sonra, ilk kalp krizini geçirdi şair. "Bir ikincisi gelecek ve beni alıp götürecek" diyerek soğukkanlı bakmaya çalıştı ölüme. Sonunda masal bitti, şenlik dağıldı,bir acı yel kaldı bahçede yalnız. Ölümle şairlerin bir hesabı vardı yüz yıllardır ve yine şairler kaybetti: "Kanlı hesapları vardır Kıyamete kadar sürecek Ölümle şairlerin Kim bilir nerden bilecek Ne çığlıklar daha geçer bu dünyadan Attila İlhan gibi"
"Balzac diyor ki :" Millet edebiyatı olan topluluktur. " Kolu, kanadı budanmış, kurutulmuş, çarpıtılmış bir Türkçe ile nasıl edebiyat yapılır ve dünkü edebiyatımız nasıl okunur?Attilla İlhan çok haklı olarak diyor ki:" Gençlerimize Atatürk'ün büyük Nutuk'unu lügate bakmadan okuyup anlayacak zengin bil dil öğretmeliyiz!"
Sayfa 36 - YAKIN PLANKitabı okudu
36 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.