Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Gönderi Oluştur
Hem tuhaf,hem gülünç bir şey bu:Şimdiye dek hiçbir zaman hiç kimseden aşırı nefret etmedim ben,doğru dürüst öç almak da istemdim kimseden.Ama kötüye işaret bu,kötüye işaret! Kimseyle tartışmak da istemdim,kimseye öfkelenmesin de…. Bunlarda kötüye işaret!
- Kendinizden yola cikarak yaptiginiz bir degerlendirme olmasin bu? • Ancak kendinize bakarak bir degerlendirmede bulunabilirsiniz. Yasamakla yasamamak arasinda hiçbir fark kalmadiginda, özgürlügüne kavusur insan. Herkes için amaç budur. - Amaç mi? O zaman kim yasamak isterki? Hic kimse. Hayat acidir, hayat korkudur ve insanoglu mutsuzdur. Aci ve korkuya karsil verilmistir hayat; hep aldanilan yer burasi. - Daha hassas bir soru sormak istiyorum: Insanlarla bir araya gelmekten kacindiginiza ve onlarla pek az konustugunuza inanıyorum. Yargimda haksizmiyim? • Toplu olarak insanlari sevdikçe kisilere karsi sevgim o oranda azaliyor. Kimseyle ayni odada iki gün bile geçiremem; bunu deneyimlerimden biliyorum. Bana yaklasan kimse kisiligimi eziyor, özgürlügümü sinirliyormus gibi geliyor bana. Insanlarla iliskiye girer girmez onlara düsman kesiliyorum. Ama kisilere nefretim arttikça genel olarak insanliga sevgim de o oranda artiyor. Ben, hem aci çekiyor, hem yasamiyorum.Denklemin bilinmeyeni benim. Her seyin basini sonunu kaybedip sonuçta adini bile yitiren bir hayaletim. Acaba insan delirirken farkina varip kendini inceleyebilir mi?
Reklam
Fişek son derece kibirli bir tavırla, "Vah zavallıcık!" diye haykırdı. "Görüyorum ki sen aşağı tabakaya mensupsun. Benim mevkiimdeki kişiler asla yararlı olmazlar. Bizim sahip olduğumuz yetenekler tek başlarına yeter de artar bile. Ben şahsen işin hiçbir türünü, özellikle de senin önerdiğin işleri tasvip etmem. Hatta çok çalışmayı,
Sayfa 21 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları Modern Klasikler Dizisi - Harika FişekKitabı okudu
...çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaklardır. Her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. Yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. Kimse onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. Bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir anı, bir göz yaşı, bir eser bırakmadan yok
Sayfa 201202203Kitabı okudu
Hiçbir yer benim yerim değildir ve hiç kimse, hiçbir şey bana bildik gelmez. Sözcükler, değindikleri şeylere benzemez olmuş gibidirler, hatta kendi seslerinin karşılığı bile değildirler sanki. O zaman ben de bulunduğum yerde değilimdir. Gövdemi bırakır, belirli bir hedef gütmeden uzaklara giderim; kimseyle, hatta kendi kendimle bile birlikte olmayı istemem; ne adım vardır artık ne de ad taşıma isteğim; böyle zamanlarda ne ben bana seslenmek isterim ne de başkalarının bana seslenmesini.
Sayfa 181Kitabı okudu
Anlasana, bu benim için bir ölüm kalım meselesi. Bu konuyu hiçbir zaman hiç kimseyle konuşmadım. Bunu hiç kimseyle seninle konuştuğum gibi konuşamam. Aslında seninle ben, her bakımdan farklı insanlarız: Zevklerimiz farklı, görüşlerimiz farklı; ama senin beni sevdiğini ve anladığını biliyorum, bu yüzden de seni müthiş seviyorum..
Sayfa 52 - kültür yayınlarıKitabı okuyor
Reklam
Oysa… çıkarlarını düşünmeyenler unutulacaklardır. Her olayda bir kenara çekilenler gerçekten de bir kenarda kalacaklardır. Yaptıkları işlerin gizli kalmasını isteyenler, bunda başarıya ulaşacaklardır. Kimse, onların varlığıyla tedirgin olmayacaktır. Bir gün öldükleri zaman, arkalarında küçük bir iz, bir anı, bir göz yaşı, bir eser bırakmadan yok
Sayfa 201Kitabı okudu
4- MESİH YAŞAMDIR
Rab yol ve gerçek olduğunu söyledi. Ardından yaşam olduğunu söyledi. Mesih'in yol ve gerçek olmasının ne demek olduğundan kısaca söz ettik. Şimdi Mesih'in yaşamımız olmasıyla ilgili konuşmamız gerek. Yaşam olan yerde kendiliğinden işler de olacaktır. Ancak işler yaşamın yerini alamaz. İşlerin yaşam olmadığı konusunda son derece net
Sayfa 13 - Akarsu YayınlarıKitabı okudu
Hayattan çıkarı olmayanların hayatı, çıkmaza sürüklenecektir. Kendini beğenmişliğin cezasını daha bu dünyadan çekmeye başlayacaklardır. Sıkıntılarını kimseyle paylaşmasını bilmedikleri için, yalnız başlarına ıstırap çekeceklerdir. Duygu alışverişinden nasipleri olmayacaktır. Duygusuz, hareketsiz, tatsız bir hayat yaşadıkları sanılacaktır.
Sayfa 201 - İletişim Yayınları
Can sıkıntısı üzerine
En genel gözlem, bize insan mutluluğunun iki temel düşmanının ıstırap ve can sıkıntısı olduğunu gösterir. Daha ileri gidip, birinden yakamızı sıyıracak kadar talihli olma ayrıcalığımızın düzeyinin bizi diğerine yaklaştırdığını söyleyebiliriz. Aslına bakılırsa hayatın bize sunduğu, bu ikisi arasında, az veya çok şiddetli bir salınımdır. Bunun
Reklam
-Hayır, sen dur, -dedi.- Anlasana, bu benim için bir ölüm kalım meselesi. Bu konuyu hiçbir zaman hiç kimseyle konuşmadım. Bunu hiç kimseyle seninle konuştuğum gibi konuşamam. Aslında seninle ben, her bakımdan farklı insanlarız: Zevklerimiz farklı, görüşlerimiz farklı; ama senin beni sevdiğini ve anladığını biliyorum, bu yüzden de seni müthiş seviyorum. Ama Tanrı aşkına benimle konuşurken çok açık yürekli ol. -Sana düşündüğümü söylüyorum, -dedi Stepan Arkadyiç, gülümseyerek.- Ama daha fazlasını da söyleyeceğim: Benim karım eşsiz bir kadındır... -Stepan Arkadyiç, karısıyla ilişkilerini anımsayıp iç geçirdi ve bir an sustuktan sonra devam etti.- Önsezileri güçlüdür. İnsanların içini okur; ama bu az bile kalır, özellikle evlilikler konusunda ne olacağını önceden bilir. Örneğin, Şahovskaya'nın Brenteln ile evleneceğini önceden söylemişti. Kimse buna inanmak istemedi, ama evlendiler. O da senden yana. -Yani nasıl? -Seni sevmesi bir yana, üstelik Kiti'nin mutlaka karın olacağını söylüyor. Bu sözler üzerine Levin'in yüzü birazdan içli gözyaşları dökecekmiş gibi bir gülümsemeyle aydınlandı birden. -Böyle diyor ha!-diye haykırdı Levin.
Hiçbir yer benim yerim değildir ve hiç kimse, hiçbir şey bana bildik gelmez. Sözcükler, değindikleri şeylere benzemez olmuş gibidirler, hatta kendi seslerinin karşılığı bile değildirler sanki. O zaman ben de bulunduğum yerde değilimdir. Gövdemi bırakır, belirli bir hedef gütmeden uzaklara giderim; kimseyle, hatta kendi kendimle bile birlikte olmayı istemem; ne adım vardır artık ne de ad taşıma isteğim; böyle zamanlarda ne ben bana seslenmek isterim ne de başkalarının bana seslenmesini.
Sayfa 181
132 öğeden 16 ile 30 arasındakiler gösteriliyor.