Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Bu süper devletlerden hiçbiri ciddi bir yenilgi riskini göze alarak, bir manevra girişimde bulunmuyorlar. Büyük bir operasyona girildiğinde ise, bu genelde müttefike yapılan sürpriz bir saldırı oluyor. Üç gücün de izlediği, ya da izliyormuş gibi yaptığı strateji özünde aynı. Plan, karşı devletlerin etrafını saran bir üsler halkası elde etmek için, çatışmayla birleştirilmiş bir pazarlık ve zamanı iyi ayarlanmış ihanet saldırıları; ve sonrasında bir dostluk paktı imzalayıp, yıllarca barış içinde kalarak, şüpheyi uykuya yatırmaktır.Bu esnada ise, füzeler atom bombalarıyla doldurulup, stratejik noktalara yerleştiriliyor; sonunda da o bombalar aynı anda ateşlenecek ve yarattığı yıkım misillemeyi imkansız hale getirecek. Tam o esnada diğer dünya gücüyle barış paktı imzalanıp, diğer bir saldırı için zaman kazanılacak. Bu şemanın bir hayalden ibaret ve gerçekleştirilmesi imkansız olduğunu söylemeye gerek yok.
Sayfa 1984 - Nilüfer YayınlarıKitabı okudu
Polonya'nın işgaline zemin hazırlayan 1939 tarihli Nazi-Sovyet Paktı'nın mimarı Ribbentrop'un, "Dünyaya barış dilerim," şeklindeki son sözleri, geçmişteki kariyeriyle tuhaf bir çelişki içindeydi.
Sayfa 316 - Kronik YayınlarıKitabı okudu
Reklam
Atatürk'ün cumhurbaşkanlığı döneminde Türkiye'nin dış ilişkileri de mükemmeldi ve böylece oluşan uzun barış ortamında Türk liderleri iç konularla uğraşabiliyorlardı. Türk milliyetçiliği iç dayanışmayı kurma üzerinde yoğunlaşıyor ve yayılmacı emeller beslemiyordu. Atatürk sık sık Misak-ı Milli sınırları dışında eski Osmanlı topraklarını geri alma gibi bir niyetlerinin olmadığını belirtiyor, bazı aydınlar ve politikacılar tarafından ileri sürülen Pan-Türkçü planları kabul etmiyordu. Türkiye 1932'de Milletler Cemiyeti'ne alındı ve 1934'te Balkan Paktı'na katıldı ki, bu da Ankara ile bir zamanlar Osmanlı hakimiyetinde olan ülkeler arasında işleyen bir ilişki kurulduğunun göstergesiydi. Atatürk'ün sınırlı dış politikası yüzünden Türkiye, Arap devletlerinin başkentlerinde pek etkili olamadı.
Sayfa 207 - Agora KitaplığıKitabı okudu
_Atatürk_ İktisat, ingiliz'in çekilmesi, Lenin, Şapka...
_İzmir İktisat Kongresi Açış Söylevi -1923_ _Ekonomi demek, her şey demektir. Yaşamak için, mutlu olmak için, insan varlığı için ne gerekse onların tamamı demektir. Efendiler, tarih, milletlerin yükselme ve düşmesi sebeplerini ararken birçok siyasî, askerî, sosyal nedenler bulmakta ve saymaktadır. Fakat bir milletin doğrudan doğruya hayatıyla,
Batılılar, Süven ve BM
25 Ekim'den itibaren, Budapeşte'deki önemli bir gösterici grubu İngiltere ve ABD Elçiliklerine Macar meselesini BM'ye sunmalarını isteyen bir dilekçe verdi. Gösterici heyetinin üyeleri diplomatik temsilciler önünde, Sovyet birliklerinin müdahalesine dayanak olarak gösterilen Varşova Paktı'nın, SSCB'nin sadece dış saldırı
Mikoyan ve Suslov'un Yeni Görevi
29 Ekim'de Mikoyan ve Suslov Budapeşte'de tekrar ortaya çıktılar. Sovyet hükümetinin ertesi gün yayınlanması gere­ken ve Polonya ile Macaristan'ı doğrudan ilgilendiren bir bil­diriyi getiriyorlardı. Söz konusu bildiri, sosyalist topluluk için yeni bir yasa olmak üzere hazırlanmış, Gomulka ile mutaba­katı doğrulayan ama Doğu bloku
Reklam
Nagy'nin Kaçırılması ve Mahkum Edilmesi Daha önce, 23 Kasım'da, Imre Nagy ve maiyeti 4 Kasım'da sı­ğındıkları Yugoslav Elçiliği'nden alınarak Romanya'ya götürülmüşlerdi. · Kasım'ın 11'inden 22'sine kadar, Yugoslav hükümeti ve Kadar, Nagy'ye ve grubundakilere sığınma hakkı tanınması sorununu çözmek
İngiliz Parlamentosu'nda, özellikle liberaller Lozan'ı başarısız bularak eleştirmiştir." Lloyd Georg'a göre Lozan Konferansı'na İngiliz sömürgelerinden temsilci çağrılmayarak Ingiliz imparatorluk gelenekleri çiğnenmiştir. Ayrıca Sevr Antlaşması'na göre Lozan Türkler için birçok konuda çok daha başarılı bir antlaşmadır. Lloyd Georg'a göre Lozan "Uygarlığın başarısızlığı"dır. Lloyd George, Daily Telegraph gazetesinin 28 Temmuz 1924 tarihli sayısında çıkan demecinde şöyle demiştir: "Uygarlığın başarısızlığı… Her şey sona erince İsmet'in gülümsemesine şaşmamalıdır. Ankara'dan alınan haberlere göre barış orada büyük bir Türk zaferi olarak karşılanmıştır ve gerçekten de öyledir… Mudanya Paktı, Sevr değildi, ama kesinlikle Lozan'dan daha iyiydi. Sevr'den Mudanya'ya bir gerileme idi; ancak Mudanya'dan Lozan'a bir bozgundur (hezimettir)."
Sayfa 520 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Hilafet, Türkiye ve Atatürk'ün İngilizler hakkındaki sözleri,
Atatürk düşmanları Atatürk'ün İzmir İktisat Kongresi'ne kadar halifeliği övdüğünü, Kurtuluş Savaşı'nı halifeliği kurtarmak için yaptığını söylediğini, ancak Lozan görüşmelerinde İngilizlerin halifeliğin kaldırılmasını istemeleri üzerine(!) Atatürk'ün halifeliği kaldırdığını iddia etmektedirler. Bu zehrin panzehri şudur: Atatürk
Sayfa 290 - İnkılap YayınlarıKitabı okudu
Üçüncü model, barışın başka bir şey karşılığında elde edildiği mübadele dediğimiz şeydir. Bu modelin başka bir türü, çeşitli durumlarda, enerji ve gıda teminiyle ilgili güvencelerin yanı sıra ABD tarafından saldırmazlık paktı karşılığında elindeki nükleer silahları yok etmeye başlayan Kuzey Kore'nin izlediği tür olan nükleer saldırmazlıktır.
Reklam
Haironeia Muharebesi
Haironeia muharebesi Yunanistan'ın kaderini belli etmişti. Bu muharebeden sonra tüm Yunanistan Filip'in eline geçmiş oluyordu. Kral Tebai'ya karşı oldukça şiddetli davrandı. Bu şehir Kadmeia'ya bir Makedonyalı garnizon yerleştirilmesini kabullenmek, kendi araçlarıyla Plataiai ve Orhomenos şehirlerini yeniden yapmak zorunda kaldı. Atina ise, Demostenes'in bu şehirden ayrılması üzerine, Filip'le gayet elverişli koşullarla barış aktetti: şehir bağımsızlık ve otonomisini koruyacak, Haironeia'da Makedonyalılara esir düşen erlerini tazminatsız geri alacak, fakat buna karşılık deniz birliğini dağıtacak ve Trakya Hersonnesos'undaki topraklarından, Oropos'a karşılık, vazgeçecek, aynı zamanda Makedonya ile bir dostluk ve ittifak paktı imzalayacaktı. Filip'in bu ılımlı hareketine son derece sevinen Atinalılar agora'ya onun ve oğlu İskender'in heykellerini diktiler ve kendilerine Atina yurttaşlık unvanını verdiler. O zamanlar 98 yaşında olan İsokrates Filip'e yazdığı bir mektupta kralı Perslere karşı harbe teşvik ediyor ve mektubunu "eğer Persleri yenecek olursan senin için tanrı olmaktan başka bir iş kalmayacak" söyleriyle bitiriyordu.
Sayfa 421Kitabı okudu
160 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Gazeteci, sunucu ve yazar Banu Avar, 2009'da TV programında yaptığı yayını kitaba dökmüştür. Birçok ülke gezmiş, bilgi birikimini insanlara aktarmak için uğraşmış, gazeteci kimliğini hakkıyla taşımıştır. Kitabı her kesimin anlayacağı bir dille yazmış. Bölüm sonlarında hangi kaynaklardan yararlandığına yer vermiş. Özellikle
Attila İlhan
Attila İlhan
'ın
Hangi Dünya Düzeni?
Hangi Dünya Düzeni?Banu Avar · Remzi Kitabevi · 2018623 okunma
Atatürk, Sovyet dostluğu, Balkan Antantı ve Sadabat Paktı ile Tuna’dan, Ege Denizi’nden Basra Körfezine, Sibirya’dan Himalayalar’a kadar uzanan bir “barış ve dostluk kuşağı” oluşturmayı başardı. Bu­ güne kadar dünya yüzünde anlaşmalara dayalı en büyük barış kuşağını Atatürk kurmuştur.
Sayfa 182 - inkılap kitabevi
Eski Yunan'da İÖ 492 ile 432 yılları arasında yaklaşık 60 yıl süreyle Yunan Site Devletlerini bir arada tutan tehdidin Pers İmparatorluğu olduğu görülmektedir. Yunan Site Devletleri Pers İmparatorluğu tehdidine karşı kendi savunma yeteneklerini arttırmak için Delfi Birliği (Delphi League)'ni oluşturarak tüm askeri olanak ve yeteneklerini bu tehdide karşı bütünleştirmişlerdi. 60 yıl kadar süren bu ittifak İran tehdidinin ortadan kalkmasını müteakip, önce bir belirsizliğe, daha sonra kaosa ve sonunda da ittifakın çözülerek dağılmasına yol açtı. Bundan kısa bir süre sonra da Yunan Site Devletleri kendi aralarında Pelopones (Mora) Savaşlarına giriştiler. Savaşların sonunda nispeten daha küçük devletlerin ortadan kalkarak bir nevi doğal seleksiyon sonucu güçlülerin ayakta kalabildiği tehdit sonrası yeni bir düzen oluştu. Tarihin ilk evrelerinde oluşturulan 60 yıl süren Delfi Birliği tarihin en uzun süre devam eden ittifakı olmasıyyla da tanımlanmaktadır. Varşova Paktı, dağılmasına karşın eski statik yapısıyla da olsa 52 yıldır NATO'nun günümüzde de devam etmesi tarihsel süreç içerisinde Delfi Birliği'nin devam sürecini anımsatmaktadır. Ancak tarihte tehdidin kalkmasıyla birlikte Delfi Birliği'nin dağılma süreci değerlendirildiğinde ise bir takım kaygılar ve endişe verici soruları da beraberinde getirmektedir. Soruların odak noktasını kalıcı monolitik yapıya buründürülen tehdidin getirmiş olduğu barış ortamı, tehdidin ortadan kalkmasıyla birlikte çok kısa bir zamanda hem de müttefikleri birbirine düşüren kaotik bir ortama yerini bırakması sorununu oluşturmaktadır.
Sayfa 393Kitabı okudu
55 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.