Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Lakin, bir dost çılgınlığından ötürü azarlamak bir dostun ödevidir..
Hayattaki bütün gayesi mal toplamak, yemek-içmek, şehvetini tatmin etmek, içindeki kin ve öfkeyi yatıştırmak için insanları azarlamak, makam- mevki peşinde koşmak, dini insanlara gösteriş olsun diye yaşamak gibi değersiz ve aşağılık işlerden öteye gitmeyen bir insandan daha ziyade ziyanda olan bir kimse düşünülebilir mi?
Reklam
Montaigne
Güvenliği sağlamak, bir elçiliği idare etmek, halkı yönetmek gösterişli eylemlerdir. Azarlamak, gülmek, satın almak, satmak, sevmek, nefret etmek, eşinle ve kendinle huzurlu, dürüst bir biçimde yaşamak, kendine karşı sorumsuz ya da sahte davranmamak; bunlar daha dikkate şayan, daha nadir rastlanır ve daha zor işlerdir. İnsanlar ne söylerse söylesin, göz önünde olmayan yaşamlar da içlerinde en az ötekilerin barındırdığı kadar zor görevler barındırır.
Sayfa 190Kitabı okudu
Lakin, bir dostu çılgınlığından ötürü azarlamak da bir dostun ödevidir.
Sayfa 190Kitabı okudu
Gün gelecek bu çılgın dünya yok olacak, Ve tanrımız bize verdiklerini geri alacak. Eğer o hazin günde azarlamak istersen tanrını, Git azarla. Yalnızca gülümseyecek ve sallayacak başını.
Sayfa 240 - April YayınlarıKitabı okudu
...canını sıkan şeyin gelecek ya da geçmiş değil, şimdiki zaman olduğunu hatırlat. Aklını böy­le kısıtlayıp, buna katlanamayacağını düşündüğünde aklını azarlamak canını sıkan şeyi önemsiz kılar.
Reklam
|| “… kendine canını sıkan şeyin gelecek ya da geçmiş değil, şimdiki zaman olduğunu hatırlat. Aklını böylece kısıtlayıp, buna katlanamayacağını düşündüğünde aklını azarlamak canını sıkan şeyi önemsiz kılar.”
Azarlamak Öğretmenlerin huyuydu herhalde.
Sayfa 182 - Erz yayıncılık
Ey kendinden kaçması, kendine uğramaması salık verilen Kürd! Sen ise hem biliyorsun hem de bildiğini bilmiyorsun. Hakkında mütehakkim cahillerin ahkam kestiği konu sensin. kendini başkasından öğrenecek kadar kendini bilmekten korkmuş, korkutulmuşsun. Evet, başka konuda seni eşit görüp, adam yerine koyan Türk kardeşin, konu sen olunca başında suçlu evladını azarlayan baba havasıyla dikiliveriyor. Halbuki o senin cahilin. Onun cehaletinin dini, ilmi ve demokratik bir geçerliliği yok. Senin söz hakkını seni azarlamak için o kullanıyor. Ve senden onu tekrar etmeni istiyor. Onun yaptığına cehl-i mürekkep* deniyor. Seninkine ise tırs-ı hakikat diyelim.
Sayfa 100 - Avesta Yayıncılık / *Bilmediği halde kendini biliyor zanneden.
88 syf.
8/10 puan verdi
Yine mükemmel ruh tahlilleriyle dolu, insan psikojisini böylesine derin ve güzel betimleyen bir Zweig kitabı.. Daha önce okuduğum kitaplarından farklı olarak bu kitabında çocuk psikojisiyle ilgili gözlemleri, ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimlerinde yaptıkları hataların bir çocuk için neler hissettirebileceği, çocuklar için güven, aidiyet, dürüstlük ve kendini bir birey olarak gösterebilmenin kişisel gelişimlerindeki önemini kaleme almış .Ebeveynin gözünde ise çocukların onların hayatına adapte olmalarını beklemek ve onları bir çanta gibi yanlarında tutmak, yaşları gereği onları anlamak yerine azarlamak küsmek bağırmak gibi yapılan yanlışların, çocuğun yaşamında derin yaralar açabileceğinin farkında olmaları gerektiğini vurgulamış. Kitabı okurken çocuğun yerine kendimi koyup düşündüm sürekli, onu anlamaya calıstım bazen o çocuğa sarılasım geldi bazen de o saf duyguları için ah be küçüğüm diyesim .. Zweig kitaplarının en büyük artısı da bu sanırım. Herkesin içindeki çocuğu anlaması ve onu sevmesi gerek, en önemlisi de hiçbir çocuk yalnız hissetmemeli, sadece çocuk olduğu için yetersiz hissetmemeli, yapılan hatada onlardan olgun bir insan tavrı beklenmemeli , hepimiz bir zamanlar çocuktuk çünkü “Gökyüzü gibi bir şey bu çocukluk hiçbir yere gitmiyor .”
Yakıcı Sır
Yakıcı SırStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202042bin okunma
Reklam
"Hepsi deli bunların," tek bildikleri azarlamak, dövmek.
Ah, kavgacı kraliçem benim; Ama ne yapsan yaraşıyor sana: Azarlamak da, gülmek de, ağlamak da. Her duygu, her tutku bir başka güzellik, Bir başka büyü kazanıyor sende.
Bebek kadınsı çocukluğun en önemli gereksinimlerinden en sevimli içgüdülerinden biridir. Ona özen göstermek, bir şeyler öğretmek, onu süslemek, giydirmek soymak, yeniden giydirmek, biraz azarlamak, sallamak, şımartmak, uyutmak, bir nesnenin bir insan olduğunu düşünmek, küçük kızların geleceği bundan ibarettir. Düşler kurup çene çalarken, küçük bebek giysileri, korseler, zıbınlar dikerken, çocuk genç kız olur, genç kız olgunlaşır, olgunlaşan kız kadın olur. İlk çocuk, son bebeğin arkasından gelir
Sayfa 481 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
Bir dostu çılgınlığından ötürü azarlamak, bir dostun ödevidir.
Sayfa 190 - İthaki Yayınları, 9. basım, Çev. Berna AkkıyalKitabı okudu
Lakin, bir dostu çılgınlığından ötürü azarlamak da bir dostun ödevidir.
Sayfa 190Kitabı okudu
955 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.