Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için... Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak... Dünyada bundan başka istenecek ne vardır? Hayatını bu gayeye vakfet, görürsün, nasıl birdenbire canlanacaksın!
şiir dediğin ısrardan başka ne 'ödünç' diyorsun durmadan, ödünç, ödünç karanlığı mı istiyorsun ödünç yerine karanlıktan şiir çıkmaz, geceden çıkar ve aşk, istemezse, karanlığını bile ödünç vermez şiire!
Reklam
Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için... Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki, derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olmak, kuvvetli, belki biraz da zalim olarak yaşamak... Dünyada bundan başka istenecek ne vardır? Hayatını bu gayeye vakfet, görürsün, nasıl birdenbire canlanacaksın!
"Sen kafanın içindeki yokluğa o kadar saplanmışsın ki derhâl uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun ! Yaşmak, herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hâkim olarak, kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşmak... Dünyada bundan başka istenecek ne vardır? Hayatını bu gayeye vakfet,görürsün,nasıl birdenbire canlanacaksın!"
Sayfa 49 - Koridor
Gerçek kimliğinizi açıklamamı istiyorsun belli ki, karşı gelmem düşünülemez bu isteğine. Bu kişi hiç görmedi son gecesini; ama çılgınlığı yüzünden öyle yaklaştı ki, neredeyse tüketecekti günlerini. Dediğim gibi, onu kurtarmak için gönderdiler beni; yoktu başka yol girdiğim yoldan başka. Ne kadar suçlu varsa gösterdim ona, şimdi de gözetim altında arınan ruhları göstermek istiyorum. Onu nasıl getirdiğimi anlatmak uzun sürer; yukarıdan inen bir güç yardım etti de, seni görüp işitmesi için yol gösterdim ona. Buraya gelişini ne olur hoş karşıla: özgürlüğünü arıyor o, özgürlüğün değerini uğrunda can verenler bilir en iyi. Sen de bilirsin, çünkü ölümden acı duymadın ....
Üstad Necip Fazıl’ın İstiklal Muharebesinde önemli bir rol oynayan İzmirli bir İslâm kadınıyla yaptığı şu konuşma, aslında bütün Esmaların hikayesidir: -Kaç yaşındasın, nine? - 71... - Demek İstiklâl Savaşı’nda 20-21 yaşlarındaydın... - Öyle zahir... - O günden beri çıkmadın mı köyünden? - Çıkmadım. - 50 yıldır çıkmadın ha? - 50
Sayfa 158Kitabı okudu
Reklam
Allah, oğluna ölümü, sana da yaşamayı nasip etmiş. Demek ki en hayırlısı bu. Senin, ümitsizlik batağına saplanman neden kaynaklanıyor biliyor musun? Çünkü sen kendin için, mutluluğun için yaşamak istiyorsun. - Bu dünyada başka ne için yaşanır ki? - Allah için yaşamak lazımdır Martın. Madem ki O sana hayat veriyor, senin de hayatını O’na vermen, O’nun için yaşaman gerekir. Eğer böyle yaparsan dertlerden kurtulur, sıkıntı çekmezsin. Her şey senin için kolaylaşır.
Sayfa 31
"Ne istiyorsun başka? İnsanlığı yok etmen yetmiyor mu? Neyle doyacaksın acaba? Ey bedenlerin, hele ruhların sefil kompleksi! Derler ki aslan sürekli açlıkla kıvranırmış..." -Petrarca
Sayfa 121
MOLLA GÜRANİ'NİN CEVABI
Sultan Fâtih hocası Molla Gürâni ile sohbet ederken hâl u hatır sorduktan sonra sözü Sadrazam Halil Paşa'nın hapise atılmasına intikal ettirdi: Kayserden, dedi, rüşvet aldığını anladım. Şimdilik zindana koydurdum. İşlerimiz biraz azalınca hükmünü vereceğim. Fakat devlet vezirsiz olmaz. Hatırıma siz geldiniz. Bilmem ki vezareti kabul buyurur musunuz? Molla Gürâni, derin derin talebesinin yüzüne baktı ve uzun uzun gülümsedi, şu cevabı verdi: İyi harp ediyorsun amma, devlet idaresinde henüz racilsin (yayasın). Vezirlik, hocaların ulaşacağı yol değildir. Bu kadar beyler, paşalar var. Devlet uğrunda kanlarını dökmüşler, can pazarında dövüşmüşlerdir. Vezirlik onların hakkıdır. Sen onların ümidini kırmak, şevkini baltalamak, bir müderrisi vezir yapmak istiyorsun. Yanlış evlât, yanlış. Her iş, ehline verilmelidir. Senin paşaların, beylerin medresede tefsir okutmayacakları gibi, müderrislerin de vezir postunda iş göremezler. O hizmete ehlini ara! .. Fâtih cevabın sertliğini hissetmemiş gibi davrandı başka bir teklif yaptı: — O halde İstanbul kadılığını kabul ediniz. Yeni payitahtımın ilk kadısı olursanız şehire şeref vermiş olursunuz. Molla Gürâni yine gülümsedi: — Kadıların yeri ateştir, derler. Öyle olmasa da ben adaleti hakkiyle yerine getirememekten korkarım. Kadılık yükünü omuzuma alamam. Ne İmam-ı Azam'dan daha âlimim, ne de ondan âdilim.
Sayfa 52 - Yeni Asya Yayınevi
Hayatta hiçbir şey, uğrunda ölmek için istenmez. Her şey yaşamamız için olmalıdır. Hatta biraz ileri gideyim, kendi yaşamamız için... Sen kafanın içindeki yokluğa öyle saplanmışsın ki derhal uğrunda can feda edecek bir şey arayarak ikinci bir yokluğa dalmak istiyorsun! Yaşamak... Herkesten daha iyi, herkesten daha üstün yaşamak, insanlara hakim olarak kuvvetli, belki de biraz zalim olarak yaşamak... Dünyada bundan başka istenecek ne vardır?
Reklam
- Hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu ya da bir şeyin? - Evet, evet fark ettim bunu. Her fark ettiğimde de gitmek istedim. Bazı insanlar aile kurmaya önem verirler, yani buna değer verirler. Bazıları ise başka birtakım şeylere, değer verirler. Bunlara değer verirken niye değer verdiğini düşünmez birey, toplumun içinde erimiş
Geri199
1.500 öğeden 1.486 ile 1.500 arasındakiler gösteriliyor.