"Düşünce ilkel bir batıl inançtır. Mantık aslında mantıksız bir fikirdir. Düşünebildiğimize ilişkin o çocuksu kavram, insanoğlunun en pahalıya mal olan hatası olmuştur."
İsviçre'de, kapısında "Ruslarla, köpekli ailelere yer verilmez!" Yaftası yazılı bir pansiyon sahibine söylediği söz, bâtıl da olsa dâvasına inanmış bir insanın vecdini göstermesi bakımından gayet mânalıdır.
"- Biz hem Rusuz, hem de köpekten âdiyiz!..."
Karnımızı doyuracak bir lokma ekmek bulamazken ve en kabasından batıl inançlar iflahımızı keserken, anonim şirketler sırf dürüst insanımız az olduğu için karınlarını, ceplerini tıka basa doldurmaktadırlar..
Her ne kadar özünden kopartılmaya çalışılmışsa da bu topraklar İslâm topraklarıdır. Müslümanlar rahat etmeyecek de kim edecek? Kendi öz yurdumda ben miyim garip? Yaşasın İslâmca, hakça bir düzen! Kahrolsun batıl sistem ve işbirlikçileri!
Mevlana “Batıl, Mesnevi’nin önünden ve arkasından yol bulamaz” der, Allah ise Fussilet suresinin 42. ayetinde
“Batıl, Kur’an’ın önünden ve arkasından yol bulamaz” der.
Mevlana “Mesnevi gönüllerin şifasıdır” der, oysa Allah İsra suresinin 82. ayetinde “Kur’an’ı, inananlar için bir şifa ve rahmet olarak indirdik.” der
Mevlana “Mesnevi, alemlerin Rabbi’nin ilhamıyla hayır sahibi katiplerin elleriyle yazılmıştır.” der, Allah ise
Abese suresinin 13-16. ayetlerde Kur’an’ın hayırlı katiplerin elleriyle yazıldığını söyler.
Uzatmaya gerek yok sanırım, yukarıdaki cümlelerin neredeyse hepsi Kur’an ayetleridir.
Mevlana, kendi yazdığı Mesnevi’ye Kur’an’ın sıfatlarını yükler. Tabi, adam açık seçik Allah tarafından gönderildiğini söyledi zaten
Mesnevi’nin, ya ne olacaktı?
Bir kişinin kendi yazdığı kitap için “bunu Allah gönderdi” ifadesini kullanması ne demektir biliyor musun? “Hoş geldiniz yeni dine” demektir. Bunun lamı cimi yoktur.
Peki Kur’an bu durum için ne der? Doğal olarak şunu der: “Yazıklar olsun o kişilere ki, kitap’ı kendi elleriyle yazarlar da sonra onunla baskt bir karşılık satın alsınlar diye ‘İşte bu, Allah katındandır!’ derler. Vay haline onların, ellerinin yazdıkları yüzünden! Vay haline onların, kazanıp durdukları yüzünden!” (Bakara 79)
Nefis hak ile meşgul olmazsa batıl onu meşgul eder. Kalp de böyledir. Eğer bir kalpte Allah sevgisi iskân etmemişse kesinlikle oraya mahlûkun sevgisi iskân eder.