Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
"Palyatif toplum aynı zamanda bir "beğendim" toplumudur da. Bir beğeni çılgınlığına kapılmıştır. Her şey beğeni kazanana kadar düzleştirilir. "Like" günümüzün imi, hatta ağrı kesicisidir. Sadece sosyal medyaya değil, kültürün bütün alanlarına hâkimdir. Sadece sanat değil, bizzat hayat instagramlanabilir olmak durumundadır; yani acı verebilecek keskin kenarlar, uçlar, çatışmalar, çelişkiler giderilmiş olmalıdır."
Acı biberi bilerek ve isteyerek yiyenler için söyleyecek çok şeyimiz olsa da bu kısma, acı olduğunu bilmeden ağzına attığı masum görünümlü biberi çiğneyen birinin hissettikleriyle başlayalım. Hepimiz yanlışlıkla acı biber yemişizdir. Bu kazaya uğrayanların hepsinin dile getirdiği ortak bir yorum vardır. Durumlarını anlatmak için "ağzım çok fena yandı" derler. Bu gerçekten çok güzel bir ifadedir çünkü meselenin fizyolojik kısmını istemeden de olsa çok güzel açıklar. Yani şöyle belirtelim. Kimse çok tuzlu ya da ekşi yediğinde "ağzım yandı" demez ama acı yediğinde der. Aslında pek de haksız sayılmaz. Dilinizin üzerinde sadece tat reseptörleri bulunmaz. Örneğin, yediğiniz besinin sıcaklığını kontrol eden reseptörler de bulunmaktadır. Siz ağzınıza acı biber attığınızda, bu sadece tat reseptörlerini uyarmaz. Aynı zamanda "polimodal nosiseptör" adlı yapıları da uyarır. "Reseptör kelimesini öğrenemeden bir de karşımıza nosiseptör mü çıktı" diye hemen kızmayın. Aslında bu da bir reseptördür ve ağrılı uyaranları algılayan bir yapıya sahiptir. Zaten "nosi" eki Latincede zararlı uyaranları ifade etmekte kullanılan bir ektir. Yani nerenizde bir ağrı oluşursa bilin ki orada uyarılmış bir nosiseptör bulunmaktadır. Peki, bunun konumuzla ilgisi nedir? Dilimizde bulunan polimodal nosiseptörler sıcağa karşı duyarlı reseptörlerdir. Önünüze konan kaynamış çorbadan sabredemeyip bir kaşık aldığınızda dilinizde yanma hissedersiniz ya... İşte o yanmayı algılayan ve canınızı acıtan yapılar bu nosiseptörlerdir. Bu sayede sonraki lokmanızı üfleyerek daha insani sıcaklıkta yersiniz.
Reklam
B12 eksikliğinin farklı nedenleri de vardır, bunların arasında Dickens romanlarından fırlamış bir hastalık ismi gibi görünen "kötücül anemi"yi de sayabiliriz. Kötücül anemi, normal anemiden farklı olarak demir eksikliğinden kaynaklanmaz; kişinin bağışıklık sisteminin mide zarına saldırmasının sonucunda B12 vitamininin emilimi için
Sayfa 47 - Metis BilimKitabı okudu
"Artık kalbimdeki ağrı ve ben yapayalnız kendi başımızın çaresine bakmaya, hattâ aynı şehirde irade, heyecan ve saadet verecek tesadüflere bile imkân olmayan bir hayata kendimizi hazırlamaya mecburduk."
Sayfa 110 - Can YayınlarıKitabı okudu
Ağrı ayaklanmalarında en büyük desteğin İran'dan geldiği ortadaydı. Çünkü İran'ın yönetimini elinde bulunduran Şah Rıza Pehlevi kendisinden önce İran yönetimini elinde bulunduran Türk Kaçar hanedanına son vermiş ve İran yönetimini böylelikle ele geçirmişti. Bu durum İran'daki Türk unsurları doğal olarak harekete geçirmişti. Şah, hem Türkiye'nin bu mesele ile ilgilenmesini hem de buradaki Türklerin Türkiye ile irtibata geçmesini engellemek amacıyla kendi içindeki Kürt silahını hem Türkiye'ye hem de kendi dahilindeki Türklere karşı kullanmayı uygun görmüştü. Ayaklanmanın planlayıcıları ve destekçilerinin bir diğeri ise hiç kuşkusuz Ermeniler idi. Ermenilerin asıl amacı Büyük Ermenistan'ı kurmaktı. Bu amaçla Türkiye topraklarına göz diken Ermeniler, bölücü Kürtlerle iş birliği yapmayı tercih etmişlerdi. Çünkü o tarihlerde de Ermenilerin kendi başlarına Türkiye topraklarında ayaklanma çıkartacak bir nüfusları yoktu. Aynı zamanda bu ayaklanmada ne kadar Kürt yok olursa kendileri için o kadar faydalıydı. Çünkü ileride kurulacak Büyük Ermenistan topraklarındaki Kürt nüfusu azalmış olacaktı.
Sayfa 158Kitabı okudu
İnsanın en ölümcül yarası, içinde anbean büyüyen gitme hevesidir..
Ölmekle gitmek aynı şey; ne ölenlerin ne de kalbindeki ızdırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara gidenlerin geri döndüğünü bu dünyada gören oldu.
Sayfa 9
Reklam
İçindeki dürtüler birbirleriyle savaşırken öfkesi artmış ama aynı oranda umudu da artmıştı. Artık elinde bir kanıt vardı, bir adres vardı. Oturup polisten haber beklemek ya da kalabalık bir bilinmezliğin içinde aranıp durmak yerine şimdi bir adrese gidiyordu. Uraz'a çok yakın olduğunu, bu adresin bir şekilde Uraz'a çıkacağını biliyordu. Vücudundaki hiçbir ağrı sızı, başının dönmesi bile umrunda değildi. Araz için aile her şeydi ve Uraz onun tüm ailesiydi.
Ölmekle gitmek aynı şey; ne ölenlerin ne de kalbindeki ıstırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara gidenlerin geri döndüğünü bu dünyada gören oldu.
Dönüp geriye, Türkiye toprağına bakıyorum. Orası benim ülkem. Burası değil. Burası İran, şurası Türkiye. Dönüp bir daha geriye bakıyorum. Orada Atatürk'ün resmi, burada Humeyni'nin. Ağrı dağı ise yerinde duruyor. Bir sınır kapısından geçmek her zaman mucizevî bir tecrübe. Toprak aynı, ama akçeleriniz, diliniz bir anda geçmez oluyor.
Sayfa 100 - TimaşKitabı okudu
Palyatif toplum aynı zamanda bir "beğendim" toplumudur da. Bir beğeni çılgınlığına kapılmıştır. Her şey beğeni kazanana ka­ dar düzleştirilir. "Like" günümüzün imi, hatta ağrı kesicisidir. Sadece sosyal medyaya değil, kültürün bütün alanlarına hakim­ dir. Sadece sanat değil, bizzat hayat instagramlanabilir olmak durumundadır; yani acı verebilecek keskin kenarlar, uçlar, çatış­ malar, çelişkiler giderilmiş olmalıdır. Acının arındırıcı olduğu unutulur. Acı katartik bir etki gösterir. Beğeni kültürü katarsis imkanından yoksundur. Bu da insanların beğeni kültürünün yü­ zeyi altında biriken olumluluk cürufunda boğulmasına yol açar.
Reklam
İnsanın en ölümcül yarası,içinde anbean büyüyen gitme hevesidir,İshak henüz bilmiyordu.Ölmekle gitmek aynı şey;ne ölenlerin ne de kalbindeki ıstırap verici ağrı dinmek bilmediği için uzaklara gidenlerin geri döndüğü bu dünyada gören oldu.
Sayfa 9
Düzenli egzersizin yararları • Kanımız, yediğimiz yemeklerden aldığımız besinleri hücrelerimize taşır. Egzersiz, bu besinlerin taşınmasını kolaylaştırırken, dolaşımımıza yüksek miktarda oksijen taşır. Oksijenlenen kan, besinler hücrelere ulaştığında daha etkili yakılmasını sağlar. Yani egzersiz bir anlamda hücreleri besler. • Kan dolaşımı aynı
Sayfa 120Kitabı okudu
"Aynı bölgede iki ağrı varsa, sadece en güçlü olanı hissedermiş insan, ne tuhaf."
“Hep aynı ağrı ve aynı korku… Ne daha kötüleştiriyordu durumunu ne de iyileştiriyordu. Her şey daha kötüydü sanki.”
Sayfa 67 - İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
1.467 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.