«Bir zamanlar seni sevmiştim. Ve sevgiyi senin suretinde yaratmıştım.» Boşta kalan elini göğsüne götürdü: «Bu kalbin, birini sevmeğe ihtiyacı vardı. Ve sen bunu anlamadın. Ve bana eziyet ettin. Ve eziyet ettiğini bilmedin. Göz yaşımı silmedin.» Albay, «Soytarılık etme Hikmet,» dedi. «Ve ben, senin bilgisizliğinin artmasına izin verdim. Fakat hiç bir şeyi unutmadım. Ve hepsini aklıma yazdım. Ve sana izin verdim ki, bilmeden yaptığın eziyet artsın. Ve sonunda artık dayanamıyorum diyebilmek için ben de bilmeden bu oyunu oynadım sana. Ve bulaşıkları yıkadım. Ve bütün sözlerimi yarıda kesmene izin verdim. Ben ki, bu konuda kimseye yetki vermemişimdir. Oysa, elimin tersiyle seni yıkabilirdim. Bıraktım ki, sen kendi sonunu hazırla.