"Bazı yollar yıllar alır.."
Bu Ef' in imkansızı olan Efla 'sına yolculuğunun hikayesi..
Her şey Kasım ayında bir gün izne gelen Ef'in O'nu görmesi ve bir gülümsemeye kanmasıyla başlıyor. Öyle ki Ef;
" Kasım ayının yaprakları dalından ayıran ayazı beni onun gülüşündeki sıcaklıktan ayırmaya yetmiyordu. Kilitli
O geceyi anlatmaya çalışmak ne kadar doğru bilmiyorum, ya da ne kadar kendimi ifade ederim onu da bilmiyorum. Bazı acılara sözler anlam yüklemiyor, tesirsiz kalıyor. 2022'de Haziran ayında öğleleyin yatak alttan üstte doğru sıçradı tabi bu durum bana normal gelmedi. Herkesin dilinde bi maraş depremi vardı zaten, hep ne zaman olacak
Bu kitabı 4-5 yıl önce okudum. Normalde bu kadar uzun süre önce okuduğum kitaplara, inceleme yapacaksam tekrar okur, sonra yorum yaparım. Ama bu kitabı tekrar okumayı düşünmüyorum kesinlikle. Ve ben bu sitede genelde beğenmediğim kitaplara inceleme eklemem (kendi defterime eklerim ama) Bu kitaba inceleme yapma sebebim, bugün okulda arkadaşlarımla
‘’Hiçbir ütopya, toplumun bütün bireylerine sonsuza dek tatmin sağlayamaz. Maddi şartları iyileşen insanlık, gözünü daha yükseklere diker, bir zamanlar rüyasında bile göremeyeceği güç ve mülke burun kıvırmaya başlar. Dış dünya onlara her şeyi sunmuş olsa bile, insanların akıllarındaki sorular ve kalplerindeki özlem susmak bilmez.’’ (s.
KENDİ KALEMİMDEN.
Ben fil. Milyonlarca filden sadece biri. Atalarımız olan Mamutlardan sonra bizler kaldık dünyada. Düşünün neredeyse arşa değecek belki başımız. Adımlarımla ve ağırlığımla gurur duymuyorum ama bu güç içimde fırtınalar koparıyor, dinginleşiyorum. Güzel bir gün bugün. Timur'dan beri ağaçlarla aramız iyi. 1402 yılından beri
Ben yorulmadım ama ne olur bir daha bana seni tekrar kurtarmam gerekmiş gibi sızlanma. Ne olur bana yine çare benim sevgimmiş gibi bakma.Senin kalpsizliğine gençliğimden bir parça bile harcamayacağım.
Sen vefanın ne olduğunu hayat seni de bir duvar dibinde göğsünde o kocaman boşluğun çaresizliğiyle bırakınca anlayacaksın.
Beni sevmiyor oluşuna
Değmez. Oldukça ilginç bir kitapla sizlerleyim. Yazarla tanışma kitabım oldu ama iyi ki de bu kitap olmuş. Yer yer güldüren, yer yer ağlatan bir kitaptı. Kitapta karakterler örümcek ağı gibi birbirine bağlanıyor. Nevırmor ve Simsiyah isimli iki kargayla kendimizi bir orada bir burada zamansız mekanlarda buluyoruz. Her satırın altını çizmek
ﺏ, ح, ص,
BİLEMEDİM
Yaşadıklarım, bir bütünün parçasından ayrı kalışımın sancısıymış, bilemedim. Benim yapmam gerekenler yapılamadığı içinmiş o sıkıntılar. Oysa ben habire dışarıda aradım sebebi.
Ben bütünüm sandım, yapılacakların olmadığı yerde bütünlük olmuyormuş, bilemedim. Çocuğum asi dedim, eşim dinlemiyor dedim,
Ama ben Bernhard’ı bir başka seviyorum bu aralar, diye düşündüm. Bernhardist Ömer takdim eder, diyesim bile oldu. Bir kahraman o kimsenin tanımadığı. Bu demek değildir ki Joyce’u görmezden geleceğim. Gelemem ki zaten, çünkü bu ön yargılı roman tüm ön yargılarımı kırmıştı zamanın behrinde, diye düşündüm. Aklımı işgal eden ama Türkçeye oturmamış
1200 sayfalık uzun ve yorucu bir yolculuğun daha sonuna geldik.
Trt 2'de yayınlanan bir edebiyat söyleşi programında tavsiye kitaplarda görüp hemen ilk girdiğim kitap sitesinden 80 tl'ye aldım kitabı. Kitap elime ilk ulaştığında dedim bu kitabı okumadan diğer kitaplarımın arasına koyarsam bir daha da okumam o yüzden açıp hemen okumaya
Yine bir Ahmet Ümit klasiği yine ters köşe olan bir ben .. bir cinayet romanı olmaktan ötede bir kitap . Son sayfasına kadar heyecanla okudum, bitirince yine kendime gelemedim doğrusu. Yaşanmış gerçekleri , yaşananları göz önüne sermiş yazar , okurken yaşananlar yer yer göz yaşartsa bazı gerçeklere bir şey yapılamıyor yada güç yetmiyor artık adına her ne denirse. Kitaptaki beni en çok etkileyen söz cehennem boşalmış şeytanlar aramızda , bundan daha doğru bir söz olamaz dedim okurken günümüzü anlatan en net en doğru cümle.. kısaca okumaya değer bir kitap :)
Kırlangıç ÇığlığıAhmet Ümit · Yapı Kredi Yayınları · 201931,6bin okunma
Kadın,
senden sonra bir süre kendime gelemedim.
toparlamam öyle kolay olmadı
aslına bakarsan alışmak epey zaman aldı
öyle basit bir şey değil inan bana
hayatını geleceğini hayallerini yalnızca bir kişiye ayırıp daha sonra ondan ayrılmak hiç kolay değil.
ne kadar acı bir tecrübe olduğu hakkında en ufak tecrüben bile yok
hiç yüzüstü kalmadın,
"Bu kadar sık görüşürken benim yerime mektubumun gelmesi seni her halde şaşırtacak, fakat sonuna kadar okuyunca göreceksin ki başka türlü yapamazdım.
Bu mektubu çok daha önce yazmış olmalıydım; o zaman ikimiz de sonradan duyacağımız birçok vicdan azaplarından kurtulmuş olurduk.
Ama gene de geç kalmış değilim, birbirimizi o kadar çabuk, o